Hz.Ali Acılık Camii'nde Cuma namazı öncesinde vaaz vererek cemaate hitap eden il Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy, "Ölülerin de hep hayır yönlerini anlatmak lazım. Hayır yönlerini öne çıkarmak lazım.  Bundan dolayı bize bir vatan bırakan  Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyoruz" ifadesini kullandı.

Kürsüde ki vaazında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bu zaferin kazanıldığına dikkat çeken İl Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy, "Onlara rahmet okuyoruz. Her biri için ruhu için el Fatiha diyoruz" şeklinde konuştu.

İl Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy vaazında cemaate şu şekilde seslendi:

"Ahirette mallarınız, ne evlatlarınız size fayda verecek. Sizin  gönüllü olarak yaptığınız iyi hizmetler Allah indiğinde makbul olacaktır. Onun için insan gönlünü yıkmamak lazım. Gönül Kabe'sini  her zaman diri tutmak lazım. Bizim alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz 40 yaşına kadar hiçbir problemle karşılaşmadı. Toplum içerisinde. Kendisi Mekke'liydi. Haremi Şerife rahatlıkla girer çıkardı. Peygamberlik görevi verildikten sonra  kendi i mahallesinde Haremi Şerif'e Kabe'ye giremez oldu. Erkam Bin Erkam'ın evinde peygamberlik vazifesini anlatmaya Başladı. Ve 13 seneye yakın Mekke'de kaldı. En son suikast düzenleyip öldürme kararı aldıklarında Medine'ye hicret etti. Medine'de de 10 yıl kaldı. 10 yıllık zaman zarfında hiç rahat bir yüzü görmedi. Orada da Uhud, Hendek harplerinin yaptığı seriyeler düzenledi. Ve bize bu dini İslam'ı sıhhatli bir şekilde ulaştırmak için  elinden gelen gayreti sarf etti. İşte Uhud Harbinde Peygamberimizin öldürmeye kalkanlar okçular tepesinde askerin nöbet yerini terk etmesinin neticesinde Müslümanlar büyük zayiat verdi. Peygamberimizin amcası Hazreti Hamza da Şehitler arasındaydı. Ve Hazreti Hamza'yla beraber yetmiş tane sahabe Uhud'da şehit oldu. Peygamberimiz az bir grupla birlikte dağa çekildi. Mağaraya sığındılar. Ama yine de vuruşmalar devam etti. Bunun üzerine Musab Bi Umeyr peygamberimize kol kanat gerdi. Önüne siper oldular. Peygamberimizi öldürüyoruz diyerek Musab Bin Umeyr'i şehit ettiler. Musab'ı öldürmelerini, peygamberi öldürdük zannettiler. Çünkü Musab bin Umeyr peygamberimize çok benzeyen bir sahabeydi. Musab'ın öldürülmesi Üzerine yaygara kopardılar. Dediler ki biz peygamberi öldürdük.  O anda işte  Cenabı hak Peygamberimizin ölmediğini onun da bir insan olduğunu, ölebileceğini unutmamak gerekir
Ve Peygamberimiz bizden bir farkı onun da peygamber olmasıdır. Resulullah olmasıdır. Yani bizim gibi insandır ama Resulullah'tır.  Allah'ın ve peygamberidir. O çizgi içerisinde hayatını sürdürdü. Ve bize de 
Peygamberimizin vefatı, esnasında Hazreti Ömer'in  tepkisi vardır. Hazreti Ömer kim peygamber öldü derse, kılıçla boynunu vururum diyerek öldü diyenleri tehdit ettiğinde Hazreti Ebubekir kim Peygamber'e tapıyorsa, Peygamber ölmüştür. Ama kim Allah'a tapıyorsa Allah bakidir diyerek o toplumu teselli etmiştir. Peygamberimiz 8 Haziran 632 yılında vefat etmiş.  Pazartesi günü vefat etmiş. Salı günü  defin işlemleri yapılabilmiştir. Salı günü Hazreti Ali, Peygamberimizin amcasının oğludur ve aynı zamanda damadıdır. Hazreti Ali cenaze işleriyle yıkama işini yapmıştır. Hazreti Ali'nin dışında peygamberimizin Amcası Abbas vardır. Onun 3 oğlu da peygamberimizin cenaze işlemleriyle ilgilenmişlerdir. Ve defin işlemlerinde de yine bunlar  ilgilenmiştir. Peygamberimizin vefatı Hazreti Ayşe'nin odasında  imamsız olarak cenaze namazı kılınmıştır. Ve oraya o bir odanın aldığı kadar insan cenaze namazını kılmak için girmiş. Onlar namazını kılmış. Çıkmışlar, diğerleri girmiştir. Daha sonra da toprağa defin işlemleri
Ayşe'nin odasında gerçekleşmiştir. Peygamberimizin kabrinin yanına daha sonra Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer'in de kabirleri de oraya defin edilmiştir. 
Ölüm insan içindir. Peygamberimiz 63 yıllık bir ömür sürmüştür 63 yıllık ömrü içerisinde hayatı mücadelelerle geçmiştir. Her birimizin ölüm hadisesiyle karşılaşacağız. 

