Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Almanya'daki temasları kapsamında, halkla buluştu. İnce, hükümetin politikalarını ve altılı masayı eleştirdi. İnce'ye vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

Almanya'dan gazeteci Mustafa Tığlı'nın bildirdiğine göre, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Almanya'daki temasları kapsamında, Datteln kentinde yer alan Çimen Düğün Salonu'nda halkla buluştu. İnce, hükümetin politikalarını ve altılı masayı eleştirdi. İnce'ye vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Şehitler için saygı duruşu ve İstikla Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda, Memleket Partisi Almanya Başkanı İdris Er, partisinin Almanya'daki çalışmalarını anlattı ve herkesi partiye üye olmaya davet etti. Memleket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Osman Serkan İleri, partinin Almanya temsilcilerini tanıttı ve partinin Almanya yapılanmasını anlattı. Daha sonra, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce vatandaşlara seslendi.

Memleket Partisi'ne katılın çağrısı.
Memleket Partisi Almanya Başkanı İdris Er, Ülkemizde siyasete soyunan ve ülkeyi  yönettiğini sanan ve yönetme biçimnde bu tarz tilkiliklerle ülkenin bütün değerlerini yok etmiş insanlar Türkiye siyasetinde varolmaktalar. Bunlardan, Memleket Partisi olarak kurtulacağız. Onun için biz, memleket sevdalıların oyuna talibiz. Gelin, bize katılın '' dedi.

Bu partide Mustafa Kemal'e ve İsmet İnönü'ye ayyaş diyenlere yer yok.
Memleket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Osman Serkan İleri '' Bütün yürekli arkadaşlarımızla yola çıktık. Partimizin, gerek iktidar, gerekse muhalefet partilerinden farkımızı anlatmaya çalıştık. Dedik ki; Bu partide Mustafa Kemal'e ve İsmet İnönü'ye ayyaş diyenlere yer yok. Ama Mustafa Kemal'e kefere diyenlere de yer yok dedik. Dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Bu partide Cumhuriyet devrimleri, medeniyet kültürümüzü, lükatımızı, yerle bir etmiş diyenlere deeyer yok dedik. İleri, hükümetin politikalarını da eleştirerek, tüm vatandaşları Memleket Partisi'ne davet etti. 


