Kahramanmaraş merkezli birçok ilimizde binlerce can kaybı, yaralı ve ağır yıkımlara neden olan büyük deprem felaketi bir kez daha gösterdi ki, "trilyonluk" fiyatlarla satılan lüks konutlar, konut siteleri, rezidanslar yapı denetim firmaları tarafından gerektiği şekilde denetlenmiyor.

Deprem sırasında yerle bir olup enkaz yığını haline gelen birçok " lüks görüntülü " binanın aslında içinin çürük olduğu, alınan numunelerden beton kalitesinin yetersiz, demirinin veya çimentosunun eksik olduğu, zemin etüdlerinin yeterince yapılmadığı tespit edildi.

Bu durum, ilgili belediyelerin sorumluluğu yanında, yapı denetim firmalarının da "denetlenmesi gerektiğini" ortaya koyuyor.

Yapı denetim firmalarının bir inşaatın başlamasından bitimine kadar her aşamada sorumlu olduğu inşaatı denetlemesi gerekiyor.

Özetle, inşaatın herhangi bir aşamasında imar mevzuatına veya inşaat tekniğine, ya da projesine aykırı bir durum tespit edildiğinde derhal durumu tespit edip, resmi makamlara bildirmesi de gerekiyor.

Ancak, deprem bölgesinde un-ufak olan bazı yeni inşaatlarda görüldüğü gibi, ilimizde de kimi yapı denetim firmalarının yasal sorumlulukları yerine getirmediği anlaşılıyor.

Filyos'ta süslü-püslü reklamlarla ve uçuk fiyatlarla satışa sunulan bir konut sitesinde, konutların çok büyük çoğunluğunda 'kaçak eklentiler" bulunması da ilgili yapı denetim firmasının sorumluluğu olup olmadığı yönünde tartışmalara neden oluyor.

Kentsel yenilenme ve yatay şehirleşme

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, önceden beri ülkemizdeki tüm belediye başkanlarına hitaben "yatay şehirleşme " konusunda çok ciddi uyarıları oldu.

Ancak, ilimizdeki bazı belediye başkanları, Cumhurbaşkanlığı Makamı ile inatlaşır gibi " dikey şehirleşmeyi " teşvik etti, 10 katlı, 20 katlı, 25 katlı binalar, üstelik uygun olmayan zeminlerde inşa edildi.

Kumsalın üzerine apartmanlar dikildi.

Ancak bir "akıl tutulması " ile izah edilebilecek şekilde, daha önce heyelan meydana gelmiş alanlara gökdelenler inşa edilmesine izin verildi.

Kimi paragöz müteahhitlerle işbirliği yapan kimi belediye başkanları şehirleri beton yığını haline çevirdi.

Ülkemizi yasa boğan büyük deprem felaketinin ardından, devletimiz bölgede yeniden şehirleşmeyi sağlayacak çalışmalara başladı.

Yeni şehirlerin projeleri hazırlanıyor, bölgede yatay şehirleşme modeli ile 2-3 katlı konutlar inşa edilecek.

Depremin ardından ülke genelinde bütün illerimizde "kentsel yenilenme " konusu yeniden gündeme geldi.

Deprem bölgesinde yıkılan evlerin çok büyük çoğunluğunun 1999'dan önce inşa edilmiş eski binalar olduğu tespit edildi.

Dolayısı ile bütün illerimiz için "kentsel yenilenme" şart görünüyor.

Bu durum, kuşkusuz ilimiz için de sözkonusudur, yeter ki, "yatay şehirleşme " konusunda gerekli özen gösterilmiş olsun.

Sektörün düzgün çalışan, sağlıklı ve güvenli binalar inşa eden müteahhit ve inşaat firmalarını tenzih ediyoruz.

Paragöz müteahhitlerin insafına kalırsak vay halimize !..

Editör: Haber Merkezi