BUGÜN 10 KASIM

Bugün 10  Kasım'dır. Milli bir kahramanımız devletimizin kurucusu, gazimiz Kemal Atatürk'ün vefatının 85. yıl dönümüdür. Tabii hepimiz üzgünüz.  Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz nasıl vefat etmişse devletimizin kurucusu da bir zaman gelecek. O da ve edecekti. Onun vefatını şöyle anlamak lazım.  Çanakkale'de  büyük eçfedakarlıklar yapmıştır.  Çanakkale'ye düşman saldırdığında İstanbul'u işgal etmek istediklerinde biz Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Canı pahasına bu vatan kurtuldu. Mustafa Kemal'i de toplum önünde rehber ettiren Anafartalar'da ki mücadelesidir. Özellikle Conkbayırı'nda Fevzi Çakmak'ın kardeşi Üsteğmen, şarapner parçasıyla şehit olurken onun yanında Mustafa Kemal de vardı. Ona gelen şarapner parçası cep saatine isabet ettiğinden o vefat etmedi. Yani Cenabı Hakk'ın bir lütfudur. Onun milli mücadeleye intikal ettirdi. Ve 3.5 yıllık bir milli mücadelenin akabinde bize bu vatan topraklarını emanet olarak bıraktılar.

ÖLÜLERİMİZİN ARKASINDAN HAYIRLA YAD ETMEK GEREKİR. GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK RAHMETLE ANIYORUZ

Peygamberimiz buyuruyor ki ölülerinizi hayırla yad ediniz. Olumlu olumsuz görüş bildirenleriniz olabilir. 
Eğer olumsuz gördüğünüz noktada bir olumlu yönün olabileceğini düşünerek Ölülerin de hep hayır yönlerini anlatmak lazım. Hayır yönlerini öne çıkarmak lazım.  Bundan dolayı bize bir vatan bırakan  Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyoruz.

BUGÜN IRAK'IN, SURİYE'NİN, AFGANİSTAN'IN BAŞINA GELENLER HEPİMİZE İBRET OLMALI

Bugün Irak'ın başına gelenler, Suriye'nin başına gelenler, Afganistan'ın başına gelenler Gazze'nin başına gelenler bize ibret olması lazım. Onlarda da diyorlardı ki mezar kazdık.  Buraya düşman geldiği zaman burası onlara mezar olacak dediler. Ama onlar başaramadılar. 

BİZ ATEŞ GİBİ ÖNDERLİĞİNDE BU ZAFERİ KAZANDIK

Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bu zaferi kazandık. Onlara rahmet okuyoruz. Her biri için ruhu için el Fatiha diyoruz"

Namazdan sonra cemaatten bir çok kişi il Müftü Yardımcısı Cemal Türksoy'un vaazından dolayı kutladı.
 

Kaynak: Ercan Demir