Uzun zamandır kadın cinayetleri haberleri ile gündemimiz meşgul. Ercan’la( Demir) birlikte bir programda “olay yalnızca kadına karşı bir öfkeden değil, insana karşı şiddetle dolu sosyolojik olgu olarak “incelenmesi gerektiğini söylemiştim. 

  2000 li yılların başına kadar ülkemizde bu denli şiddet olayları, linç, zulüm haberlerini göremezdiniz. 80 li yıllarda anarşist olaylar gündemimizi meşgul ederdi. Ancak halk birbirine karşı bu kadar öfke dolu bu denli sevgisiz değildi. Toplumda nefret tohumları ekilmez, aksine farklı görüşlerin bu ülkenin zenginliği olduğu fikri yayınlaştırılırdı. 

  Elbette toplumlardaki bu tip travmaları, nedenlerini hatta niye sürdüğünü araştıracak akademisyenler, konunun uzmanları olacaktır. Ama şimdiye kadar doğru dürüst bir analiz yapılıp bu halkla niye paylaşılmamıştır anlamak mümkün değil. 

  Niye her gün haberlerde bir şiddet olayı, bir cinayet, birçok öfke dolu öykünün izleyicisi oluyoruz? Kimseyi rahatsız etmiyor mu bu görüntüler? Konuyla ilgili bir bakanlığımız var değil mi? 

  Nefret eken toplumlar nefretten filizlenen ürünleri elde ederler. Özellikle örnek olması gereken rol modeller “ nefreti” bir marifet gibi anlatıp bundan bir şeyler umarsa sonuç olarak ne bekliyoruz ki? Dahası ne beklenebilir ki? 

  Otopark yüzünden komşunla kavga et ! Park sınırı yüzünden adam öldür! Düğün tartışması yüzünden cinnet geçirip bir aileyi katlet ! Çocukların oyunu için ortalığı savaş alanına çevir ! Hastanede doktora bıçak çek, hemşirelerin kafasını duvarlara vur! Yolda araç içindeki hamile kadına saldır ve karakolda kral gibi karşılan ve tüm medyada yapanın yanına kar kalıyor algısı oluşsun. Sonra bu ülke niye böyle? İnsan aklıyla alay etmeyin …

  Örnekler berbat kötü. Utanılacak olaylara ödül gibi cezalar veriliyor. 

 Adalet algısı bir ülkede yara aldı mı diğer hiçbir konunun ve gelişmenin yeterli anlamı kalmaz. Bana ne gıcır gıcır statlar yaptıysanız? Bana ne duble yollarınızla nereye gittiğiniz? 

  Toplumda sevgi kalmamış, insanlar birbirleriyle daha güzel dostlukları nasıl kurarız derdinde değil. İğrenç bir nefret yapısına doğru hızla ve kontrolsüz şekilde gidiyoruz. Vahim olayları yalnızca “kadına şiddet” olarak değerlendirirseniz yanılırsınız. İnsana şiddet bu ülkede sanki yaygınlaşıyor, işte asıl sorun bu …Önce şu nefret girdabından bir çıkmalıyız. Doğaya , hayvana ve sonunda insana şiddet “geleneksel “ hale gelmemeli ….