Zonguldak’ta Okullarda son zamanlarda üzücü olaylar yaşanıyor. Akran zorbalığı ve şiddet olaylarının önüne geçilemiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Eğitim Sekreteri
Ferdi Ataman; ”Çocukların şiddete yönelmesi tesadüf değil, ekonomik ve sosyal çöküşün doğrudan sonucudur” diyerek yaptığı açıklamada şunları söyledi; ”Okullarda Artan Akran Zorbalığı ve Toplumun Sessiz Çöküşü. Zonguldak’ta ve ülkemizin dört bir yanında okullarda yaşanan akran zorbalığı vakaları, artık münferit olaylar olmaktan çıkmış, toplumsal çürümenin en somut göstergesi haline gelmiştir.
Bugün çocuklarımız, sevgiyle değil öfkeyle büyüyor; umutla değil korkuyla okula gidiyor.
Bu tabloyu görmezden gelmek, bir milletin geleceğine sırtını dönmektir. Çocuklarımızın birbirine şiddet uyguladığı bir toplumda asıl sorun, çocuklarda değil, onları bu hale getiren sistemdedir.”
EKONOMİK KRIZ EĞİTİM VE GELİŞİMİ İKİNCİ PLANA İTTİ
Çocukların ruh sağlığı, eğitimi ve gelişimi ikinci plana ittiğini ileri süren Ataman, sözlerine şöyle devam etti;”
Ekonomik krizle, yoksullukla, işsizlikle boğuşan aileler; geçim derdinde nefes alamaz hale gelmiş, çocukların ruh sağlığı, eğitimi ve gelişimi ikinci plana itilmiştir.
Bugün Zonguldak’ta ve Türkiye’nin dört bir yanında binlerce ebeveyn, çocuğunun beslenme çantasına bir parça yiyecek koyabilmenin derdine düşmüştür.
Çocuklarımızın bir kısmı okula aç gitmektedir.
Bu acı gerçek, yalnızca ekonomik bir göstergeden ibaret değildir; bir ülkenin vicdanının sustuğunun kanıtıdır.
Devletin görevi yalnızca okul açmak değil, çocukları koruyacak psikolojik, sosyal ve güvenli ortamı yaratmaktır.
Ama bugün geldiğimiz noktada; okullarımızda yetersiz rehber öğretmenler, ihmal edilen psikolojik destek hizmetleri ve boşluğa terk edilmiş eğitim politikaları ile karşı karşıyayız.
Birçok okulda yüzlerce öğrenciye tek bir rehber öğretmen düşüyor.
Çocuğun çığlığını duyan yok, fark eden yok, önlem alan yok.
Akran zorbalığı, yalnızca birkaç öğrencinin suçu değildir; ihmal edilmiş bir sistemin, duyarsızlaşmış bir toplumun eseridir.
Bu tablo, sosyal devletin yara aldığını, eğitimin yönünü kaybettiğini ve çocuklarımızın geleceğinin göz göre göre karardığını göstermektedir.
ÇOCUKLARIN ŞİDDETE YÖNELMESİ TESADÜF DEĞİL
Çocukların şiddete yönelmesi tesadüf değil, ekonomik ve sosyal çöküşün doğrudan sonucu olduğunu belirten Ataman, sözlerine şöyle devam etti;”
Aileler geçim derdinde tükenirken, çocuklar açlık ve ilgisizlikle mücadele etmektedir.
Psikolojik danışman sayısının artırılması, ailelere periyodik rehberlik eğitimleri verilmesi, okullarda güvenli sosyal ortamların oluşturulması artık bir lütuf değil, devletin en temel sorumluluğudur.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu sessiz çöküşü seyretmeyeceğiz.
Çocuklarımızın her biri, bu ülkenin geleceğidir.
O geleceği karartan, o çocukların eline şiddeti veren koşullarla mücadele etmek, bizim boynumuzun borcudur.
Bugün çocuklarımız arasında yaygınlaşan öfke, yarının toplumsal travması olacaktır.
Biz bu gerçeği biliyoruz ve uyarıyoruz:
Eğer bu tabloya sessiz kalınırsa, yarının şiddetini bugünün ihmali büyütecektir.
Unutmayalım: Bir çocuğun sesi kısılırsa, bir ülkenin vicdanı da susar.
Biz, bu ülkenin vicdanı olmaya devam edeceğiz.”




