Siyaset ciddi iştir… 

Öyle gevşekliğe gelmez… 

Siyaset hayatında mehter takımı gibi iki ileri, bir de geri gidilmez… 

Siyaset dediğin mazeret kabul etmez. 

Öyle “ Ereğli'de dağım var, bağım var, bostanım var, ahırda iki çift öküzüm, çayırda koyunum var, ne yapalım zamanım dar !..” diyerek, siyasetçi olunmaz. 

O zaman siyaset yapmayacaksın… 

Öyle yüksekten atıp, sonra sahadan kaçmayacaksın. 

Ticaretine bakacaksın, toplantılara katılacaksın, eğer çok meşgul isen bu siyaseti bırakacaksın. 

Çayırda koyunları otlatacaksın. 

Siyaset ciddi iştir… 

Öyle arada bir ortaya çıkıp, yüksek egolu konuşmakla olmaz,siyaset dediğin zaman kavramı tanımaz. 

Zamanla yarışan, hem kendi işlerini, hem de siyasetini birlikte sürdüren nice siyasetçiler var. 

Onların da ticareti var, onların da toplantıları, zamanla sıkıntıları var. 

Ne var ki, vazgeçmiyorlar… 

Sonuçta başarılı olan da onlar… 

Son günlerde “zaman darlığı” çeken, ticaret hayatından siyaset hayatına zaman ayıramayan siyasetçi türleri çoğaldı ilimizde… 

Al birini, vur ötekine !.. 

Oturduğu yerden siyaset yapmaya çalışan, canı istediğinde basın toplantısı düzenleyen, toplantıdan toplantıya konuşma yapan, kimseyi beğenmeyip sadece kendini beğenen siyasetçi türleri… 

Urumeli’nde paşa torunu gibi kendini bir şey zanneden, kerameti kendinden menkul, yüksek egolu siyasetçi tipleri… 

Bulunmaz Hint kumaşı misali siyasetçi portreleri… 

Neyse ki, sayıları çok fazla değil… 

Ne demiştik… 

O çok bilmiş, afralı-tafralı siyasetçilerin tavrı budur işte… 

Hem siyasette bir yerlere gelmek isterler, belediye başkanı, milletvekili olmayı hayal ederler. 

Hem de, siyaset yollarında sürekli mazeret üretirler. 

Ticaretim var, zamanım yok… 

Zamanım yok, ticaretim var… 

Ereğli'de dağım var… 

Bağım var, bostanım var… 

Ahırda iki çift öküz… 

Çayırda 40 koyunum var. 

O zaman sormazlar mı insana… 

Senin siyasette ne işin var?.. 

Ahırdaki öküzlere bak… 

Çayırda koyun otlat !..