Devrek'in çakalları yakında ötmeye başlar...

Ötmek de ne demek, düpedüz "ulumaya" başlar...

Devrek dediysek, ilçe genelinden söz ediyoruz...

Hani aralarında siyasetin "kuyu kazıcıları" da yok değil...

Belirli mevkilere gelip, akraba-i teallukatını zengen edenler yok değil...

Yolsuzluğu görüp de, "görmedim" diyenler de yok değil...

Günü geldiğinde kazdıkları kuyuya kendilerinin düşeceği aşikar...

Zaten foyaları çıkmaya, boyaları dökülmeye başladı bile...

Pişkin mi pişkin adamlar !..

Hem pişkin, hem de şişkin mi şişkin adamlar!..

Attıkları zaman mangalda kül bırakmazlar...

Ahlaktan söz ederler...

Kerhaneden çıkmazlar...

Kimi işadamı, kimi siyaset adamı, kimin bilmem ne adamı kılıklı adamlar!..

Devrek halkına çöreklenmiş adamlar...

Devrek halkı doğrudur, dürüsttür, temizdir, nezihtir, çalışkandır, Devrek'in insanları, insan gibi insandır.

Ne var ki, böylesine nezih insanların gözünü boyayıp, belli mevkilere gelenler de oluyor işte !..

Siyasette-ticarette...

Devrek'in sağında-solunda, kenarında-köşesinde...

Uluma sesleri oluyor işte !..

Erhan ÇAKMAK