Yıllardır atıl durumda bekletilen Tersane ve Orta Kapuz plajının halkın hizmetine açıldığı belirtilen açıklamada belediyeye yönelik suçlamaların kabul edilemez olduğunu ifade edildi.
HALKIN DENİZE ULAŞMA HAKKI BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ
Boğularak hayatını kaybeden Uğur Ayaz'a bir kez daha başsağlığı dilenilen söz konusu açıklamada şu bilgilere yer verildi; "Geçtiğimiz hafta Tersane Plajı’nda yaşanan ve genç bir evladımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan üzücü olay hepimizi derinden yaralamıştır.
Zonguldak Belediyesi olarak, bu elim kaybın acısını yürekten paylaşıyor; bir kez daha merhum Uğur Ayaz kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Olayla ilgili kamuoyunda oluşturulmak istenen yanlış algılar ve belediyemize yöneltilen mesnetsiz suçlamalar nedeniyle bu açıklamayı yapma gereği doğmuştur.
Bundan 15 gün önce, Orta Kapuz Tersane plajının açılışında tarihe bir not düşmüştük. Kapanan yolun acil durumlarda sağlık hizmetlerini aksatacağını dile getirmiştik.
Ancak ne yazık ki geçtiğimiz hafta, genç bir kardeşimizi denizde yaşamını yitirdi.
Bu acı, hepimizin yüreğine kor gibi düştü.
Olay anında görevli personelimiz ilk müdahaleyi zamanında gerçekleştirmiş, sağlık ekiplerinin bölgeye ulaşması sağlanmıştır. Ancak ambulansın doğrudan sahile ulaşamaması, müdahalenin ikinci aşamasında süreci ne yazık ki zorlaştırmıştır. Yaşananları kamuoyuyla paylaşan hekim müdahalenin zorluklarını şu sözlerle ifade etmiştir:
‘Arazi koşulları nedeniyle bir elimle tutunup, diğer elimle CPR’a devam etmek zorunda kaldım. Kumsalda entübasyonu gerçekleştirdim. Çok uğraştık, dolaşımı toparlamıştı ancak taşımadaki zorluk, o ara yapamadığımız müdahale sonunu getirdi maalesef’
Bu sözler, olay yerinde nasıl bir mücadele verildiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Tüm bu tabloya rağmen, altyapı sorunlarının sorumluluğunu belediyemize yüklemek, en hafif ifadeyle vicdan dışıdır.
Oysa biz bu yola inatla değil, halkın ihtiyacından doğan bir sorumlulukla çıktık. Orta Kapuz ve Tersane Plajımızı, doğasına zarar vermeden yeniden halkın kullanımına açtık.
Çünkü biliyoruz ki:
Kıyılar halkındır ve bu hak, Anayasa ile teminat altına alınmıştır.
Amacımız, Zonguldak halkının hiçbir ücret ödemeden, güvenli bir biçimde denize ulaşmasını sağlamaktır.
Yıllardır süren kanalizasyon sorununu çözdük.
Atıl bırakılmış, kaderine terk edilmiş sahilleri; ailelerin, çocukların huzurla vakit geçirdiği alanlara dönüştürdük.
Cankurtaran desteği sağladık. Tuvalet, duş, şezlong ve gölgelik hizmetleri sunduk.
Bugün bize yöneltilen suçlamalara yanıtımız nettir:
Suçumuz, kar amacı gütmeden halkımıza ucuz şezlong sağlamak mı?
Suçumuz, denizde güvenlik sağlamak, cankurtaran hizmeti vermek mi?
Suçumuz, yıllarca korkulan sahillere huzur getirmek mi?
Suçumuz, tatil yapacak imkânı olmayan vatandaşımıza nefes alacak bir alan sunmak mı?
Biz bu hizmetleri siyaset için değil, halk için yapıyoruz.
Ancak ne yazık ki, halkın denize ulaşma hakkı bazı çevreleri rahatsız etti.
Siyasi intikam arayışındaki kişiler, halkın sahiline gölge düşürmeye çalışıyor.
Ama biz yılmayacağız.
Çünkü halkçı belediyecilik, halkın hakkını savunmaktır.
Zonguldak’ın her karış toprağında, her kıyı şeridinde halkın sesini büyütmeye, adil ve erişilebilir kamusal hizmetler sunmaya devam edeceğiz.
Sahiller halkındır.
Ve biz, halkımızın bu hakkını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."