Yayla ilköğretim okulu.

Deprem riski nedeniyle yıkım kararı çıktı.

Yayla ilköğretim.

Bakım yapıldı.

Onarım yapıldı.

Boyandı, süslendi.

Ama ne dersek diyelim.

Bu çağda böyle bir okul kalmadı.

Tek katlı.

Baraka gibi.

Kargir bina gibi.

Böyle çok eski pozisyonda eğitim olur mu?

Öğretim olur mu?

Olursa da sağlıklı olmaz.

Yayla ilköğretim görüntüsü ile bir öğretim kurumuna yakışmıyor.

Bu çağda ve bu modernlikte.

Eğitimin geldiği modern bir durumda ve konumda.

Artık eski binalarla değil.

Yeni, modern ve çağdaş eğitim kurumlarının kurumsal hali ile yol almalıyız.

Yeni neslimizi sağlıklı ve sıhhatli yetiştirmeliyiz.

Ve bununla birlikte.

Yayla ilköğretim için çok güzel bir yer tahsisi yapıldı.

Yayla konağının hemen arka girişinin olduğu alanın geri kalan kısmı.

Çok güzel bir arsa.

Arazi.

Bir haylide geniş alan.

Çok modern bir yatay mimari okul yapılabilir.

Her şey müsait.

Eğitim adına tüm vecibeleri var.

Bununla ilgili tüm hazırlıklar yapıldı.

Sayın Bakanımız Özer’e bilgi verildi.

Detaylı sunum yapıldı.

Hızlı ve ivedilikle ihale edilerek.

Bu bölgede yayla ilköğretimin yeni binası hayata geçecek.

Geçmeli.

Hem yerimiz hazır.

Hem bakanlık sıcak bakıyor.

Yayla ilköğretimin geldiği nokta belli.

Bina ayakta zor duruyor.

Buraya bir çok yatırım yapıldı.

Bu paraya bile yazık oldu.

Çünkü Yayla ilköğretim artık miadını doldurmuş.

Ömrünü tamamlamış.

Neyin peşindeyiz bilemiyoruz.

Yayla ilköğretimin kendi kendine yıkılmasını mı, bekliyoruz.

Bakınız Çevre ve Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanımız ne diyor?

Çok taze bilgi.

İki gün önce söyledi.

Hem de canlı yayında.

On ili kapsayan deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 99’ luk kısmı, 1999 yılı öncesi yapılan binalar.

Deprem yönetmeliğinden önce gerçekleşen binalar.

Hepsi sağlıksız.

Hepsi yorgun bina.

Hepsi de insanın yaşamını tehlikeye atıyor.

Yüzde 99 oran çok büyük bir oran.

Deprem bölgesinde tam 156 bin bina yıkıldığını söylersek.

Yarım milyonu geçen bağımsız birimin yok olduğunu düşünürsek.

O zaman bu çok yeni yaşadığımız canlı örneği alalım.

Yayla ilköğretim bir kere acil odaklı ivedilikle yıkılsın.

Yıkılmalı.

O alan önemle açılmalı.

Ve Yayla ilköğretim yeni yerine yapılmalı.

Hem de hızlı bir şekilde.

Yeni yerin mevcut okula çok yakın olması açısından çok önemli bir avantaj diye düşünüyorum.

Yayla ilköğretimin yeni yeri eğitim ve öğretim adına hayırlı ve uğurlu olsun diyelim.

Akıllı düşünelim.

Elimize gelen fırsatları değerlendirelim.

Bu şehir hepimizin.

Statükocu düşünmeyelim.

Sabit fikirli hiç olmayalım.

Her zaman için bakış projeksiyonunuzu geniş tutalım.

Ve son dipnot.

Yayla ilköğretim okulu adına anılarımız var söylemi çok güzel.

Benimde o kadar çok anım var ki.

Şimdi her yerde anım var diye hiçbir yer yenilenmesin mi?

İllaki anılarımız hep yaşayacak mı?

O kadar çok kişinin anıları var ki.

Say say bitmez.

Eğer geçmiş anılarımız hep taze tutacaksak.

O zaman bir adım ilerleyemeyiz.

Çok başarılı bir İl Milli Eğitim Müdürüne sahibiz.

Zonguldak olarak şansımız.

Bu şansımızı çok iyi değerlendirmemiz gerekir.

Milli Eğitim Bakanı Prof Dr. Mahmut Özer, Zonguldak sevdalısı.

Zonguldak için elinden ne gelirse yapıyor.

O zaman milli eğitim adına bu şanslarımızı bu dönem çok daha güçlü kullanalım.

Binalarımız yenilensin.

Sadece ‘’Yayla’’ değil.

Daha bir çok binamız var.

Hepsi yenilenecek.

Yeni eğitim binalarımız kompleks olarak çok yönlü hayata geçecek.

Geçen yıl milli eğitim müdürlüğüne rekor ödenekler geldi.

Hiç kimse bunu unutmasın.

Hafızalarımızdan çıkmasın.

Yayla yıkılmalı.

Yenisi yapılmalı.

Anılarımız var ki kısmına takılmayalım.

Çünkü hepimizin her yerde anısı var.

O söylem biraz çok da inandırıcı gelmiyor.

Popülizme hiç ama hiç gerek yok.

Şimdilik nokta.