Zoguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk Kilimli’de yaşanan ağaç kesme tartışmaları üzerine bir açıklama yaparak, “Geçtiğimiz günlerde, Kilimli sahilinde ağaç kesildiğini gören kestiği bazı yurttaşlar müdahale ederek kesimi durdurdu. Yurttaşların, itirazlarını, bir de Belediye Başkanı Kamil Altun’a iletmek üzere tesadüfen karşılaştıkları aracını durdurmaya çalışması üzerine olay gazetelere de konu oldu. Kimi çevrelerce siyasi polemik konusu da yapılan olay, bir süre, kamuoyunu da meşgul etti.” ifadesini kullandı.
Öztürk açıklamasında şunları ifade etti:
“Bize ulaşan bilgilere göre, ağaç kesilen arazinin mülkiyeti Hazine’ye aittir. Kesimi yapanların Kilimli Belediyesi personeli olduğu basına yansıyan görüntülerden anlaşılmaktadır. Arazi üzerinde kamuoyuna açıklanmış herhangi bir proje bulunmamaktadır. Daha önce olaylı şekilde yıkılan balıkçı barınaklarının bulunduğu arsaya ilişkin imar durumunda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. O zaman ‘Bu ağaçlar neden kesiliyor’ sorusuna Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun yanıt vermek zorundadır. Bunu yapmak yerine doğa hakkını savunmak için çırpınan yurttaşları eşkıyalıkla suçlaması, olsa olsa suçluluğunu gizleme çabasından ibarettir. Ağaçlar kent peyzajının en değerli parçasıdır. Hava kirliliğini önleme, gürültüyü maskeleme, kentlerde rüzgâr, toz ve gaz etkisini azaltma, erozyonu önleme, iklim koşullarını iyileştirme ve estetik değer kazandırma gibi pek çok işlevi olan ağaçların, bizzat yerel yönetim eliyle kesilmesi, açıklanması son derece zor bir eylemdir. Hele hele, yaklaşık 60-70 yaşında olduğu değerlendirilen çınar ağaçlarının adeta bir şeylerden intikam almak ister gibi, durduk yerde kesilmesini kabul etmek, yalnızca çevre gönüllülerinin değil sıradan vatandaşların dahi kabul etmeyeceği bir şeydir. Her türlü kentsel planlama ilkesine aykırı şekilde güzelim sahili karayoluna çevirip kentle denizin tüm ilişkisini kesen, Kilimli’nin sahil kenti kimliğini yok eden, insanların şehirdeki tek soluklanma mekânı olan parkın hemen dibinden şehirlerarası yol geçirerek toplumun huzurunu kaçıran anlayıştan başka bir şey beklemek elbette mümkün değildir. Ancak ağaçlar ve sokak hayvanları konusunda toplumsal duyarlılığın bu kadar yükseldiği bir zamanda, hâlâ bu şekilde görüntülerin ortaya çıkıyor olması, bin bir güçlükle var olan doğal değerlerin başka kullanımlar için gözü dönmüş şekilde yok edilmesi üzüntü vericidir.”
(Haber-Neriman Dengiz)
