“ Çok yakında çalmayan kapılarınız çalacak,

Yapılmayan yollarınız yapılacak,

Betonlar, parkeler, çiçekler, böcekler,

Hepsi de ayağınıza kadar gelecek.

Telefonlarınız susmayacak,

Selam verenleriniz artacak,

Hali hatırı sorulmayan çocuklarınıza yeni umutlar saçılacak,

Umutlar sömürülecek, duygular sömürülecek.

Selam vermeyen insanlar sizi kocaman saracak, 

Canım, ciğerim, kardeşim, arkadaşım, dostum olacaksınız.

Yüzünüze bakmayan insanlar yollarınızı gözleyecek. “

Geçen sene bu dönemler sizlere bu şekilde seslenmiştim; buradan bu satırlardan. Bu yazı üzerinden bir  sene, 31 Mart Yerel Seçimlerin üzerinden on ay geçti.

Şimdi soruyorum sizlere;

Telefonlarınız hala çalıyor mu? Haliniz hatırınız soruluyor mu?

Verilen sözler hakkında herhangi bir hareket var mı?

Hala canım, ciğerim, kardeşim misiniz?

Yoksa o iş sandıkta mı kaldı?

Yoksa tekrar yine aynı şekil ve taktikle kandırıldınız mı?

Yok yok ben istediğime kavuştum mu diyorsunuz?

Ne dersiniz Sevgili Okuyuculular,

Bireysel çıkarlar doğrultusunda sandığa gidenler için diyorum,

Beni yanlış anlamayın…

Dersiniz ki söz konusu vatansa eyvallah, 

O şekilde o düşüncede sandığa gidenlere selamlarımı sunuyorum.

Diyorum ki geçen sene bu zamanki kalabalığınız devam ediyor mu?

Masalarınız donatılıyor mu? Cebinize bir şeyler giriyor mu? 

Kapınıza kumanyalar bırakılıyor mu?

Sandıkla beraber bitti mi yoksa!!!

Çocuğunuz hala gözünüzün içine bakıyor mu; hani baba oy verirsek şöyle böyle olacaktı gibilerinden…

Allah kimseyi birilerine muhtaç etmesin, kimsenin duygularının ve umutlarının sömürülmesine izin vermesin, gelmeyecek olan pazartesileri saydırmasın…

Tutulmayacak sözleri bekletmesin, oyunu da bir şey uğruna sattırmasın…

Selam ve Sevgilerimle…