Fazla ayrıntıya girmeden anlaşılır bir dille ifade edersek;Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre  İlk derece (ceza)mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemiyordu..

Örneğin Zonguldak Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararı Zonguldak’ın bağlı olduğu Sakarya (İstinaf )Bölge Adliye Mahkemesi’nce kaldırılıp sanığa bu sefer mahkumiyet kararı verilirse bu kararın bozulması için  Yargıtay’a başvurulamıyordu…

 Aslında yargılamaların hızlı bir şekilde neticelendirilmesi amacı ile yapılış olan bu düzenleme  Anayasa Mahkemesi’nin 15.02.2019 tarihinde vermiş olduğu karar ile hak arama hürriyetine aykırı  olduğu gerekçesi iptal edildi. 

Sonuç olarak  Bölge Adliye(İstinaf) Mahkemesi’nin   üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her mahkumiyet kararına karşı da temyiz yolu açılmış oldu…

Sükut İkrardan Mı Gelir…?

-Susmak,sessiz kalmak kabul etmek mi demektir?Halk arasında , 'Sükut ikrardan gelir'' kanaati Hukuk Usul Kanunu açısından her zaman  geçerli değildir.Örneğin aleyhinize bir dava açıldığında bu davaya cevap vermez iseniz davayı kabul etmiş sayılmazsınız. Tam aksine davayı kabul etmemiş yani inkar etmiş sayılırsınız, lakin bu dava için şahit gibi delilleri bildirme hakkınız kısıtlanmış olur…yine  tarafınıza bir ihtarname gönderildiğinde o ihtarnameye cevap vermez iseniz,ihtarnamedeki iddiaları kabul etmiş sayılmazsınız. Öte yandan halk arasındaki bu ilkenin hukukumuzda geçerli olduğu durumlar  da yok değildir. Örneğin bir davada aleyhinize olan bilirkişi raporuna itiraz etmez,sessiz kalırsanız o raporu kabul etmiş sayılırsınız. İcra İflas Kanunu’na göre de hakkınızdaki bir icra takibine karşı süresinde itiraz etmez iseniz,sükut ederseniz icra takibi kesinleşip aleyhinize haciz yapılabilecektir. Yani kimi durumlarda  bir kişinin belli bir olayda sessiz kalması, yapılacak hukuki muamelenin sonuçlarına katlanacağı anlamına gelebilir.