Şu 67’liler Platformu aslında benim için fazla önemli bir olay değil ama Zonguldak’ta bazı STK’lar, dernekler, meslek örgütleri, vakıflar, gazeteciler, eski bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları vs. vs. vs. sürekli soruyorlar; “bir platform varmış, bir genelleme yapmış, 5000 üyemiz var demiş, acep bizi mi kastetmiş?”
Evet; sorup duruyorlar!
Bu platform da yalan yanlış açıklamalar kınamalar filan yapıyor ama her nedense beş bin isimlik şu listelerini bir türlü açıklayamıyor?
Üye yapmaları yasalarca men edilmiş olmalarına rağmen “beş bin üyemiz var” deme cesaretini nereden alıyorlar, anlayamıyoruz…
Şimdi gelelim bazı ayrıntılara;
DERNEKLER YASASI diye bir yasa var, her avukat ya da avukatlığa soyunan herkes bilir…
Alın size yasa hakkında biraz bilgi:
Kanun Numarası: 5253 Kabul Tarihi: 4/11/2004 Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 23/11/2004 Sayı: 25649 Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5Cilt: 44
BİRİNCİ BÖLÜM: Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç ve kapsamı.
Madde 1- Bu Kanunun amacı; dernekler, dernek şube veya temsilcilikleri, federasyonlar, konfederasyonlar, merkezleri yurt dışında bulunan dernekler ve vakıflar ile diğer kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye'deki şube veya temsilciliklerinin yasak ve izne tâbi faaliyetlerini, yükümlülüklerini, denetimlerini ve uygulanacak cezalar ile bunlara ilişkin diğer hususları düzenlemektir.
Madde 2- Bu Kanunun uygulanmasında; 
a) Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını, 
b) Derneğin yerleşim yeri: Derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, 
c) Dernek merkezi: Derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi, 
d) Mülkî idare amiri: Dernek merkezinin bulunduğu yerin vali veya kaymakamını, 
e) Dernekler birimi: İllerde il dernekler müdürlüğünü, ilçelerde dernekler büro şefliğini, 
f) Plâtform: Derneklerin kendi aralarında veya vakıf, sendika ve benzeri sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere girişim, hareket ve benzeri adlarla oluşturdukları tüzel kişiliği bulunmayan geçici nitelikteki birliktelikleri, 
g) Üst kuruluş: Derneklerin oluşturduğu tüzel kişiliği bulunan federasyonları ve federasyonların oluşturduğu konfederasyonları, 
h) Şube: Dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birimi, 
i) Temsilcilik: Dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği ve bünyesinde organları bulunmayan alt birimi, İfade eder.
Dernekler yasası böyle…
Platformun Kurucular Kurulu Üyeleri adına basına bir açıklama yapıldı geçtiğimiz haftalarda, 48 yayın kuruluşuna gönderildi bu açıklama, iki tanesinin yer verdiği bu açıklamada “67'liler Platformu Kurucu Üyeler Kurulu olarak bir süredir basında yer alan; Platformumuzu ve Genel Koordinatörümüz Sayın Cenk KAPLANCAN'ı karalamaya yönelik, kaynağını ve amacını gayet iyi bildiğimiz, kurgulanmış yazıları üzüntüyle karşılıyor ve kınıyoruz.” denildi…
“Platformumuza ivme kazandıracak” diye hakkında açıklama yapılan Cenk Kaplancan da ilk olarak kendine ivme kazandırdı ve işe girdi.
Bildiğiniz gibi Cenk Kaplancan Çaycuma Belediyesinin “Temizlik İşleri “ kadrosunda yer alan bir temizlik işçisi. Basının kendisiyle ne gibi bir alıp veremediği bir işi olabilir ki kendisini karalamaya yönelik yazılar yazsınlar?
Aynı açıklamada “kaynağını ve amacını çok iyi bildikleri kurgulanmış bu yazıları üzüntüyle karşılıyoruz” de denilmiş…
Madem biliyorsun kaynağını  amacını filan açıkla o zaman kardeşim, öyle lafı çevirip durma!..
Yazıp 48 gazeteye yayınlansın diye gönderdiğiniz ama sadece iki gazetenin yer verdiği açıklamada “Bugün platformumuzun üyeleri arasında eski bakanlar, milletvekilleri, Belediye Başkanları, Profesörler, Bürokratlar, Gazeteciler, Avukatlar, Mühendisler, Doktorlar, Sanatçılar, Yapımcılar, Turizmciler gibi,  iş hayatlarında başarılı olmuş kişiler bulunmakta ve bu kişiler gönüllülük esası ile kendi alanlarında, Zonguldak'la ilgili çeşitli projelere imza atmaktadırlar.” deniliyor, çok iddialı bir açıklama bu ve kamuoyu gerçekten merak ediyor kim bunlar?
Açıklayın, bizi de meraktan çıldırtmayın…
Platformun sorumlusu olduğunu ifade ederek açıklama yapan Cenk Kaplancan da şöyle diyor: Halen üye yapısında Meslek Örgütleri, Dernekler, Birlik, Baro ve Vakıfların bulunduğu Platformumuz hiçbir kurum, kişi ve kuruluş ile polemik ortamına girmeden hizmet ve çalışmalarını toplum yararına ve herhangi bir reklam kaygısı gözetmeksizin sürdürmektedir…
Peki; hangi Dernek, vakıf, sendika, baro veya benzeri STK ‘nın karar defterlerine hangi ortak amaç için 67 liler platformu birlikteliğini işlemişler v e beyan etmişler?
Özellikle de baro, hangi baro bu? Zonguldak barosu bu işin içinde mi?
