Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) destekleri ve BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in teşvikleriyle kurulan Bilim İletişimi Ofisi’nin "5 Soru - 5 Cevap Bilim Söyleşileri" programının dördüncüsü, Zonguldak’ın sembolik öneme sahip mekanlarından biri olan Kömür Deneyim Ocağı’nda düzenlendi.
Söyleşinin sunumunu Bilim İletişimi Ofisi Sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Cem Evrim Aslan üstlenirken, programa konuk olarak BEUN Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu katıldı.
Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, söyleşide yaptığı konuşmada, YÖK’ün üniversiteleri bilim ile halkı buluşturma kapsamında başlattığı çalışmalara dikkat çekerek şunları söyledi:
"Yükseköğretim Kurulu son dönemde üniversiteleri bilimi halkla buluşturma kapsamında bazı etkinliklere başladı. Bilim İletişim Ofisi, Yükseköğretim Kurulunun ‘Bilim Kafe’ adında etkinlikleriyle tüm Türkiye çapında üniversiteler çeşitli özel yerlerde halkla buluşuyor ve bunlar kayda alınıyor. Yine internet üzerinden vatandaşlarımıza da servis edilecek. Şu anda bulunduğumuz yer, Zonguldak’ta biliyorsunuz yüz elli yıl önce, iki yüz yıl önce kömür üretimi başladı. Burası da aslında ilk işletilen ocaklardan bir tanesi. 1937 yılında kapatılmış. Ama şu anda Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından eğitim amacıyla kullanılan, aynı zamanda da turistik faaliyetler için kullanılan eğitim ocağı adı altında, ama bir zamanlar gerçekten ocak olarak kullanılmış. Sonra da kömür bittiği için bu damar da kapatılmış. Gerçek bir ocak. Zonguldak, tüm Türkiye’de kömür üretimiyle bilindiği için üniversitemizin basın ofisi bu mekânda çekim yapmanın daha uygun olacağını düşündüler."
Deprem gerçeğine ve toplumsal farkındalık ihtiyacına da dikkat çeken Kutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Halkımızın sürekli gündeminde olan, ülkemizi sürekli meşgul eden deprem konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmeye gayret edeceğiz. Çünkü bazen bir takım ortamlarda, sosyal medyada, internette komplo teorileri oluşabiliyor. Bilimsel olmayan bir takım ifadeler kullanılabiliyor. Biz burada vatandaşlarımıza gerçekte bilimsel olarak deprem nasıl meydana geliyor? Neden oluşuyor? Yılda bir santimetre, iki santimetre büyüklüğünde hareketler bunlar. O dönemde insan hayatının bu hareketleri izlemeye yeterli olmayacağı düşünülüyordu. Ama gelişen uydu teknolojileri sayesinde biz artık yılda birkaç milimetre büyüklüğündeki hareketleri bile izleyebiliyoruz. Peki izleyebiliyorsak ne oluyor? İzlememiz sayesinde fayların hareket hızlarını belirleyebiliyoruz. Hareket hızlarındaki değişimleri belirleyebiliyoruz. Fayların hızlarını belirlediğimiz zaman fay parametrelerini çözebiliyoruz. Fayların uzunluğunu çözebiliyoruz. Büyüklüğünü çözebiliyoruz. Ne kadar derine gidiyorlar onları çözebiliyoruz. Bu sayede üretebilecekleri deprem büyüklüklerini tespit edebiliyoruz."
Etkinlikte, yer gözlem uydularının deprem araştırmalarındaki yeri, bilimsel verilerin doğru anlaşılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi konuları da geniş şekilde ele alındı.