Son günlerde yoğun tartışmalara konu olan TRT konusunda ülkemizde bu sorundan muzdarip epey insan olduğunu bu gündemle öğrenmiş olduk. Ülkemizin bir dönem kalkınma hamlesi içinde çok önemli yer tutan TAŞ KÖMÜRÜ, DEMİR& ÇELİK konusunda Zonguldak’ın ve kent insanının söyleyeceği bir şeyler olduğunu hatırlatmalıyız.

  Zira sürekli olarak zararı nedeniyle gündeme hep “ kapatılması” kaydıyla getirilen ve olmadı, parçalayıp küçük lokmalar şeklinde satalım denen bir KİT’ten TTK ‘dan bahsediyoruz. Bilmeyenler için yazalım TTK çalışan sayısı İLAHİ bir tesadüfle TRT de çalışan sayısıyla neredeyse aynı; yaklaşık 7 bin 500 kişi.

  Bir tarafta hala stratejik bir ürün olan Taş kömürü kurumu diğer tarafta birkaç kardeş kanalla birlikte hayatında REYTİNG başarısı görmemiş devasa bir BÜTÇE ÖĞÜTME makinesi TRT. Oysa TRT gibi yayın yapan bir çok özel kanalın çalışan sayısı 300 – 400 ancak bulabiliyor. Peki TRT de “ değirmenin suyu nereden” geliyor? Bizden, sizden kısaca tüm halktan.

  Rakamları yazarak yazımı PLAN ve BÜTÇE konusunda doktora tezi durumuna getirmek istemiyorum ama yalnızca 2015 yılında “ elektrik enerji hasılat payı” geliri 843 milyon lira. Yine aynı yıl “ bandrol gelirlerinden” aldığı  pay 679 milyon lira . Yani bu para tarıma, hayvancılığa veya sanayiye aktarılsa birkaç yıl sonra hem üretim hem kar edecek bir duruma gelebiliriz. Bu rakamlara; reklam gelirleri, cep telefonundan daha bir çok cihaza kadar onların kullanım hakkından doğan müthiş gelirlerini ilave etmedik. Şaka gibi değil mi? Aslında hiç komik değil! Hele hele emeklisine ASGARİ ÜCRETİN de altında maaş bağlanan bir ortamda, bu rakamların asla ve asla savunulacak  bir tarafı yok.

  Bu büyük çalışan sayısına rağmen DEVASA bütçesinin yarısı kadarıyla dışarıdan hizmet alan, kimsenin izlemediği dizilere milyonlar akıtan, onca kanal sayısına rağmen yeterli reklam ve sponsorluk geliri sağlayamayan, SAYIŞTAY raporunda dahi “ kısa vadede hızlı ve yeterli tasarrufa gitmesi” gerekmektedir uyarısı alan bir kurumdan bahsediyoruz.

  Hele hele bazı dizilerin aldığı izlenme oranlarına bakarsak, ALLAH rızası için TRT ye hiçbir ücret almadan bir iki dizi senaryosunu yazmak geldi içimden. En azından senaryoyu ben yazdığım için zorla da olsa o dizileri kendi aileme ve yakınlarıma seyrettirirdim.

  Şunu da belirtmek gerekir ki, bu durumdaki bir KİT’i asla satamazsınız. Kimse almaz.  TRT satılamaz. Ancak kapatılır. Binaları, cihazları ve araçları “ sağlam kalanlar varsa” satılabilir.

  Koskoca “ taş kömürü” üreten bir kent için “ kapatsak mı, biraz daha dursa mı” diye papatya falı açılacağına Ankara önce yanındaki enkaza bir baksın.

  Birkaç kez yazmıştım. Bu vesileyle yeniden yazayım, bu kent “ ZONGULDAK” yerin 600-650 metre altına türkü söyleyerek giren madencilerin kentidir. Ölümü koltuk altına alıp, korkusuzca daracık galerilere kefensiz giren insanlardır o papatya falı açtığınız işçiler. Camdan plazalarda, bugün kime kıyak yapalım diyen bir kurumla mukayese etmemiz sizce de pek mantıksız değil mi?