Mesleğimiz zor.

Meşakkatli.

Tatil yok.

Yıpranma payını sonuna kadar kullanıyoruz.

Arkadaşlarımız yaz sezonunda bile yoğun mesai yapıyorlar.

Bayram yok.

Pazar yok.

İzin yok.

Her an her yerdeyiz.

Düğünler bile bizim çalışma mesaimiz içinde.

Protokol nerede.

Gazeteci orada.

Hafta sonu .

BAKAN ZİYARETİ / YASAKLAR MALZUMESİ

Pazar günü Sanayi ve ticaret bakanı Sayın Varank, ilimize geldi.

Bakan için önce Fener bölgesine gelecek denildi.

Sonra 15 Temmuz uzunmehmet anıtına.

Bir karışıklık oldu diyebilirim.

Oradan oraya resmen savrulduk.

Sonra bir hasta ziyareti gündeme geldi.

Doğru veya yanlış..

Birçok bilgi karmaşasını yaşadık.

Sonra ani kararımız ile direk Şafak Gazetesi genel yayın yönetmeni Şaban Yılmaz ile liman’a TTK sahasına girdik.

Bakan’ın gelmesine sayılı dakikalar vardı.

TTK sahasında çalışan arkadaşlar bizlerle ilgilendiler.

Sağolsunlar.

Fakat bakan’ın basın halkla ilişkiler biriminde görevli uzman bir arkadaş.

Basın yasak.

Görüntü yasak.

Yanında bir koruma görevlisi ile birlikte.

Bize resmen ağır sansür uyguluyordu.

Yaptırım yapıyordu.

Hem de Zonguldak’ta.

Bizim memleketimizde.

Aynen basına sansür uygulama düşüncesi sözlerimi ilettim.

Bize yapacağım hiçbir şey yok fidesinde bulundu.

Ayrıca görüntü ve çekim yasak.

Her şey yasak tümden ifadeler.

Bakan’ın gelişinin çok gizli bir hava yaratılıyordu.

Sanki bakan Zonguldak'a gelmiyordu havası yaratılıyordu.

Tabi ki bakan eğer Zonguldak’a geliyorsa.

Bu haberdir.

Haber değeri vardı.

Bunun nesi saklanır.

Gizlenir.

Karmaşa yaratılır.

Halbuki daha şeffaf olunabilir.

Zaten uzak bir mesafedeyiz.

Sanki protokolde yer alıyormuş gibi.

Aslında olmamız gereken yer orası ama.

Basından o gün sanki bir şeyler saklandı.

Halbuki Bakan Varank öyle birisi değil.

Çok daha samimi, ilgili, yakın alakalı bir siyasetçi.

Basına da çok yakın birisi.

Bakanlığında ki çalışmalarla harikalar yaratan bir, dünya markalarına imza atan, değerli bir ismi görmek ve bilgiler edinmek ve kamuoyuna aktarmak görevimizdir.

Bizlerin yaklaşmaması adına Bakan’ a yapılan uzaklaştırmaya çok da anlam veremedim. .

Çok da anlayamıyorum.

Haber ajansı arkadaşlarımızı mecburen yakın takip ettiler.

Etmeye çalıştılar.

Biz ayrıldık.

Bakanın basın halkla ilişkiler birimi sorumlusu.

Bize göre sınıfta kaldı.

Biraz genç bir isimdi.

Yeni alışıyordu.

Ama tecrübesi zayıftı.

Deneyimi hiç yoktu.

Ortam ile ilgili görüşleri zayıftı.

Bazı perde gerisi konu başlıklarını halletmede acemiydi.

Biraz daha pişmesi gerekir.

Pazar günü o moral bozukluğu, can sıkıcılığı ile limandan ayrıldık.

İşimizin başına döndük.

Stres topu olmaya devam ettik.

Ve gelelim.

Kendin pişir kendin ye, organizasyonu ile birlikte stres atmamıza.

Bu işler başımıza gelir de .

Bizde sinir katsayısı yükselmez mi?

Yükseliyor.

Hafta sonu güzel bir deniz kenarı etkinlik gerçekleştirdik.

