TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi 48.  Dönem Olağan Genel Kurulu Maden mühendisleri lokalinde başladı.

48. Dönem Olağan Genel Kurulu'nun ilk günden konuşmalar ve ikinci gününde ise  seçim yapılacak.

Mevcut başkan Çağlar Öztürk'ün yeniden şube başkanı olması kuvvette muhtemel gözüküyor.

Olağan Genel Kurul, 9 askerimizinn şehit edilmesi nedeniyle ilgili terör örgütleri lanetlenerek ve  İstiklal marşının okunması ve  saygı duruşu ile  başlandı.

Kaçak Ocak sorununa dikkat çeken Maden Mühendisliği Odası Başkanı Çağlar Öztürk konuşmasında Madencilik sektörün içinde bulunduğu durumu da analiz eden bir konuşma yaparak şunları söyledi:

''İŞ CİNAYETLERİNE KURBAN GİDENLER OCAK SAHİBİ OLARAK GÖSTERİLDİ"

Zonguldak’ta birde kaçak ocak gerçeğine değinmek istiyorum
İşsizliğin ve yoksulluğun yoğun olarak yaşandığı kentimiz de işsizliğin ve yoksulluğun çaresizlik içinde bıraktığı insanlarımız kirli bir sistemin istemeden parçası olmaya devam ediyor. Güvencesiz ve her türlü tehlikeyi göze almaya zorlanan yoksul insanlarımıza artık sığınmacılarında eklemlendirildiği acı gerçekle yüz yüzeyiz. Daha önce de kaçak ocaklarda ölenlerin; direk diplerine, hastane önlerine bırakıldığını, hatta bu gibi cinayetlere kurban edilenlerin ocak sahibi olarak gösterildiğini biliyoruz.
Yıllardır kanayan yara olarak, Zonguldak’ın gündeminden düşmeyen kaçak ocakçılık, ne yazık ki asla bitirilememiştir. Alınan güvenlikçi önlemlerin yetersiz kaldığı, kaçak ocakların bildiriminin ve imhasının  TTK’na havale edildiği, ancak bu yolunda yıllardır uygulanmasına rağmen başarısız olduğu ortadadır.
Kaçak ocak işletmeciliğinin bölgede istihdamı artırdığını ileri süren politikacıların bu işletmecilerle bağı sorgulanmadan, genel politikaların bürokrasi ve güvenlik birimlerinin olaya yaklaşımını değerlendirmeden, sanayi elektrik aboneliğini sağlayan enerji kuruluşlarını, orman sahası içerisinde bulunan bölgelerden sorumlu OGM’nü sorgulamadan kaçak ocak gerçeğini aydınlatmak ve çözümlemek mümkün görünmemektedir. Bu belirsizliklerin beslediği kirli sistem içinde, birilerinin bu durumdan kazançlı çıktıkları da bilinen bir gerçektir.

''MÜHENDİSLER YAŞANAN İŞ CİNAYETLERİN SORUMLUSU OLARAK GÖSTERİLEMEZ''

Ekonomik sıkıntılar yetmiyormuş gibi, meslektaşlarımız madenlerde meydana gelen kazalarda ölmeye, ölemeyen meslektaşlarımız ise yaşanan cinayetlerin müsebbibi olarak gösterilmeye, yargılanmaya devam edilmektedir. 
Açıkça belirtmek isteriz ki; yaşanan iş kazalarının en önemli nedeni madencilik faaliyetlerinin bilime ve tekniğe uygun olarak yapılmaması, maliyetten kaçınmak için, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini göz ardı eden daha fazla para kazanma hırsıdır. Maden işletmelerinde, bilimin ve tekniğin uygulayıcısı olan maden mühendislerinin mesleki bağımsızlık ve iş güvenceleri ile ilgili sorunları giderilmedikçe bu tür facialar yaşanmaya devam edecektir.
3213 sayılı Maden Kanunu ile 6331 sayılı İş Güvenliği yasasında gerekli düzenlemeler yapılarak meslektaşlarımızın ve çalışanların hayatı yasal güvence altına alınmalı sorumluların hesap vereceği yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Çok kıymetli meslektaşlarım, saygıdeğer katılımcılar,
Bu gün burada; ülkemizin enerji ihtiyacını, taşkömürü ve TTK’nu konuşmazsak eksik kalırız.
Enerji üretimi için gerekli birincil kaynaklara ulaşmada uygulanan özelleştirme, taşeronlaştırma, rödövans, ruhsat devri, ruhsatların bölünmesi ve yap-işlet modeli gibi liberal politikalar, enerji tedarikinde ülkemizi dışa bağımlı hale getirmiştir.  Bu politikalar ile birlikte birincil kaynakların tedarikinin sağlandığı ülkelerde yaşanan savaşlar ve istikrarsızlıklar enerji arz güvenliği açısından ülkemizi daha da sorunlu bir noktaya gelmiştir.

Kaynak: Ercan Demir