Bilindiği gibi ticareti veya döviz alışverişi yapacak kurumlar yasayla belirlenmiş durumdadır.

Özetle, önüne gelen döviz alıp satamıyor.

Yetkisiz döviz ticareti yaptığı tespitedilen işyerleri hakkında ağır para cezaları ile işyeri kapatma cezaları uygulanıyor.

Dolar ve Euro'nun tavan yaptığı son zamanlarda ilimizdeki bazı kuyumcuların "döviz ticareti" yaptığına ilişkin iddialar var.

Geçtiğimiz yıllarda özellikle Ereğli merkezli olarak gündeme getirilen bu iddialar, dövizdeki hızlı artışa bağlı olarak il merkezi, Ereğli ve Çaycuma için yeniden gündeme gelmiş durumda…

Doğru mu, değil mi?..

Elbette araştırılması gereken bir konu…

Özellikle kuyumculara atfedilen kayıtdışı döviz ticareti ile ilgili olarak yakından tanıdığımız ve sözüne güvendiğimiz, şehrimizin önde gelen kuyumcu esnaflarından birine sordum…

Çok kesin konuştu…

"Diğer ilçeleri bilmem ama, Zonguldak İl Merkezi'nde kesinlikle böyle birşey yoktur. Yasalarda ağır cezaları var, hiçbir kuyumcu esnafımız bu riski göze almaz" dedi.

Elbette düşündüğü ve inandığı gibi konuşuyor, meslektaşlarına da güveniyor ama, yine de araştırmakta fayda var.

Zonguldak kuyumcu esnafı temiz ve nezih insanlardır, hakka-hukuka, yasalara saygılıdır, ancak tekrar edelim…

Bu işi "bir" kişi yapıyor da, bütün kuyumcular zan altında kalıyorsa eğer, "çürük elma"yı ortaya çıkarmanın tam zamanıdır.

Keşke birkaç Alaattin Kurnaz daha olsaydı …

ZESOB Başkanı Muharrem Coşkun ile sohbet ederken, söz dönüp dolaşıp TTK'ya ve rödövans işletmelerine geldi…

Muharrem Coşkun, ilimizin ve ülkemizin sorunlarına son derece duyarlı bir yapıya sahiptir. Sadece temsil ettiği 20 bin'in üstündeki esnaf ve sanatkarların değil, şehrin bütün dertlerini kendisine dert edinen bir STK başkanıdır.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş'ın Enerji Bakanı Fatih Dönmez ile görüşüp, TTK'ya norm kadro karşılığı olan 5 bin 159 yeraltı işçisi alınması yönünde görüş birliğine varılması gündem oluşturdu.

Muharrem Coşkun, bu çabasından dolayı Ünal Demirtaş'ı kutladı, bu çabanın yarım kalmaması, devamının getirilmesi için siyaset üstü bir yaklaşımla birlikte hareket edilmesi gerektiğine işaret etti.

***

ZESOB Başkanı Muharrem Coşkun'un ilimizle ilgili ekonomik değerlendirmeleri arasında rödövans işletmeleri birinci sırada yer alıyor. Coşkun'a göre, kamu ağırlıklı bir il olan Zonguldak'ta, kurumlara gelen maaş,ikramiye ve benzeri ödenekler, kredi ve kredi kartı kullanımına bağlı olarak bankalardan dışarı çıkamıyor,

İlimizdeki rödövans işletmeleri ise üretim, istihdam, SGK primleri, vergi ve rödövans ücretleri ile bir yandan devlete katkı sağlarken, bir yandan da çarşı-pazarda sıcak para rödövans işletmelerinin çalışanlarından kaynaklanıyor.

***

Muharrem Coşkun buna örnek de verdi…

İlimizde özel sektör madenciliğinin marka kuruluşlarından AKKURT Madencilik'i örnek gösterdi.

Özel sektörde müteşebbis insanların önemine değinip, " Keşke Zonguldak'ta birkaç Alaattin Kurnaz daha olsaydı… Keşke birkaç Sezai Çanakçı daha olsaydı,keşke merhum Zeki Yurtbay gibi birkaç insanımız daha olsaydı……" diyerek özel sektörde girişimci ruhun önemine dikkat çekti.

Bir TV programı öncesinde Alaattin Kurnaz'ın daveti üzerine AKKURT Madencilik'i yerinde görüp incelemek fırsatını bulan gazetecilerden biriyim.

Dağların-tepelerin arasında kurulmuş mükemmel bir tesis, bir ekmek kapısı…

" Özel sektörün TTK'sı" olarak adlandırılan AKKURT Madencilik hakkında söylenenler boşuna değil…

İşçi-işveren arasında samimiyet ve dostluk içinde iş disiplini ve iş ciddiyeti…

Çalışanlar işlerine canla başla sarılmış durumda…

Kendi üretimleri olan mekanik lavuarlar tıkır tıkır çalışıyor.

Tesisin kurulduğu alanda araziyi korumak için ciddi altyapı çalışmaları yapılmış…

Yönetim ofisleri, yemekhanesi, mescidi ile üretimin ve emeğin değer kazandığı bir tesis…

***

Zonguldak'ta özel sektöre bakış açısı "göreceli" bir şekilde gerçekleşiyor.

Herkes özel sektöre " kendine göre" bakıyor.

Özel sektöre, sırf "özel sektör" olduğu için büyük bir husumet içinde bakanlar bile var.

Rödövans işletmeleri de bunların en başında geliyor.

Oysa TTK'nın terk ettiği alanlarda, binbir emek ve binbir zahmetle yeniden üretim yaparak, kendisiyle birlikte devlete ve topluma fayda sağlamak öyle basit bir iş değil…

Oturduğu yerden ahkam kesenlerin bunu anlaması biraz zor…

O halde üretim ve istihdam sağlayana, devlete ve topluma faydalı olana öyle bakalım.

Özel sektörün " güzel sektör" olması işte böyle oluyor.