“ Her şeyden biraz kalır “ 

Diyor bazıları,

Çoğunlukla haklıdır.

Kavanozda biraz kahve,

Kutuda biraz ekmek,

İnsanda biraz acı.

Bundan 4 sene önce Turgut Uyar’ın bu güzel anlam dolu dizelerini paylaşmışım; sosyal mecrada karşıma çıktı da güne bunu okuyarak başladım. Çok haklıdır bu satırlar; inanın satırların içinde saklanmış binlerce insan olduğunu düşünüyorum. Çoğunun orada olduğundan haberi bile yok; belki de işine geliyordur. Farkındalık her zaman iyi değildir; hele ki fazla farkındalık, of bıktım valla. Kafadan söyleyeyim; fazla farkındalığın en fazla uykuyla arası bozuktur, genelde anlaşamazlar. Farkındalık bir müddet sonra hastalığa kadar ilerleyebiliyor; hem de tedavisi olmayan bir hastalığa.

Düşünsene yanlış olan her şeyin farkında olduğunuzu, haksızlıkların, adaletsizliklerin; kısacası etrafınızda dönüp biten tüm yanlışlıkların ve dalkavuklukların farkında olduğunuzu, inanın berbat bir durum gibi gelmiyor mu size de. Hele bir de biraz detaycı iseniz, analizler giriyor olayın içine artı bir de hisler ve fikirler; şimdiden uykum kaçtı. Doktora gitseniz de bunun çözümü yok; en büyük şansızlığı da bu. Çünkü sana verilecek ilacın beynini uyuşturacağını biliyorsun bir kere; onun da farkındasın neden o ilacı bile bile kullanasın değil mi ama? Eee ne yapacak o zaman fazla farkındalık sahibi olan insanlar; var mı tavsiyesi ya da fikri olan?

Şahsen ben çok uzun zaman düşündüm de pek bir çözüm bulamadım; denemediğim sistem, denemediğim taktik kalmadı. Ama doktora ya da alternatif sözde çözümcülere gitmedim. Alternatif tıpa yönelmek istedim; birini seveyim dedim. Malum çocukluğumuzun en etkili tedavisi değil miydi “ Öpeyim de geçsin”; dedim aşk, sevgi çözer bu durumları. Aman Allah’ım nereden böyle bir hata yaptık; fazla farkındalıktan şizofrenliğe geçiş yapacaktı neredeyse. Kimi, neye, niye sevelim diye sorgular hale geldik; yaşanılan sahte hayatı hepimiz görüyoruz. Bu arada ülkedeki mevcut durumun farkındayım yani; bahçem güllük gülistanlık değil. Buradan kendimce bulduğum çözüme gelmek için biraz durumu yaya yaya anlatmak istedim. Fazla farkındalığı olan insan ancak çok farklı uğraşlarla uğraşarak bunu minimuma indirebiliyor. Eğer fazla farkındalıktan şikâyetçi olanınız ya da bir yakını falan olan varsa söyleyin mutlaka bir uğraş bulsun, hatta bulabiliyorsa iki tane üç tane; bulabildiğince fazla ve farklı konularda uğraş bulsun. Ancak o şekil biraz uyuyabiliyor ve huzurlu olabiliyorsunuz.

Malum aklımız, fikrimiz, yüreğimiz ve dualarımız şu an Afrin’de Mehmetçik ne yapıyor, durumu nasıl, kaybımız – yaralımız var mı? Zaten Bitlis’te şehit verdik; ailelerinin bu soğuk havada ne kadar ciğerlerinin yandığının farkındayım, inanın içim yanıyor, boğazım düğümleniyor; ruhlarınız şad olsun. İsterseniz bana yanlış yaptığımı söyleyin ama ben yazarak uzaklaşıyorum bazı şeylerden; yoksa kafayı yiyecek gibi oluyorum ve beynimi düşünmekten alamıyorum. Benimkine bencillik ya da kolaya kaçmak falan demeyim ama rica ediyorum. Fazla farkındalık inanın insanı çok yoruyor; kimseye tavsiye etmiyorum. Belki beni anlayamazsınız, şov falan yapıyor sanabilirsiniz ama mutlaka benle aynı durumu yaşayan birileri vardır. İçim içimi yiyor mesela sokakta çocuklar kötü alışkanlıklar içinde cirit atarken; keşke daha fazlasını yapabilsem. Şimdilik bu kadarı geliyor umarım daha fazlası gelir de ben de bir şeyler yapabilirim. Rabbim Şanlı Türk ordusunu muzaffer kılsın, en zor anlarında Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” sözü fısıldansın inşallah. En çok da Rabbim çoluğu çocuğu, eşi askerde olan ailelerin yar ve yardımcıları olsun, şerden uzak tutsun. 

**

Bu kadar yoğun cümlelerin peşine iki satır güzel bir şey yazarak veda etmek istiyorum. Hayat yolculuğumda her zaman yanımda ve yılını hatırlayamayacak kadar eski dostum olan, bana ulaşamadığında evime kadar gelip kapımı çalan halimi hatırımı soran, heyecanımı ve acılarımı paylaştığım; her daim ve her zaman dostum olan hiçbir zaman menfi amaç gütmeden yanımda olan Konk’umun doğum günü bugün; doğum günün kutlu olsun Konk. Konk’umdan daha önce burada bahsetmiştim; hayata farklı baktığımız konularımız olsa da bir kere bile tartışmamız olmayan hayat yolculuğumda bambaşka yere sahip olan dostum; umarım bu gelecek yaşımızda malum 2 gün sonra da benim doğum günüm deve kuşu şansızlığından çıkarız. Dostluğumuz, dik duruşumuz ve kapım çaldığında Konk’tur o demem daim olur inşallah. Yalnız Kalem’den kadim dostu Konk’a selam olsun. Her şey için sağ ol, her zaman var ol.