Kimi parasını kaybeder,

Kimi sevdiklerini kaybeder,

Kimi uğrunda can verebileceği her şeyi kaybeder,

Kimi umudunu kaybeder,

Kimi özgürlüğünü kaybeder,

Kim birine olan inancını kaybeder,

Kimi karakterini kaybeder,

Kimi zihnini kaybeder,

Kimi tahammülünü kaybeder,

Kimi anahtarını kaybeder,

Kimi evlilik yüzüğünü kaybeder,

Kimi onurunu kaybeder,

Kimi sağlığını kaybeder,

Kimi maç kaybeder,

Kim kumarda kaybeder,

Kim kendini kaybeder,

Hepsi için belli başlı sonuçlar, yıkımlar, yaptırımlar, acılar, kısmi teselliler, kısmi bahaneler ya da ne bileyim züğürt tesellileri vardır belki de;

Kazandığını bildiğin halde, hem de kazandığını cümle âlem bildiği halde 

Kaybetmek…

Düşünsenize nizami bir gol atıyorsunuz; 

Tertemiz!

Ne ofsaytla alakası var, ne rakip oyuncuya bir temas, 

Ne ceza alanı içinde kusurlu hareketiniz var, 

Ne de ağzınızdan çıkan bir küfür var,

Ama attığınız buz gibi gol, başkaları için gol değeri taşımıyor,

Ve alayından fazla kazanmanıza rağmen kaybeden hep siz görünüyorsunuz.

Kâh Erken Kaybedenlerden oluyorsunuz kâh Tutunamanlardan;

Bunun ne bahanesi var ne de izahı,

Ya beyninizi kemiriyorsunuz, ya kaybetmeye alışıyorsunuz, ya vurdumduymaz oluyorsunuz,

Ya da ne olursa olsun “ BU MAÇI ALACAĞIZ; BAŞKA YOLU YOK “ diyerek

Bir kaderi değiştirip mucizeyi kovalıyorsunuz…

Sevgili Okuyucular,

Rabbim yar ve yardımcımız olsun.