TEZ-KOOP İş Sendikası Zonguldak Şubesi'nin 22.Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.

Dedeman Otel'de gerçekleştirilen ve tek liste ile gerçekleştirilen kongrede mevcut başkan Şerif Taşeron güven tazeledi.

Kongrenin Divan Başkanlığını Tez-Koop-İş Genel Sekreteri Hakan Bozkurt yaptı. Kongreye Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Eğitim ve Teşkilatlanma Sekreteri Tayfun Demir, Tez-İş Başkanı Murat Saraçbaşı, Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Osman Karataş, Toleyis Şube Başkanı Yasin Bayoğlu, davetliler ve Tez Koop İş sendikası üyeleri katıldı.

Tez-Koop-İş Sendikası Şube Başkanı Şerif Taşören, yaptığı konuşmada, "İşçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için sendikalara büyük görevler düşmektedir. Sendikaların sadece kendi üyeleriyle değil tüm çalışma hayatıyla yakından ilgilenmesi, örgütlenme ve mücadele alanlarını genişletmeleri gerekmektedir." dedi.

Yaşanan ekonomik krizin sorumlusunun işçil olmadığını belirten Tez-Koop İş Sendikası Başkanı Şerif Taşören konuşmasında şunları söyledi:

"Şubemizin 22. Olağan Genel Kuruluna hepiniz hoş geldiniz.

Değerli Yol Arkadaşlarım…

Covid-19 Pandemisinin, savaşların ve daha da ağırlaşan ekonomik krizin işçiler, emekçiler ve yoksul halkımız üzerinde yarattığı etkilerin yakıcı bir biçimde yaşandığı bugünlerde şubemizin 22. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Covid-19 pandemisi sürecinin bittiğine dair algı oluşturulsa da, bu sürecin kahramanları ve bir o kadar da mağdurları Sağlık çalışanları ile birlikte işçiler olmuştur. Bu süreçte işçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik müdahaleler yoğunlaşmış, sendikal hak ve özgürlükler baskı altında tutulmuştur. İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalar yok sayılmıştır.

İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak; mağazada, markette, büroda, fabrikada çalışan işçi kardeşlerimizin hakkı! İşçi maliyetini en aza indirerek, maksimum kâr elde etmek isteyen işverenlerin faydasına olan bu yasal düzenlemeler ve yasa teklifleri, derinleşen ekonomik krizin yükünü emekçilerin sırtına yüklemektedir!

Değerli İşçi Kardeşlerim,

Türkiye’de uygulanan iktisadi ve siyasi politikaların bir sonucu olarak yaşamakta olduğumuz kriz derinleşmektedir.

Bugün 1 Türk Lirası, 17 Dolar olmuştur.  Dolar karşısında olağanüstü değer kaybetmiştir.

Türk Lirasının dramatik bir şekilde değer kaybetmesi, dışa bağımlı, ağır borç yükü altında olan ekonominin “çöküşe” sürüklenmesi karşısında ortaya çıkan tablonun, ortaya çıkan büyük ekonomik krizin, görmezden gelinmesi; işçinin, yoksulun insan onuruna yakışmayan çalışma ve yaşam koşullarına sürüklenmesi kabul edilemez!

Benimsenen iktisadi ve siyasi politikalar sonucunda bugün yaşadığımız ekonomik kriz, olumsuz çalışma koşulları, işsizliğin ve mülteci sayısının gün geçtikçe artmasının maliyeti işçilerinin omuzlarına yüklenmeye çalışılıyor. Sendikalar olarak görevimiz buna müsaade etmemektir.

Ekonomik krizin sorumlusu açlık sınırının altında maaş alan işçi ve emekçiler değildir. Krize kim neden olduysa fatura da onlara kesilmelidir.

Konfederasyonumuz Türk-İş tarafından asgari ücret başta olmak üzere işçilerin ekonomik kayıplarının giderildiği bir mücadele örgütlenmelidir.