Hükümetin politikalarını eleştirdi.
İnce konuşmasında; '' 20 yıl önce Türkiye'de televizyon kanalları şimdikinden daha azdı. Yayın kalitesi de şimdikinden daha kötüydü. Ama 20 yıl sonra Türkiye'de televizyonlarda tartışan millet vekili yok. Genel başkan yardımcıları yok, genel başkanlar yok. Yalaka gazetecilerle karşılıklı tartışmalar var. Hiçbir sorumluluğu olmayan, halk tarafında seçilmemiş, hesap vermeyen. İktidar yalakası insanlar televizyonlarda her akşam aynı kanallarda aynı insanlar, aynı lafları. Yani iktidar partisinin milletvekilleriyle muhalefet partilerinin milletvekilleri önceden çıkıp tartışırlardı. Şimdi böyle bir şey yok. Mesela Cumhurbaşkanı adaylarının çıkması lazım. Televizyonlara genel başkanların çıkması lazım. Karşılıklı tartışmaları lazım. Rahmetli Demirel çıkardı. Rahmetli. Ecevit çıkardı. Rahmetli Türkeş, Erbakan filan çıkardı. Bu gelenekler yok oldu. 20 yıl önce. Başbakanların karikatürleri çizilirdi Türkiye'de. Şimdi sıkıyorsa çiz. 20 yıl önce hukuk fakülteleri konuşurdu. O anayasaya aykırı derlerdi. Bu insan haklarına aykırı derlerdi. Üniversite vardı 20 yıl önce üniversiteler, rektörler, dekanlar konuşurdu. Şimdi tanıyan var mı? Bunları tanıyan biliyor. Sivil toplum vardı, sendikalar vardı. Deve dişi gibi bakanlar var. Bakanların adını bile bilmiyoruz. Orman yangınını söndürmeye Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla gidiyoruz diyenler var. Yani talimat vermese orman yangınını söndürmeye sele müdahale etmeyecek. Bakanların adını bile aynı. Değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin geldiği bu noktada. Tarım çöktü. Bize çocukluğumuzda kendi kendine yeten 7 ülkeden birisidir Türkiye diye anlatılırdı. Kuru fasulyesini, mercimeği,ni, etini, sütünü dışarıdan alan bir Türkiye var artık. Faize 560 milyar lira ayırıp tarıma 54 milyarderi ayıran bir Türkiye var. Tarımı stratejik sektör olarak görmeyen. Güvenlik gıdasını, beslenmesini dahi problemli hale getiren bir iktidar var. Köylü perişan, çiftçi perişan, memur işçi, dar gelirli, bol bordro mahkumu zaten bunları alamıyor. Biz üniversite sınavına girerken. Sorular çalınıyor mu? Başkalarına veriliyor mu? Aklımızın kenarından böyle şeyler geçmez. Valinin çocuğu da, holding patronunun çocuğu da, köprünün çocuğu da, çiftçinin çocuğu da. Üniversite sınavından hakkını alır. Türk, Kürt. Alevi. Sünni. Sağcı. Solcu. Başörtülü. Mini etekli. Hiçbirinin aklına sorular çalınıyor mu diye birşey gelmez. Rahmetli Altan Günal öyle güzel bir sistem kurmuştu ki, herkes hakkına razı olur, sınav sonucu gelirdi. Çöpçünün çocuğu tıp fakültesine. Valinin çocuğu. Öğretmen okuluna gelebilir. Bundan hiç kimseye yük sürmezdi. Adaletli bulurdu. Demek ki doğru yapılmıştır. Şimdi hiç kimse sınavlara inanmıyor. Türkiye'nin belki ekonomik problemleri vardı ama icra dosyası sayısı milyonlarca olmamıştı. Türkiye de üç beş kaçak yolla giren. Yabancılar vardır Türkiye'de. Ama 7-8 milyon sığınmacı hiç olmamıştı. Türkiye böyle bir ortamda 20 yıllık bir iktidar hala karşısında çekim merkezi olamamış. Adayını belirleyen memiş yönünü çözememiş bir altılı masaya mahkum değildir. Türkiye bu iktidara da bu ne yapacağı belirsiz altılı masaya da mahkum değildir. Hele hele bir yanı Fetöcü, bir yanı Saidi Nursi, Hacı, bir yanı İhvancı bir yanı Seyit Rıza hayranı. Bu yapıdan Türkiye'ye hayır gelmez. Türkiye'nin Atatürkçü kadrolara ihtiyacı var. Laik, demokratik, Türkiye Cumhuriyeti'ne inanmış, çağdaş, önünü gören, ne yaptığını bilen, ayrımcılığı reddeden özgür bir Türkiye, konuşan bir Türkiye. Onun için biz diyoruz ki. Bu iktidar gitmelidir. Ama bu muhalefet de çözüm değil. Bakın bu iktidar neden gitmelidir? Ekim 2021'de bir enflasyon hedefi açıklamışlar. Demişler ki; 2022'de enflasyon dokuz virgül sekiz olacak. Ocak 2022'ye gelmişler. Pardon düzeltiyoruz. 23 virgül iki olacak demişler. Nisan 2022'ye gelmiş ya çok pardon 42'ye virgül 8 yapıyoruz demişler. Temmuz gelmiş ya özür dileriz atmış virgül 4 olacak demişler. Ekim 2022'de çok pardon ama 65 virgül iki olacak demişler. Aralığın sonunda göreceğiz ki 80'i geçmiş. Önünü göremeyen, ne istediğini bilemeyen, bilimden uzak, akıldan uzak bir iktidar var. Yorgun bir iktidar var. Ülkenin sorunlarını kavrayamamış, bütün komşularıyla kavga edip kasa boşalınca şimdi hepsiyle. El sıkışıp barışma derdine düşmüş, onurunu kırmış, incitmiş bir Türkiye var. 

Altılı masa eleştirisi.
Bunun karşısında da. Türkiye'ye çözüm üretmeyen, aydan aya toplanıp altın günü düzenleyen bir muhalefet. Hiç bir somut öneriler yok. Yazı punto şundan başka, yazı karakterinden başka anlaştıkları hiçbir şey yok. İstanbul Sözleşmesi'nde anlaşılamamıştır. Kamulaştırma konusunda anlaşılmamıştır. Ergenekon, Balyoz konusunda anlaşılmamıştır. Libya tezkeresinde anlaşılamamışlar. Bunlardan ne olur ya? Ya çok kaba bir deyim var da kullanmak istemiyorum bunlardan. Yazık olmuş hadi kullanayım. Böyle bir şey olabilir mi?
Türkiye'nin hangi temel sorununda anlaşır sunuz? Hangi temel sorundan oluşur? Hiç bir temel sorunda anlaşmamız. Biz önümüzdeki süreçte diyoruz ki ne sağdan ne soldan Atatürk'ün yolundan, ne cumhur, ne millet tek yol memleket diyoruz. Çok basit. Atatürk konusunda anlaşacağız. Anayasanın ilk dört maddesinde anlaşacağız. Tartışmak yok oluyor. Milletten çalınan 250 milyar dolar parayı geri alacağız. 24 milyon haneye o parayı bağışlayacak sığınmacıları geri göndereceğiz. Tarımı ayağa kaldıracağız.Eğitimi tarikatlara ve cemaatlere teslim etmeyeceğiz. Nokta.

