Her gün siyaset her gün gerilim her gün problem; duymaktan, okumaktan, yaşamaktan yorulduk.

O yüzden size o konuda bir şeyler yazmayacağım.

Başka bir konu gözden kaçıyor ve hem beni hem de sizi yakından ilgilendiriyor. Neredeyse bir çok yerden benzer ama cılız çığlıkların geldiğini duyuyorum. Mutfaklar yanıyor!!! Eğer bir hanede mutfakta sorun varsa, o sorun tüm haneyi etkiler.

Neye göre açıklandığının mantığını hala anlayamadığımız ama her ay enflasyon şu kadar denen rakamlar gerçek piyasaları yansıtıyor mu? Benim ilk ölçü metrem, bir önceki ayın alışveriş faturaları ile bu ayın faturaları arasındaki farktır. Eğer tutarlar aynı ise o ay enflasyon 0 derim. Yok, bir önceki aydan fazla ödeme yaptıysam enflasyon var demektir.

Zaten hiçbir ürünün organik olanını alıp yiyemiyoruz bari şu suni ürünlerin fiyatı sabit kalsa. Yok. Tadı hiçbir şeye benzemeyen peynir( Rabbim günah yazmasın) bile masamıza gelmeye nazlanıyor. Eski kaşarın yerini alan “tazesi” ondan kaşar çıktı, cilveli mi cilveli! Orta direk sofralara artık paketler içinde “ LOR PEYNİR” servisleri var. Tadı madı yok. Yağı alınmış ve gerçekten neye yaradığını, hangi proteinleri ihtiva ettiğini BİLİM İNSANLARI dahi çözemez durumda. Yersen en makul fiyata o var. Keçi peyniri, Ezine peyniri, Kars kaşarı, Ege yöresinin otlu peyniri falan unut gitsin. Ben yapılan köprülere veya yollara bakmam. Hasta garantili kiraya verilmiş şehir hastanesine bakmam, sabah kahvaltı da sofraya bakarım. Sofrada ne var diye! O yapılanları görmem için öncelikle gözümün feri olmalı, bu kadar az vitaminli yiyeceklerle o kadar uzağı göremiyorum. Suç bende mi?

İsmini yazamayacağım bir avukatlık bürosunda, çalışanların önünde dağ gibi yığılmış “İCRA BİLDİRİMLERİ” gördüm. Postaya verilmek üzere hazırlanıyorlardı. Gazeteci merakı da diyebilirsiniz sordum, “ elektrik abonelerinden icraya düşenler” için hazırlanan bildirimlermiş. İnanılır gibi değil, “ Tüm ülkenin dosyaları mı bunlar? “ diye sordum. Hayır, yalnızca kentimizden icraya düşenler, dediler. Şaşkınlıktan yahu bu kentte bu kadar abone var mı diye bir saçma soru daha çıktı. Geriye kalanlar, muhtemelen daha azdır.

Doğalgaz, elektrik, su, telefon/internet faturaları, neredeyse herkesin her ay yüklediği/ ödediği cep telefon faturaları, okul servis ücretleri, sağlık giderleri, doğalgazı olmayanların kalorifer ücretleri veya kışlık yakacak giderleri ne ağır ve hazin bir tablodur bir aile reisi için.

Bazı vatandaşlar, sanırım bir şekilde 2. veya 3. bir geliri elde ettiler herhalde, zira açıklanan ve sınıf atladığı iddia edilen o milli gelir bizlere henüz ulaşmadı.

Ben bu satıra kadar siyaset yazmadım. Bu yazdıklarımdan siyasi bir şeyler çıkaran lütfen yazıyı tekrar okusun hala anlamıyorsa, en yakın ŞEHİR HASTANESİ’ne gidip iyi bir psikiyatr bulsun. Ayıp değil, ben gidiyorum. En azından sizi dinleyen biri var hem de bir doktor. Okumadan bilgi sahibi olduğunu iddia eden insanlarla tartışacağıma iyi bir eğitim almış, aklı başında, kariyeri olan, mantıklı ve çözüm üreten bir doktorla konuşmak gibisi yoktur. Sayın doktoruma soruyorum “ onların mutfağı da yanıyormuş” ….