CHP İl Kongresi 16 Şubat Pazar günü yapılacak…

Kongreye 10 kala, hala aday olup olmamakta “tereddüt” eden isimler var.

Bu durum CHP kulislerine “güven yetmezliği” olarak yansıyabilir.

Kongreye 10 gün kala hala aday olup olmamakta “kararsızlık” gösterilmesi, adaylık bakımından “sağlam zemin” oluşmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Siyaset “devamlılık” gerektiren bir uğraştır, bu işler “son dakikaya” bırakılmaz.

Kendine güvenen, siyasetine güvenen çıkar ortaya, adaylığını açıklar…

“ Aday olsam mı, olmasam mı, olursam ne olur, olmazsam ne olur, aday olursam kazanır mıyım, kaybeder miyim?” türünden iç sorgulamalar, kongreye veya seçime sayılı günler kala değil, çok daha önceden yapılmalıdır.

Çünkü, siyaset dediğin hem feraset, hem de cesaret ister.

Aday olursunuz veya olmazsınız…

Aday olup kazanırsınız veya kaybedersiniz…

Bunlar siyasetin tabiatında olan şeylerdir.

Ancak siyaset fazla “tereddütü” kabul etmez, siz karar verinceye değin atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur.

Siz de ardından bakarsınız…

***

7 Şubat Cuma günü CHP ilçe başkanları toplanacak…

Ortak bir karar alınıp “tek aday” ile kongreye gidileceğini hiç sanmıyorum.

Böyle olursa bu da “CHP’nin tabiatına” aykırı olur.

Varsın “çok adaylı” bir kongre olsun…

Ancak çıkacaksa, “kendine güvenenler” ortaya çıksın…

Çünkü, siyaset aynı zamanda bir “risk alma” sanatıdır, risk almadan siyaset yapılmaz, bir ilçe başkanı, bir il başkanı yeri ve zamanı geldiğinde kendine ve siyasetine güvenip risk alabilecek yeteneğe sahip bulunmalıdır.

Daha adaylık döneminde bile tereddütler içinde kalıp, bir türlü karar alamayan isimlerin yarın yetkili mercilerde aynı tereddütleri yaşadığını düşünün…

“ Açıklama yapsam mı, yapmasam mı ! “

“ Muhalefet etsem mi, etmesem mi ! “

“ Toplantıya katılsam mı, katılmasam mı ! “

“ İktidara talip olsam mı, olmasam mı !”

“ İl başkanlığı yetkilerini kullansam mı, kullanmasam mı ! “

Ve saire …

Mehter takımı gibi iki ileri bir geri…

Vay CHP’nin haline o zaman !..