Vali Mustafa Tutulmaz'ın, ilimizin fiziki, ekonomik ve sosyo-kültürel gelişmesine ilişkin hassasiyetini yakından izliyoruz.

İlleri "makam odalarından" yöneten "klasik" valilerden biri değil…

Soyadına uygun bir vali olduğunu hep birlikte görüyoruz.

Elbette Sayın Valimizin ilimizin bütün sorunlarında olduğu gibi, "yıllanmış" sorunlarımızdan biri olan "havaalanı" konusunda da aynı hassasiyeti gösterdiği biliniyor.

***

Zonguldak Havaalanı gündemden düşmüyor.

Ağzı olan konuşuyor.

Keşke, Bostancılar Dağı'nın dili olsaydı da konuşsaydı Sayın Valim…

Zonguldak Havaalanı'nın Bostancılar Dağı'nın eteklerine hangi "mühendislik dehası' marifetiyle inşa edildiğini söyleyebilseydi…

" Koskoca dağı görmediniz mi?" diyebilseydi…

Havaalanı dediğin "küçük" olsun, "büyük" olsun…

Dağın karşısına havaalanı inşa etmenin nasıl bir "zeka" ürünü olduğunu düşünün artık…

***

Mühendislik literatüründe "yer seçimi" diye bir şey var.

Bizim de "yer seçimi" konusunda "zafiyetimiz" var Sayın Valim…

Dağın eteğine havaalanı, şehrin göbeğine, trafiğin en yoğun olduğu bir yere şehir hastanesi inşa ediyoruz.

Sonra da sızlanıp duruyoruz.

Dağı "traşlamak" istiyoruz.

Kes, babam kes !..

Traşla, babam traşla!..

Milyonları hafriyata döküyoruz.

Otoparksız hastaneye "otopark" bulabilmek için Zonguldak'ın hafızalarından biri olan okulu yıkmak istiyoruz.

Yık, babam yık !..

Zamanında yer seçimini doğru yapmazsanız olacağı budur işte…

Bzim "yer seçimi" konusunda zafiyetimiz var Sayın Valim…

Geleceği düşünmüyoruz…

20 yıl sonrasını, 50 yıl sonrasını, 100 yıl sonrasını hiç düşünmeden bodoslama işler yapıyoruz.

Aklımız başımıza çok sonradan geliyor, o zaman da yapılacak başka bir şey kalmıyor.

Kes, babam kes !..

Yık,babam yık !..

Traşla,babam traşla !..