ZGC Yönetim kurulu üyesi genel sekreter Ercan Demir ve Cüneyt Özfidan, uzun zamandır başımın etini resmen yiyorlardı.

Mangal yapalım.

Piknik yapalım.

Bir arada olalım.

Eğlenelim diyerek, iyi bir ağır baskı yedik diyebilirim.

İşin güzel tarafı ben de olması tarafındayım.

Aslında bu piknik konusu önce orman ağırlıklı bir bölgede düşündük.

Orman piknikleri yasaklanınca.

Denizi kenarı olsun dedik.

Çok da iyi oldu.

Piknik öncesi günlerde. .

KGD Başkanım Mustafa Emen ile birlikte 24 temmuz basın bayramı gerçekleştirdik.

Dedeman otel de kahvaltı ettik.

Daha sonra Kilimli belediye Başkanımız radar tepe de akşam yemeğine bizleri aldı.

Fakat meslektaşlarımızı bu iki etkinlik kesmedi.

Ve piknik bu hafta sonu gerçekleşti.

ZGC yönetim kurulu üyesi genel sekreterim Ercan Demir ve yine yönetim kurulu üyesi Cüneyt Özfidan’ a yoğun girişimleri ve uğraşları adına teşekkür ediyorum.

Hızlıca bir piknik düzenlemesi yaptık.

Katılım çok yüksekti.

Kozlu Belediye başkanımız Ali Bektaş, değirmen ağzı plajının ve sosyal tesislerini bizlere sonuna kadar açtı.

Kozlu Belediyesi Basın Halkla ilişkiler müdürümüz Hikmet Sinan, bilerle yakinen ilgilendi.

Sosyal tesislerde görevli arkadaşlar gün boyu bir dediğimi iki etmedi.

Çayımızı içtik.

Mutfak bizlere tahsisliydi.

Soğuk hava dolaplarını kullandık.

Mangalımız yakıldı.

Yiyeceklerimizi pişirildi.

Masalarımız hazırdı.

Sandalyelerimiz.

Güneşten korunma adına kamelyalarımız.

Nefis bir çim ortamı.

Orman havası.

Ve tabi ki deniz.

Değirmenağzı muhteşem bir yer.

Tam 50 gazeteci.

Aileleri.

Çoçuklar.

Çok da güzel oldu.

Kendin pişir, kendin ye.

Stres atılması.

Eğlenilmesi.

Denize girilmesi.

Sohbetler.

Eğlenceler.

Dediğim gibi tavan yaptı.

Yiyecek.

Sınırsızdı.

Her şey vardı.

Müzik ise harikaydı.

Salataları meslektaşlarımız hazırlandı.

Mangal da et çeşitlerimiz pişti

Hem de gün boyu

Öğleden sonra başlayan etkinlik.

Akşam üstü hava kararıncaya kadar devam etti.

Çok da keyifliydi.

Çok da eğlenceliydi.

İlk defa böyle bir etkinliğe imza attık.

İnşallah devamı gelecek.

Kozlu Belediye başkanımız Ali Bektaş ’a teşekkür ediyorum.

Basın halkla ilişkiler müdürümüze de sağolsun, dediğim gibi her şeyimizle bire bir ilgilendi.

Takip etti.

Bizlerin hiçbir sorun yaşamaması adına elinden geleni yaptı.

Teşekkür ediyoruz.

Tabi ki o günkü organizasyonumuza katkı ve destek verenlere çok teşekkür ediyoruz.

CHP Milletvekili Deniz Yavuz Yılmaz.

İl genel meclis başkanı Necdet Karaveli.

ZTSO Başkanı Metin Demir.

MHP İl başkanı Varol Demirköse.

Hepsi sağolsunlar gazetecilerin , bizlerin yanında oldular.

Güzel bir organizasyonu ZGC adına gerçekleştirdik.

Tüm meslektaşlarımızı davet ettik.

İl geneli katılımda oldu.

Çok da güzel oldu.

Kendin pişir, kendin ye , organizasyonunda stres attık.

Kendimize geldik.

Pazar günü tekrar stresli günlere geri döndük.

Yeni etkinlikleri de buluşmak üzere o gün ayrıldık.

Şimdilik nokta.