Birkaç yıl önce  yirmilik dişimi çektirmek için ağabeyimin çalıştığı hastaneye gitmiştim. Beni iyi bir Hekime yönlendirdiğini söylemişti ağabeyim.  Diş çektirme işlemi çoğu insanı gerer malum, ben de gerilmiştim. Hekimim bir hanımefendiydi. Diş filmime baktı. Çekim için koltuğa yönlendirdi beni. Tebessümle “merhaba Aslı hanım, diş filminize baktım, dişinizi çekerken uyuşması için iğne yapacağım. Ufacık bir acı olacak iğne anında. Sonra uyuşma gerçekleşecek. Dişinizi öncelikle normal yolla çekmeye çalışacağım. Muhtemelen çıkarırım. Normal yolla çıkaramazsam ufak bir cerrahi müdahale ile alacağım. Çekim esnasında acı duymayacaksınız, sadece biraz baskı hissedeceksiniz…Rahatlayın lütfen” dedi. Tüm süreci, olabilir ihtimalleri, riskleri öyle güzel bir ses tonuyla da ifade edince o kadar rahatladım ki, Hekim hanımda kolayca çekiverdi dişimi.

Korkuyu, paniği neden hissediyoruz? Süreci, ihtimalleri, riskleri bilirsek  korkumuz yerini sakinliğe bırakıyor. Paniklemiyoruz…Kabulleniyoruz…Gereğini yapıyoruz.

 İş yaşamımda ya da özel yaşamda bende insanlara süreci anlatarak rahatlatmaya çalışıyorum. Geçmişte yazdığım yüksek lisans konulu yazım gibi…Geçmişte Milli Emlak’ta satış talebinde bulunan birine ihale sürecini anlatmakla yaptığım gibi…En iyi yaptığım şey kek; kekimi beğenip kendi yapamayan birine kek yapım sürecimi anlatmam gibi…İnsanların korkusunu gidermek,  belirsizliğini netleştirmek, huzursuzluğunu rahatlatmak ne güzel…Özellikle iyi, insancıl, empatili bir doktora gittiğimde çok hissediyorum bu rahatlığı…

Taşınır Kayıt Görevliliğine yılın son günlerinde geçmiş memurun taşınır kayıtlarını tutturamadığında sıkıntılanmasına karşın Uzman arkadaşımın birlikte hallederiz dediğinde memurun rahatlayan halini görmem uzaktan bana da huzur vermişti...

Huzur veren, sıkıntı gideren, işini tebessümle ve hakkı ile yapan herkesin her işi rast gitsin inşAllah…