İyi Parti Kozlu İlçe Başkanı Ender Adıbaş geçtiğimiz günlerde durduk yerde bir açıklama yaptı…

“ Kimseye adaylık sözü vermedik “

Haydaaaaaaa !..

Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı !..

Bayram değil, seyran değil, seçim zamanı değil, Sayın Adıbaş böyle bir açıklamayı neden yaptı, herkes anlayamadı…

Ancak, Kozlu siyasetini iyi bilenler, Ender Adıbaş’ın kimi kastettiğini hemen anladı…

Şimdi biz de isim vermeyelim…

Ne var ki, söz ettiği isim, Kozlu’nun önde gelen, sevilen-sayılan, deneyimli bir siyasetçi…

Ender Adıbaş, ilçe başkanı ama, bu siyasetçinin seviyesine ulaşabilmesi için kırk fırın ekmek yemesi gerekebilir.

Şu anda, isim vermeden söz ettiği siyasetçinin gölgesi bile Kozlu siyasetinde daha etkilidir.

*

Siyaset mevkiine gelenler ya çabuk değişiyor, ya “ne oldum delisi” oluyor, ya da kendi partilerine zarar verecek söylem veya davranışta bulunuyor.

Bir ilçe başkanı, kendi partisine mensup önemli bir siyasetçi hakkında, isim vermeden de olsa, böyle bir açıklama yaptığı zaman kime zarar vermiş oluyor?

Elbette, kendi partisine…

Yani, İyi Parti”ye…

Partililerin ve kamuoyunun kafası karışıyor, herkes merak ediyor, “ Kozlu’da İYİ Parti’de sorun mu var?” diye düşünmeye başlıyor.

*

Elbette, siyaset duraksama kabul etmez, her an seçim olacak gibi hazırlıklı olmak gerekir ama, seçime daha hayli zaman varken, adaylık üzerinden açıklama yapıp, bu partiye güç katan önemli isimlerin yolunu kesmeye çalışmak, eşyanın tabiatına aykırı bir durumdur.

Bunun siyasetteki karşılığı “kendi ayağına sıkmak” olarak tarif edilir.

İşin bir başka boyutu…

İYİ Parti’nin ilçelerden çıkacak adaylarını tespit edecek olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olacaktır.

Ya da “son sözü” Meral Akşener söyleyecektir.

Bir tahminde bulunalım…

Sayın Akşener, genel veya yerel seçimde “aday” olması halinde, Ender Adıbaş’ın isim vermeden işaret edip, “kimseye adaylık sözü vermedik” şeklinde ima ettiği siyasetçiyi aday gösterir.

Ender Adıbaş’a bir tavsiyemiz olacak,

Derler ki :

“ Boğaz dokuz boğumdur, sekizini yut, birini söyle”

Ya da…

“ Büyük lokma ya, büyük laf konuşma”

Sonra seçim sürecinde mahçup olmak da var işin içinde…

Erhan ÇAKMAK