Oktay Akbal'ın "Önce ekmekler bozuldu" isimli kitabından alıntı yaparak başlayalım…
" Önce ekmekler bozuldu, sonra herşey…"
Hiçbir şeyin tadı-tuzu kalmadı…
Gıda sahteciliği aldı, yürüdü….
At eti, eşek eti…
Yoğurtta domuz jelatini, sucukta "kanatlı" eti…
Çaya "boya" karıştı,manda yoğurduna inek sütü…
Arı'sız bal, hormonlu zerzevat, sahte gıdalar…
Hiçbir şeyin tadı-tuzu kalmadı…
Önce ekmekler bozuldu…
Sonra herşey…

*

Tarım ve Orman Bakanlığı "gıda sahteciliğini" önlemek üzere sürekli denetimler yapıyor.
Bu denetimler sırasında "taklit ve tağşiy edilmiş" ürünleri üreten ya da satan firmalar tespit edilip, bakanlık kanalıyla deşifre ediliyor.
Nedense, çoğu kez Zonguldak'tan firmalar da bu listede yer alıyor.
At eti satan, ya da ürününe katanlar mı dersiniz, manda yoğurduna "inek sütü" katanlar mı, ürettikleri sucuğa "kanatlı eti" basanlar mı, kıymayı kanatlı eti ile yoğuranlar mı ?.
Çikolatadan, gazlı içeceklere kadar birçok firmanın, birçok ürününde "sahtecilik" tespit edilmiş durumda...
Bakanlık ekipleri halk sağlığı adına hassas davranıyor, gerekli denetimler yapılıyor, birçok ilimizden *taklit ve tahşiş edilmiş" ürün satan veya üreten firma çıkıyor.
Bir de bakıyorsunuz…
"… Ve Zonguldak !.."
Ne diyelim ki…
Oktay Akbal'ın kitabına ismini veren sözler bugün de geçerliliğini koruyor.
Tarih tekerrür ediyor sanki…
Önce ekmekler bozuldu…
Sonra herşey…
( Erhan ÇAKMAK)