PKK terör örgütünün sözcülüğünü üstlenerek, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne iftira atan ve affedilmez bir ihanetin içinde yer alan Şebnem Korur Fincancı, şimdi Türk yargısı huzurunda hesap vermeye hazırlanıyor.

PKK'nın Fincancı'sının, düpedüz "vatana ihanet" suçunu oluşturan açıklamasının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından " TSK'nın envanterinde kimyasal silah bulunmadığı" açıklandı, kaldı ki, PKK'ya "fincancılık" yapan bu kadının sözlerine kendisiyle aynı zihniyeti taşıyan TTB yöneticileri dışında hiç kimse inanmadı.

Türk Silahlı Kuvvetleri hiç bir zaman "kimyasal silah " kullanmamıştır, Türk askerinin geleneğinde bu tür savaş yöntemleri hiç bir zaman olmamıştır.

Ne var ki, adının başında " Türk" ifadesi bulunan bir kurumun başında ve yönetiminde olan kişilerin böylesine bir hainlik içinde bulunması başta vatansever ve şerefli Türk hekimleri olmak üzere milletimizin vicdanını yaralamıştır.

Şebnem Korur Fincancı'nın, Türk askerine alçakça iftira atan sözlerine karşılık, "anında " cevap verip, şiddetle kınayan ve Fincancı'yı istifaya davet eden yürekli seslerden biri Zonguldak'tan geldi.

Zonguldak Tabip Odası Başkanı Dr. Şenol Yavuz, PKK terör örgütüne taraf olan kişinin Türk hekimlerini temsil edemeyeceğini belirterek, " Türk Milleti'nin canına, bekasına kastetmek amacı ile ülke dışında düşmanlarımız tarafından kurulan terör örgütlerine karşı mücadele eden ve gücünü bu milletten alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı meşru müdafayı iftira atarak kınayan zihniyeti şiddetle kınıyoruz.

Türk Tabipler Birliği Başkanı'nın meslek örgütümüzü itibarsızlaştıran bu tür açıklamalarını her zaman olduğu gibi yine reddediyoruz ve Türk Tabipler Birliği Başkanını derhal istifaya davet ediyoruz."

Helal olsun !..

Şenol Yavuz ve onun gibi düşünen gerçek Türk hekimlerine gerçekten helal olsun !..

Şenol Yavuz'un sözleri hala PKK'nın Fincancı'sına sahip çıkmaya kalkışan ve Fincancı ile aynı "ihaneti" paylaşan sözde "Türk" Tabipler Birliği yöneticileri ile kimi "sanatçı bozuntularına" kapak olsun.

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'DAN YERİNDE KARAR

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı üyeleri ve Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın görevlerine son verilmesi ve bu görevlere yeni isimlerin atanması istemiyle davaname hazırladı . Dava, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı davaname son derece yerinde, isabetli bir karar olarak değerlendiriliyor.

Birliğin yönetiminde bulunan kişilerin hala, terör örgütü propagandası yapan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı açık bir "ihanet" içinde bulunan Şebnem Korur Fincancı'ya sahip çıkan açıklamalar yapmaları, ne devletin,  ne milletin, ne de hukukun kabul edeceği bir şey değil…

PKK'nın Fincancı'sı ile aynı zihniyette olanların gerçek Türk hekimlerini temsil edebilmeleri de olası değil…

MARJİNAL BİRLİKLER ve MESLEK KURULUŞLARI

Türk Tabipler Birliği yönetimi örneğinde olduğu gibi, ülkemizde çeşitli meslek gruplarını temsil etmek amacı ile kurulan, ancak kuruluş amaçları ile asla bağdaşmayan, tamamen politize olmuş, ideolojik yaklaşımlardan asla vazgeçmeyen, hatta Şebnem Korur Fincancı örneğinde olduğu gibi işi " terör örgütü sözcülüğüne" kadar götüren meslek kuruluşlarının yöneticileri hakkında öncelikle bu işlerle hiç ilgisi olmayan üyelerin çeki düzen vermesi gerekiyor.

Öyle ya…

Sen meslek örgütü müsün, siyasi parti misin, terör örgütü müsün?..

Bu sorgulamayı önce yönetimleri gibi düşünmeyen üyelerin yapması ve tıpkı Dr. Şenol Yavuz yaptığı gibi tepkilerini dile getirmesi mesleki itibarları bakımından da şart görünüyor.

Hiç bir üye, politize olmuş, ideolojik yaklaşımlardan vazgeçemeyen, terör örgütlerine yandaşlık yapan yöneticilerin dümen suyunda gitmek zorunda değil.