Öncelikle bir bilgi notu ile başlamak istiyorum. Belediyelerin hizmet ettiği sınırlar bellidir, Özel İdarelerin hizmet etiği sınırlar bellidir. Belediyeye bağlı olmayan tüm yerleşim birimlerine özel idare hizmet ediyor. Özel İdare’de yapılan ve yapılacak olan tüm hizmetlerin kararı ise İl Genel Meclisi’nde alınıyor. Ve bu kararlar doğrultusunda da köylerde ve kırsalda belediyenin yaptığı tüm hizmetleri İl Özel İdaresi aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Ve İl Genel Meclisi’ni çok yakından takip eden bir gazeteciyim. Orada her ayın ilk 5 günü mecliste çeşitli karalar alınır ve bu meclis toplantılarına İl Özel İdare Genel Sekreteri ya da yardımcısı eşlik eder. 
Mart ayınıN son birleşiminde 2022 yılı Faaliyet raporunun kabulü görüşmesi sırasında il genel meclisi üyeleri; yaptıkları yolların normalden çok daha erken şekilde deforme olduğunu ve bunu da sebebinin orman köylüsünden kaynaklandığı ifade ettiler. Kırsalda orman içinde kesim yapan orman köylülerinin, kestikleri orman envallerini tonaj haddini aşarak Özel İdare’ni yaptığı yolları hor kullanmalarından dolayı yolların bozulduğundan dert yaptılar. İl Genel Meclisi üyeleri bu konuda Jandarma ve Orman Bölge Müdürlüğü’nün daha duyarlı olması gerektiğine dikkat çektiler.
Tabiki bu çok önemli bir konu. Ve bende bu konuyu biraz araştırdım.
Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Orman İşletme Müdürlükleri arıcılığı ile Orman Köylülerinin örgütlü olduğu kooperatiflere kesim ihaleleri yapılıyor ve bu kooperatifler arıcılığıyla orman içinde kesimler yapılıyor ve kesilen bu tomruklar kütükler, ağaçlar artık her neyse kamyonlara yüklenerek nakil ediliyor. Ve elbette ki nakil esnasında da Özel İdare’nin yaptığı yolara erken şekilde deforme oluyor, kullanılmaz hale geliyor. Bu seferde olan Özel İdare’ye oluyor. Yollar niye bozuk diye Özel İdare eleştiriliyor.

TONAJ STANDARTI YOLA FAZLA GELİYOR
İlgili mercilere sordum tonaj aşılıyor mu
Kesinlikle hayır dediler
Peki sıkıntı nerede o zaman
Dediler ki
Tonaj standartına uyuluyor ise o zaman tonaj standartı yollara fazla (ağır) geliyor, yollar bu belirlenen standartı kaldırmıyor olabilir dediler.
Peki çözüm ne
Standartın düşürülmesi
Yani tonaj haddinin örneğin 30’dan 20-25 tona düşürülmesi 
Bunu tek çözümü budur. 
Ve bu konuda Valilik ve Orman Bölge Müdürlüğü devreye girmelidir

**

TÜRKİYE’NİN KURTULUŞ REÇETESİNİ NECDET TISKAOĞLU AÇIKLADI: EVE DÖNÜŞ PROJESİ...

6 Şubat tarihindeki Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen asrın deprem felaketinden ülke olarak büyük dersler çıkarmalıyız.
Şimdi düşünelim hep birlikte
11 ilimizde 13 milyon insan
Ama sadece tek bir ilimizde İstanbul’da ise 20 milyondan fazla insanımız yaşıyor. Ve olası bir depremde korkunç sonuçlar ortaya çıkacak. Bunun düşüncesi bile gerçekten çok kötü.
İstanbul’daki olası deprem felaketi öncesinde ise böylesi korkunç bir tablo ile karşı karşıya kalmamak için bir an önce tedbir alınması şart. Ve bu konudaki ülkemizin kurtuluş reçetesi ise Zonguldak’tan geldi. İstanbul’daki kablo fabrikasını Zonguldak’a taşıyan Zonguldaklı büyük iş insanı Necdet Tıskaoğlu’nun bundan 3 yıl önce doğal afetler konusunda sanayicilere yaptığı çağrı Türkiye’nin gündemine oturmuş vaziyette. Ekonominin birkaç şehre sıkıştığına dikkat çeken Tıskaoğılu, ürkiye’nin kurtuluş reçetesi olarak gördüğü eve dönüş projesiyle İstanbul’daki fabrikasını Çaycuma’ya taşıdığına dikkat çekerek, 11 ili etkileyen deprem afeti sonucunda bu projenin daha da kıymetli bir hale geldiğini ifade etti. 
Sonuna kadar haklı. 
Sanayiciler Anadolu’ya yüzünü dönmeli

**
KADINLARIMIZ BAŞ TACIDIR

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 
Kadınlarımız sağlıklı ve mutlu bir toplumun temel taşlarıdır.
Kadınların toplum hayatından önemli yere sahiptir.
Yüce dinimiz ve medeniyetimiz her zaman kadına özel bir önem vermiş ve kadınlarımızın hak ve hukuklarının çiğnenmemesi hususunun altını önemle çizmiştir. Dolayısıyla kadınları korumak, kollamak ve onların daha mutlu ve huzurlu olmasını sağlamak bizlerin görevidir. İslam Dinimizin ve medeniyetimizin kadına böylesine değer vermiş olması, kadının ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Geleceğe güvenle bakabilmek, kadını ve kadın haklarını önemsemekle mümkündür. Kadının, kültürel, ekonomik ve siyasal hayatta hak ettikleri yeri aldığı toplumumuzda, daha iyiye, daha güzele en hızlı ve emin adımlarla ilerliyoruz. Gelişen dünyamızda kadınların toplum hayatındaki önemi gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Kadınlarımızın her koşulda baş tacı edilmeleri ve hak ettikleri saygıyı görmeleri esastır. Kalkınmış ve gelişmiş bir toplum olma ideali, kadınlarımız olmadan mümkün değildir. 
Bu vesileyle bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.

**
GÜNÜN SÖZÜ: Görmek istemediklerinizi gözlerinizi kapatarak engelleyebilirsiniz ama hissetmek istemediklerinizi kalbinizi kapatarak engelleyemezsiniz.