Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı İsmail Üstünyer geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı.

Üstünyer’in açıklaması “ Zonguldak’ın tek kurtuluşu kömürdür” başlığı ile yayınlandı.

Açıklamanın içeriğini, ya da detayını okumayanlar Sayın Üstünyer’in, ilimiz için diğer ekonomik seçenekleri görmezden geldiğini, sadece kömüre odaklı bir açıklama yaptığını düşünebilir.

Ancak işin aslı öyle değil…

O halde SP Merkez İlçe Başkanı İsmail Üstünyer’in anılan açıklamasından bir bölüm aktaralım…

"Öncelikle belirtmek isteriz ki alternatif kalkınma ve gelir getirici projelerin tabii yapılması önemlidir. Ancak Zonguldak'ın kalkınmasının tek çaresi olarak turizmi göstermenin doğru olmadığı kanaatindeyiz.

Mevcut durumda taşkömürü ile varolmuş, 170 yıllık taşkömürü üretim tecrübesi ve üretim için tüm tesisleri hazır olan, adeta altın değerinde olan, MTA tatafından tesbit edilmiş/raporlanmış 750 milyon ton taşkömürünü hem devlet hem de özel sektör eliyle yeryüzüne çıkartmak için acil çalışma yapılmasıdır. 

Zonguldak çaresiz değildir. 

Taşkömürü, demir-çelik, kara, hava, deniz ve demiryolları, tarım ve hayvancılığa elverişli bölgeleri, orman varlıkları, çalışkan insanları ile kalkınmayı kolayca gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahiptir. “

Görüldüğü gibi, İsmail Üstünyer ilimizin bütün ekonomik potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatırken, kömüre birinci önceliğin verilmesini öngören bir yaklaşım gösteriyor.

*

Bu bakış açısı doğrudur…

Taşkömürü ile hayat bulmuş bir şehrin, üstelik daha 1.3 milyar ton taşkömürü rezervi bulunduğu tahmin edilen bir şehrin elbette birinci önceliği taşkömürü kaynaklı üretim sektörü olmalıdır.

Taşkömürü üretiminin TTK ve özel sektör eliyle yıllık 10 milyon tona çıkarılması hedefi ile birlikte, taşkömürüne bağlı yan sanayinin mutlaka oluşturulması, makine üretimi ve Merkez Atölyesi’nin eski konumuna kavuşturulmasına öncelik verilmesi İsmail Üstünyer’in görüşleri ile bağdaşıyor.

*

İlimizde bulunan siyasi partilerde merkez ilçe başkanlarının fetret devrini yaşadığı bir dönemde İsmail Üstünyer’in bu makamın hakkını vererek yaptığı çalışmalar diğerlerine örnek olacak niteliktedir.

Çoğu siyasi partide il başkanlarının gölgesinde kalan ve sadece bu ünvanı taşımakla yetinen merkez ilçe başkanları “ gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” mantığı ile hareket ediyor.

Oysa merkez ilçe başkanlığı siyasetin belkemiğini oluşturan makamlardır, siyasetin yükü onların omuzlarındadır…

Elbette taşımasını bilene…

Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol’un, diğer il başkanlarının aksine Merkez İlçe Başkanı İsmail Üstünyer’e gerçek anlamda siyaset yapma yolunu açtığı ve bundan rahatsızlık duymadığı anlaşılıyor.

Bu durum elbette siyaset sahnesine yansıyacaktır.

Darısı, rahat koltuklarında sessiz-sedasız oturmakta olan merkez ilçe başkanlarının başına!..

Erhan ÇAKMAK