Burası Zonguldak…

Alın terinin memleketi…

Kömür Kent’in ta kendisi…

Emeğin, alın terinin bunca yoğun olduğu bir başka  kent görülmediği gibi, emek ve alınterinin bunca istismar edildiği, emek ve alınteri üzerinden bunca rant sağlandığı bir başka kent herhalde görülmemiştir.

Emek ve alınteri edebiyatı üzerinden rant sağlamaya, rahat yaşamaya, kendileri için “özel statü” oluşturmaya alışkın olanların, bu alışkanlıkları ellerinden kayıp gitmeye başladığında, feryad-ı figan eylemeleri yadırganacak bir durum değil aslında…

Öyle ya !..

Bu memlekette onların dediği olmayacak da, kimin dediği olacak !..

Bu takıntılı zihniyetin bakış açısına göre, Devletin kendi mülkü üzerinde tasarruf etmesi bile akla ziyan bir durumdur.

Bu yüzden bu şehr-i Zonguldak’ta herşey olduğu gibi kalsın, hiç bir şey değişmesin, hiç bir şey yenilenmesin, hiç bir gelişme olmasın…

Halkımız kamuya ait alanlardan faydalanmasın.

“ İstemezükkkkk !..” sesleri bu yüzden yükseliyor.

*

Çok azı balıkçılık, pek çoğu amacı dışında kullanılan çekek yerleri kaldırılsın, yerine “halka açık” alanlar yapılsın diye proje üretiyorsunuz, belli bir grup hemen karşı çıkıyor…

“ İstemezükkkkk !..”

Sahil bandına şehrimiz için çevre düzenlemesi ile birlikte muazzam bir cami inşa etmek istiyorsunuz, aynı gruptan yine aynı sesler yükseliyor…

“ İstemezükkkkk !..”

Sahilleri halka açmak, halkımızın faydalanmasını sağlamak üzere yeni fikirlerle, yeni düşüncelerle ortaya çıkıyorsunuz, yine aynı terane…

“ İstemezükkkkk!..”

*

Kendi içinde klişeleşmiş, tabulaşmış, vazgeçilmez fikirleri olanların, kendileri için belirledikleri özel statüleri “vazgeçilmez” ve “dokunulmaz” sayanların, Devletin mülküne bile sahip çıkmaya kalkışmaları boşuna değil aslında…

Her defasında özel statüden bir şey kopup gittiğinin farkına varıyorlar.

Halka rağmen “ halk adına “ söylemde bulunanlar, işin doğrusunun farkına vardıkça, kendileriyle yüzleşmeye ve bu yüzleşmeden “rahatsızlık” duymaya başlıyorlar.

Öyle olunca da çareyi yaygarada buluyorlar.

Kömür Kent’in goygoycuları hep birlikte bağırmaya başlıyor…

“ İstemezükkkkk !..”

Millet Kıraathanesi’ni istemezükkkkk!..

Uzun Mehmet Camii’ni istemezükkkk!..

Sahillerin halka açılmasını istemezükkkk !..

İstemezükkkkk vesselam !..

Erhan ÇAKMAK