İttifak kurarsak, şartlarımız belli.
Biz bir gün birileri ile ittifak kurarsak kurallarımız bunlar çok net. Bir kere laiklik diyemiyor bu muhalefet ya. Bir senedir toplanıyorlar. Bir kere Anıtkabir'i ziyaret edemiyorlar, yapamıyorlar ya. Atatürk diyemiyorlar, laiklik diyemiyorlar. Memleket Partisi adına söz veriyorum milletimize. Eğitimimiz laik, bilimsel, parasız olacak. Eğitimi tarikatlara ve cemaatlere asla bırakmayacağız. Asla. Kural çok net. Kıvırmak yok, yan çizmek yok. İlkeli. Dürüst. Eğer bir yurtta. Çocuğa tecavüz olursa, taciz olursa Memleket Partisi'nin iktidarında söz veriyorum. Aman şimdi tarikatları, cemaatleri kızdırmaya alim açıklama yapma. İpek Hanım, böyle bir şey talimatım olmayacak. Tam tersine yıkın orayı diyeceğim. Dozerle orayı yıkın. Ancak böyle kurtulur bu Cumhuriyet, başka türlü olmaz. Yalaka, ne istediğini bilemeyen, rüzgar gülü gibi her tarafa esneyen. Böyle bir şey yok. İlkeli, kararlı, tutarlı duruşu olan. Duruşu olan bir partiyiz. Bizim hazine yardımımız yok. Bizim belediye yardımımız yok, müteahhit parası yok, işte gönüllüler ordusu. Burada herkesin masrafı var. Şu işlemi suda bile herkesin payı vardır. Herkesin payı var. Kimi Hakkari'de harcıyor, kimi Berlin'de harcıyor, kimi Londra'da harcıyor, kimi Edirne'de harcıyor. Herkes, herkesin katkılarıyla Türk siyasi hareketine yeni bir yön veriyoruz. Bu belki de ilk kez oluyor. Rahmetli Ecevit denemişti bunu, o da başarmıştı. Şimdi de biz deniyoruz. Hepinize çok teşekkür ediyorum ''dedi.

Duygusal anlar.
Halk buluşmasında, duygusal anlarda yaşandı. Bengüsu Buse Altuğ ve Buğlem Çisem Altuğ  okuduklarını şiirler büyük alkış aldılar. Şiir okunduktan sonra, iki kardeş, Türk Bayrağını açtı. Bu anlar ise salonda büyük alkış aldı. Muharrem İnce, çok duygulandığını ifade ederek, şiir okuyan çocuklara teşekkür etti.

Almanya'da teşkilatlanma atağı
Memleket Partisi Almanya NRW Eyaleti Temsilcisi Canan Maviş'e ve Hollanda Temsilcisi Hıdır Sarıboğa Atama Mazbatası verildi ve rozet takıldı. NRW Eyaleti Temsilcisi Canan Maviş, Memleket Partisi'nin Almanya'da güçlü bir şekilde teşkilatlandığını belirterek, NRW Eyaletinde Muharrem İnce'ye büyük bir ilgi olduğunu ve bunun ileriki günlerde dahada artacağını ifade etti. Toplantıya, partinin genel başkan yardımcısı Osman Serkan İleri, parti sözcüsü İpek Özkal Sayan, genel başkan yardımcısı Mehmet Kazancıoğlu, genel başkan yardımcısı Alİ Tunç Can, genel başkan yardımcısı Şeref Aldeniz, parti meclisi üyesi Umut Hamit Birven, Almanya Başkanı İdris Er, Almanya genel sekreteri Uğur Bozkurt, Almanya Genel Saymanı Özlem Zenker, Yönetim Kurulu Üyesi Yener Yıldırım, Almanya NRW Eyaleti Temsilcisi Canan Maviş, Bavyera Eyaleti Temsilcisi Özlem Zenker, Hollanda Temsilcisi Hıdır Sarıboğa, NRW Genel Sekreteri Ayla Altuğ, Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Yağcı ve çok sayıda vatandaş ve STK temsilcisi katıldı. 

HABER MERKEZİ

Editör: Haber Merkezi