Evet, Sevgili Okuyucular, genç kardeşlerimizin askere yollandığı bir dönemdeyiz. Baba ocaklarından asker ocaklarına gidecek olan ana kuzularımızı bu süreçte askere yolluyoruz. Mutlaka hepimizin bir bildiği tanıdığı askere gidiyordur şu dönem; demek istediğim bu zamanların asker yollama dönemi olduğundan haberdardır herkes. Belki de dünyada başka eşi ve benzere yoktur; davullarla zurnalarla asker uğurlaması. İşte bu da, bizi biz yapan nadir de olsa kalan güzel şeylerden biridir. 

Toplumumuzda çoğu şey değerini ya da önemini kaybetti ne yazık ki. Ama hala değer yargılarımızda, kaybetmediğimiz birkaç enstantane vardır. Düğün - dernek olayları, cenaze merasimleri ve asker uğurlaması; işte bu üç olguyu devam ettirmekteyiz. Çoğu güzel değerlerimizden vazgeçsek bile bu üç durumda toplum olarak kenetleniyor ve birlik beraberlik görüntüsü veriyoruz. Ben bunu da toplumsal empatiye bağlıyorum nedense; her şeyin değer kaybettiği hayatta anca bu geliyor aklıma. Toplumsal empati derken yarın benimde başıma gelecek düşüncesinden bahsediyorum. İnsanlar güzel anlarında da kötü zamanlarında da yanında birilerini olmasını isterler. Acılar ve mutluluklar paylaşılmalıdır zaten; ama samimi, içten olanı makbul olandır, şovlara da gerek yoktur bence.

İşin en güzel yanı ne biliyor musunuz; bir şölen, kutlama havasına asker yollanması. Bizi biz yapan değerlerdendir. Her daim böyle olmuştur bu durum da; bakın Çanakkale’deki kınalı kuzulara, 15’lilere, yaşlısı, kadını, çoluğu-çocuğu tereddütsüz memleket için canı pahasına mücadele etmiştirler. Onur ve gurur duyulacak bir olaydır bu; korku nedir bilmez Mehmetçik, tek korkularına arkadaşlarına bir şey olmasıdır. Ben iddialıyım dünyada böyle bir örnek daha yoktur. Mehmetçikle, askerimizle, ordumuzla ve tarihimizle her daim gurur duymuşumdur. Bu konuları gerek arkadaş ortamlarımızda konuşurken gerekse böyle yazılar yazarken aklıma Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Yaradılışımda bir fevkaladelik varsa o da Türk olarak dünyaya gelmemdir” sözü geliyor. Ben de Türk olmaktan her zaman gurur duymuş biriyim; binlerce kez şükretmişimdir Türk olarak dünyaya geldiğim için. Ne yazık ki Türklüğü karalamak lekelemek isteyen çok fazla türde insan da vardır. Yine bir karalama politikası izlendiği dönemlerde Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmış olan Yusuf Halaçoğlu Bey’in ( İyi Parti Kayseri Milletvekili ) 2 Ocak 2013 tarihindeki meclis konuşmasında; “ Türk tarihi kadar temiz dünyanın başka temiz tarihi yoktur; tarihi olmayanlar ancak böyle düşünebilirler” söylediği bu sözler hala kulağımda yankılanmaktadır. Ancak bu kadar güzel, kesin ve net anlatılabilirdir. Sayın Halaçoğlu Hocamızı çok daha önceden üniversite yıllarımdan beri takip ederim ama bu konuşmayı yaptığı gün iyi ki de dedim kendi kendime. Türk tarihine – geleneklerine – kültürüne bu kadar hâkim sayılı insanlardan biridir. Selam olsun Sayın Halaçoğlu’na, sizden çok şey öğrendim şahsen; sağ olun var olun.

Tekrar tam konuma geri dönecek olursam; askere yolcu ettiğimiz genç kardeşlerimize, şu an askerde olan Kahraman Mehmetçiğe ve tüm asker ve polis mensubu olanlara Rabbim kazasız – belasız aileleriyle güzel ve huzurlu bir hayat nasip eylesin inşallah. Kahraman Mehmetçiğimizin burnu bile kanamadan baba ocaklarına geri dönsünler de analarına babalarına ailelerine kavuşsunlar. 

**

Ocak ayını da bitirdik; Şubat ayı geldi. Zaman bazen bazı dönemlerde kimi için hızlı geçerken kimi için çok yavaş ilerlemektedir. Kişiden kişiye, durumdan duruma, moralden morale göre değişiklik göstermektedir. Geçtiğimiz ocak ayı boyunca elimizden geldiğince dilimiz döndüğünce burada bir şeyler yazmaya çalıştım; belki beğendiniz belki hoşunuza gitmedi yazdıklarım bilmiyorum. Aslında şu an buraya bambaşka bir şey yazacaktım ama sizlere unuttuğumuz o olayı hatırlatmak istemiyorum. Geçmişte 1 Şubatta yaşanmış çok fazla negatif, can sıkıcı olay yaşanmış; yazıma başlamadan önce mutlaka bir bakarım o tarihte olan bitene. Mutlaka fark etmişinizdir; üstatların bazen vefatlarını yâd ediyorum bazen de doğum günlerini kutluyorum. 2 Ocak’ta burada sizlerin huzurunda doğum gününü kutladığım Barış Manço’nun bugün vefatının seneyi devriyesidir. Ruhun şad olsun Güzel İnsan.

Günün Sözü: Ne Mutlu Türküm Diyene! - Mustafa Kemal Atatürk