Değerli Delegeler,

Örgütlü toplumlar bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterir. Sendika hakkı Anayasa’da güvence altına alınan bir insan hakkı olmasına rağmen, büyük bir baskı altındadır. Maalesef ülkemizde sendika üyeliği, zorlu mücadelelerle, acı tecrübe ve büyük bedeller ödenerek kazanılan bir haktır. Çoğu işçi sendika üyesi olduğu için işten atılmakta ya da çok istemesine rağmen işimi kaybederim korkusuyla sendikaya üye olamamaktadır.

Hükümetlerin sendika özgürlüğünü güvence altına alacak, işçiyi koruyacak, işverenlere ağır yaptırımlar getirecek yasal düzenlemeler yapması gerekir. Ancak gözlerindeki ışıltıya dikkat çeken bu iktidar döneminde mümkün değildir.

Hükümetin işçilerin Anayasal hakkı olan grev hakkını kullanmalarına bile tahammülü yoktur. Bu dönemde yapılan pek çok grev genel sağlığı ve millî güvenliği bozduğu gerekçesiyle, Cumhurbaşkanı tarafından ertelenmiş, daha doğrusu yasaklamıştır.

Değerli Delegeler,

İşçilerin temel sorunlarını, düşük ücret, sigortasız çalışma, uzun çalışma süreleri, iş güvencelerinin olmaması, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin olmaması ve sendikasızlık olarak sayabiliriz…

Ancak genç işçiler bu sorunları daha ağır yaşıyor… Kadın işçiler de her zaman ayrımcılığa maruz kalıyor, erkeklerden de daha az ücret alıyor. İş yaşamında ve sosyal hayatında ayrımcılıkla mücadele eden kadınların uzaktan çalışma biçimi ile iş ve ev yükü de daha da artmış bulunmaktadır. Hem genç hem de kadın işçi ise koşullar daha vahim bir tabloyu önümüze koymaktadır.

Genel olarak işçiler, özelde ise genç işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için sendikalara büyük görevler düşmektedir. Sendikaların sadece kendi üyeleriyle değil tüm çalışma hayatıyla yakından ilgilenmesi, örgütlenme ve mücadele alanlarını genişletmeleri gerekmektedir.

Kıymetli yol arkadaşlarım son söz olarak;

Bu dönem başarılı faaliyetleri nedeniyle Şube Yönetim Kurulumuza, diğer kurul ve şube görevlilerimize, işyeri temsilcilerimize ve üyelerimize teşekkür ediyor; 22. Olağan Genel Kurulumuzun sendikal birliğimizi ve dayanışmamızı güçlendirmesini diliyor, tüm üye ve delegelerimize saygılarımı sunuyorum. Kendi işyerlerimiz olmak üzere Türkiye’de bütün emekçilerin sorunlarına, genç ve kadın işçilerin geleceksizlik ve güvencesiz çalıştırılma koşullarına karşı başta konfederasyonumuz ve sendikamız önderliğinde yorulmadan, yılmadan mücadele etmeye devam edeceğiz!"

YENİ YÖNETİM ŞU ŞEKİLDE:

-Başkan; Şerif Taşören, -Şube İdari Sekreteri; Fatih Cevizdibi,

-Malli Sekreter; Bilal Ayna, -Örgütleme Sekreteri; Bahattin Binay,

-Eğitim Sekreteri; Barış Çalışkan.

DENETİM KURULU:

Ömer Demirci, Özkan Aydeniz, Ceyhun Akbıyık

DİSİPLİN KURULU; Durmuş Akyol, Ergin Etçibaşı, Ergin Akbaş

ÜST KURUL DELEGELERİ:

Şerif Taşören, Fatih Cevizdibi, Bilal Ayna, Barış Çalışkan, Bahattin Binay, Tunay Değirmenci, Özkan Aydeniz, Yılmaz Topluoğlu, Şengül Şallı, Ceyhun Akbıyık.

(Haber-Ercan Demir)

Editör: Haber Merkezi