Gerçekten tuhaf bir milletiz, fikirlerimiz ve düşüncelerimiz bir tuhaf, son zamanlarda kılık kıyafetimiz de bir tuhaf oldu...

Hele ki Zonguldak'ta;

Genelde kadını da erkeği de giyinmesini pek bilmiyor burada, pazardan ne bulurlarsa  sırtına geçirip sokakta salına salına gezenlerden tutun da, leğen gibi kalçalara rağmen tayt giyen ve bunu giyinmek sanan genç kızlar ve kadınlarla dolu cadde ve sokaklarımız var...

Eşek tıraşı erkeklerde moda olmuş,

Zincir mağazalarda satılan tişörtlerden alıp  sokağa çıkınca aynısından giyen 50 kişiyle pişti olmak her halde erkek takımının da hoşuna gidiyor...

Pişti derken;

Okeyden başka oyun oynanmayan; king, maça kızı, piket, 66, prafo gibi oyunların tedavülden kalktığı kahvehanelerde parasızlıktan yancılık kalktı, vatandaş yanına oturan arkadaşına çay bile ısmarlamaktan kaçınıyor, tuhaf işte...

Ve bu kahvehanelerin kimi müşterileri hala pazardan  soğan alabilecek paradan yoksun yaşarken, meclis lokantasında 6 liraya kuzu pirzola yiyen ve 70 küsur bin liraya maaşlarını yükselten milletvekillerini savunuyor... Böyle işte, çocuğuna simit alamıyor, yumurta yediremiyor ama iktidarın kulu kölesi... Ne biçim ve nasıl düşünüyorsa?

Tuhaf değil mi?

Diyanet işleri başkanı vatandaşa açlığın faziletlerini salık verirken kendisine Londra'dan ev alır, vaaz  verirken peygamber efendimizin makarna sevdiğini  söyler ama makarnanın peygamberimizin ölümünden 500 yıl sonra ilk kez Sicilya'da yendiğini unutmuş  veya bilmez görünür...

Bu da tuhaf gelmiyor mu?

Zonguldak'ta hangi parti teşkilatına giderseniz gidin, başkanından üyesine kadar herkes kadın kotasının artırılmasını savunur ama bir seçim öncesi açıklanan listelerde kadınlara yer verilmez, sorarsanız "aday olmak istemiyorlar ki..." diye kendilerince açıklarlar bu durumu...

Peki sen hiç "gel aday ol, seni seçilebilir sıraya koyarız" dedin mi ey yönetici?

Bu da tuhaf!..

Zonguldak kent merkezinde insanlar bir cafeye filan oturmaya korkuyor, bir çay 20 lira, bir kahve 40 lira...

Çay ocaklarında bile çay değişik değişik fiyatlardan gidiyor. Hiçbirinde tarife yok. zabıta denetimi zaten yok. Oda başkanı bile "ben böyle bir fiyat vermedim" derken olan vatandaşa oluyor,  yorulan öyle eskisi gibi  bir masa etrafında nefeslenemiyor, gidiyor parkta bir banka çöküyor... Bu yeni usul yaşam tarzı da insanlara tuhaf geliyor...

Tuhaflık diz boyu bu kentte, yaz yaz bitmez.

Alışacağız...

Evlerde pilavın üstüne çeşit olsun diyerek koyduğumuz paket dönerin bazı marketlerde 35-40 liradan satıldığına ama bir markette 135 liradan işlem gördüğüne alıştığımız  gibi alışacağız böyle tuhaf işlere...

İŞE GİRMENİN YOLU İSTİFA

ZGC Başkanı Derya Akbıyık kanal Z'deki programında CHP eski Kozlu İlçe Başkanı Cengiz Bank'ı konuk etti.

Tabii ki de bendeniz de üvertür sanatçı...

Söyleşiyoruz Cengiz Bank ile ve bir ara şunları söylüyor; "Partimizden yani CHP'den istifalar oluyor, bunların büyük bir kısmı işe girebilme kaynaklı. Örneğin adamın oğlu işe girmek için başvuruyor, iktidar tabii ki AKP, vatandaş adı CHP listesinde gözükmemesi ve çocuğunun işe girebilmesi için partimizden istifa ediyor. Yapacak bir şey yok."

Görüldüğü  gibi nereden nerelere gelmişiz...

Partizanlık diz boyu...

İşe çocuğunu sokabilmek için  parti üyesi olacaksın, öte yandan adın diğer partinin hiç bir organında da yer almayacak.

Bu da tuhaf bir durum!..

TEMEL İŞE GİRECEK

Temel işe girecek, önce sözlü sınava var.

Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor : 

-Ne sorayiler? 

-Ayakkabı. 

Derken derken Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar : 

-Dört ayaklıdır, miyav miyav der. 

Temel soruyor : 

-Bağcıkli midur?