Yine şiddet haberleri aldı başını gidiyor. Arkadaş anlam veremiyorum; ufacık çocuğu döven örümcek beyinleri. Ufacık çocuktan ne istiyorsun arkadaş, çek o lanet ellerini o çocuğun üzerinden. Kendin doğurdun; sen dünyanın en yüksek makamına ulaştın anne oldun. Anne nasıl dövebilir; hem de karşısında düşmanı varmış gibi defalarca nasıl vurursun, senin parçan o çocuk. Sen olmasaydın; olmayacaktı o çocuk. Lanet olsun o ufacık çocuklara el kaldıranlara, o çocukları sokaklara atıp dilendirenlere.

Duruma sosyolojik açıdan bakmaya çalışıyorum; tüm duygularımı, öfkemi kenara bırakarak. Diyorum ki bu da çocukken böyle şiddet mi gördü de böyle oldu; ama yine onu haklı bulamıyorum. Sen acı çekmedin mi şiddet gördüğünde de minnacık çocuğuna şiddet uyguluyorsun; farkında değil misin arkadaş acizliğinin. Yazıklar olsun onlarca, yüzlerce hatta binlerce kez yazıklar olsun; minnacık çocuklara el kaldıranlara. Sen annesin sen babasın siz dünyaya getirdiniz onları; kiminiz istemeden kiminiz hasretle kiminiz heyecanla. Anlayacağınız siz olmasaydınız o çocuk olmayacaktı. Onun suçu günahı ne, o mu istedi dünyaya gelmeyi; siz getirdiniz. Allah aşkına kendinize gelin; minnacık çocuğa vurmak ne arkadaş, silkelenin kendinize gelin lütfen artık.

Hele bir de minnacık çocuklara sarkıntılık eden tipler var değil mi, midem bulanıyor şu an onları yazarken bile. Her zaman hümanist bir insan olmaya çalıştım ama üç tür insan için idamın geri getirilmesini istiyorum. 

  • Bu çocuklara sarkıntılık eden sapıklar ve tecavüzcüler için, 
  • Devlet malını çalanlar ve devlet toprağında gözü olan teröristler için.
  • Uyuşturucu satan, okulların önlerinde gençleri zehirleyenler için.

Yemin ederim bu üç tip için idamın geri getirilmesi fikrindeyim. Tabii buna seri katiller ve psikopat katiller de düzenlemeyle eklenmelidir. 

Benim kırmızı çizgilerim ne yazık ki bunlar: Sapkın tecavüzcüler, hele ki çocukları taciz eden tipler. Sonra devletin toprağında gözü olan, devlet malını çalan insanlar var tabii; onlardan da en az sapkınlar kadar iğreniyorum. Gelelim uyuşturucu satan, hele o gencecik kardeşlerimize zehir satan tiplere, uyuşturucu karşılığında türlü türlü tekliflerde bulunan insanlığını kaybetmiş fırsatçı tiplere; iğreniyorum alayınızdan. Af edersiniz ama yüzlerine tükürmek istiyorum onların da onlar anlamazlar. Bunları yazarken bile sinirlenmeye başladım, düşünün ne kadar büyük öfkem var bu tiplere.

Zaten satırlarıma başlarken sinirliydim hepten sinirlenmeye başladım; çok fazla uzatmayacağım. Şiddet bir güç değildir ve aksine acizliktir. Kadınlarımıza ve çocuklarıma uygulanması gereken tek şiddet; sadece şiddetli bir sevgi olmalıdır diyorum. Benim fikrim de zikrim de budur. Şiddetin bir şey çözdüğünü ben daha görmedim; ne bir eğitim aracıdır ne de bir kontrol mekanizması. Umarım sizler de çocuklarınızı ve ailenizi şiddetli sevenlerdensinizdir; sizi selamlıyorum. Görüşmek üzere.