Sen de açıkla da genel koordinatör kıvrandırtma bizi!
Yine Cenk Kaplancan yaptığı açıklamasında şöyle demiş: “Bizim Platform olarak parasal işlemimiz yoktur, yardım kampanyaları bünyemizdeki dernekler aracılığı ile yürütülüyor…”  Yani diyor ki “yardım paralarını bunlar topluyor”. Bu dernekler hangileri ve şimdiye kadar hangi iş veya işler için ne kadar para toplamışlar ve toplamaya devam ediyorlar? Para toplamak sorumluluk gerektiren bir iş, basında bu konularda olumsuz çok yazılar yer aldı, herkes biliyor… Bu aşamada biz haklarında “para topladıkları” iddiaları platformun genel koordinatörünce öne sürülen derneklere sesleniyoruz, çıkın açıklayın para toplayıp toplamadığınızı…
Açıklamasında “67’liler platformu Zonguldaklıların öz evladıdır” diyen Kaplancan babasından neler gizliyor?
Tekrar soralım: 67 liler platformunda ortak bir amaç olarak karar defterine işlenerek bir araya gelindiğini beyan eden herhangi bir oda,sendika,dernek, STK veBaro var mı?  Varsa söylesinler, karar defterlerini aldıkları karar tarihi ile beyan edebiliyor mu bunlar? Aksi takdirde üyeleri nezdinde böyle bir sanal ortam oluşturulmasına ses çıkarmamalarını nasıl açıklayabilecekler?
Bu konu uzuyor, uzuyor ama kamuoyu oluşturan unsurlar da haklı olarak töhmet altında kalmak istemiyor, bu platform içindeki yapılaşmaları öğrenmek istiyor, legalite ile illegalite arasındaki ince çizginin mantıklı olan kısmında yer almak istiyor.
Bizden söylemesi…
“Biz böyle bir oluşumda yokuz” diyecekleri de bizden peşinen uyarması!..
RANDEVU SİSTEMİ İFLAS ETTİ.
Bir randevu sistemidir gidiyor.
Nereye ararsak randevu ile yol alıyoruz.
Ama her şey randevu olmuş.
Randevu sistemi güzel .
Ama randevu sistemi cevap vermiyor.
O zaman da bu durum işkence durumunu alıyor.
Sağlık adına randevu.
Nüfus adına randevu.
Tapu.
Bir çok kamu kurum ve kuruluşlar adına randevu sistemi hayatımıza girdi.
Sistem iyi.
Ama sistem çalışmıyor.
Çalışmayınca da durum ve konum işkence oluyor.
Randevu sistemi daha çağdaş.
Modern.
Çalışabilir hale getirelim.
En azından randevu sistemi dolu bile olsa sonraki günlere randevu verilsin.
Cevap verilsin.
İnsanlar mağdur olmasın.
Devamlı telefon başında saatlerce  beklemesin.
Ses kaydı  ile meşgul olmasın.
Randevu sistemi aslında salgın hastalık iel birlikte gelmişti.
O süreç devam ediyor.
Randevu sistemi kamu da görev yapanlar arasında geçmişte evden çalışma nedeni iel işe yarıyordu.
Artık herkes işin başında.
Randevu sistemi olsun.
Olmazsa ise normal müracaat.
ZONGULDAK’TA Kİ SANAL GÜNDEMLER.
Yıkınız.
Yapınız.
Geçmiş yakın zamanda kız meslek lisesi yıkımı gündeme gelmişti.
Ortalık ayağa kalktı.
Okul yıkımı yıkılmaktan kurtuldu.
Yıkılır veya yıkılmaz.
Ama keyfi yıkımlara karşıyım.
Şimdi yayla okulunu yıkıyorlar.
O olmadı.
Bu olsun.
Çok yanlış.
Gene yayla okulu adına halkımız  sokakta.
İsteyen kim?
Gene bizim siyasetçiler.
Bürokrasi.
Olmuyor.
Yanlış oluyor.
Şimdi halk tepkili.
Tekrar vazgeçilecek.
O zaman halkta güven erozyonu yaşatılıyor.
Ah diyorum.
Ah.
Devlet Hastanesi  mevcut yerine yapılmamalıydı.
Şehir dışına yapılmalıydı.
69 Ambarları şehir hastanesi için çok uygundu.
Ama bazı kendini düşüneler yüzünde o günler olmadı.
Sonra o kendini düşünenlere de o bölge yaramadı.
Ve mevut yerine hastane yapıldı.
Şimdi devasa bir sağlık üssü hayata geçti.
Binlerce kişi o sağlık üssüne gelecek.
İl merkezli.
İlçeler dahil.
Kırsal dahil.
Otopark yok.
Bir çok yan unsurların işlevi adına alan yok.
O zaman oraya buraya saldırıyor.
Zayıf halka neresi ise  oraya koşuluyor.
Önce kız meslek.
Şimdi yayla okulu.
Olmuyor.
Olmuyor yarın neresi?
Belirsiz.
Yıkın stadyumun açık tribününü verin il sağlık müdürlüğüne.
Katlı otopark yapılsın.
Hastane tünel ile geçiş sağlansın.
AVM otoparkları  örneği gibi asansör sistemi ile hastaneye bağlanılır.
Yeni bir stadyumu da şehir dışına yapalım.
Mevcut stadyum butik stat olsun.
Hiç düşünmeyin.
Kimseyi de üzmeyin.
Tepkiler çığ gibi.
Herkes tedirgin.
Bu önerimi hayata geçirin.
Bizden söylemesi.
Uyarması.
Şimdilik nokta.