Bebeklik çağında saptanan idrar yolu enfeksiyonu, henüz bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği için sepsise (genel vücut iltihabı) neden olarak hayati riske yol açabilir. Bu nedenle tedavinin damar yolu ile uygulanması tercih edilmeli. 
HALSİZLİK VE KUSMA GÖRÜLEBİLİR

Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonunun sık görülen ateşli hastalık nedenlerinden biri olduğunu belirten uzmanlar “İYE, idrarda enfeksiyona neden olan etkenin bulunması demektir. En sık olarak bakteriler saptanır. İYE yüksek ateş yanında iştahsızlık, halsizlik, kusma ve beslenme isteksizliği gibi bulgularla ortaya çıktığı belirttiler. 

Bir çocukta idrar yolu enfeskiyonu tanısının konabilmesi için uygun şekilde alınmış idrar kültüründe 10 binin üzerinde bakterinin saptanmış olması gerekiyor. 

Üreme saptanan hastalarda etkene duyarlı antibiyotiği belirlemek için test yapılır. Antibiyotik tedavisi 7-10 gün arasında uygulanmalıdır. Bebeklik çağında saptanan İYE, henüz bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği için sepsise (genel vücut iltihabı) neden olabilir. Bu nedenle tedavinin damar yolu ile uygulanması tercih edilmelidir. Büyük çocuklarda ise ağızdan alınan tedavi yeterlidir. Tedavinin yararlılığını anlamak için son antibiyotik alımından 72 saat sonra yeniden idrar kültürü yapılmalıdır. 
BELİRTİLERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR
Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonlarını tetikleyen durumlara dikkat etmek gerekiyor. Eğer bir çocuk yıl içerisinde 3 ya da daha fazla kanıtlanmış İYE geçirmişse altta yatabilecek olası böbrek, idrar yolları ve mesanenin doğumsal anormallikleri açısından mutlaka araştırılmalıdır. En sık görülen iki neden idrarın mesaneden idrar yollarına geri kaçması (vezikoüreteral reflü) ve idrar yolunda böbrekten hemen çıkış noktasında oluşan darlıktır. (üretero-pelvik darlık)” Günümüzde anne karnında yapılan rutin ultrasonografik incelemeler ile bu anormalliklerin tanısı konabilmektedir. Her iki durumda da idrarın yeterince boşalmaması, idrar yolu enfeksiyonlarına neden olmaktadır.
TEŞHİS NASIL KONULUR
Ultrasonografi ile böbreğin çıkışında bulunan ve idrarın toplandığı havuz (pelvis) kısmının ön-arka çapı ölçülerek konur. 10 mm’nin altında olan genişlemelerde aralıklı olarak ultrasonografik izlem yeterlidir. Daha geniş, izlemde küçülmeyen ya da artan genişlemelerde böbreğin ne kadar etkilendiğini araştırmak amacıyla sintigrafik inceleme yapılmalıdır. Eğer aralıklı izlemlerde çap artışı ve böbrek işlevinde azalma varsa, cerrahi tedavi uygulanır.

Kaynak: HABER MERKEZİ