Zonguldak İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı hakkında zaman zaman eleştiri yollu " Reis'in adamı" şeklinde tanımlamalar yapılıyor.

Sayın Turanlı, bazı sohbetlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan "REİS" şeklinde söz ettiğinden, özellikle iktidara muhalif cenahtan mal bulmuş mağribi gibi, bu söz üzerinden yorumda bulunanlar oluyor.

" Reis'in adamı…"

Elbette Reis'in adamı…

Başka kimin adamı olacaktı !..

Reis dediğimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı…

Eski deyimle Reis-i Cumhur…

Yani, Cumhur'un Reisi…

Yani, hepimizin Reisi…

Bu memleket ne emniyet müdürleri gördü…

FETÖ'cülerle düşüp kalkan emniyet müdürleri…

Tefecilerle düşüp kalkan emniyet müdürleri…

Çetecilerle düşüp kalkan emniyet müdürleri…

Sayın Turanlı, bunlardan uzak kaldı, bunlarla mücadele etti, FETÖ'cülerin, tefecilerin, çetecilerin emniyet müdürü olmak yerine, "devletin emniyet müdürü" olmayı tercih etti.

Ahmet Metin Turanlı, "devletin" adamıdır.

Devletin başında ise nam-ı diğer REİS vardır.

Bilmem anlaşıldı mı?

YOL YOK, ARABA ÇOK…

Zonguldak'ta yaşanan trafik çilesinin nedeni bellidir... 

Yol yok, araba çok... 

Araba çok, yol yok... 

Park yok, araba çok…

Araba çok, park yok…

Özeti budur…      

***

Bu şehr-i Zonguldak, Osmanlı'dan kalma Havza-i Fahmiye (şehrin tamamının maden havzası ilan edilmesi) Kanunu'ndan kaynaklanan nedenlerle plansız-programsız bir şekilde, yani bir nevi "gecekondu şehri" şeklinde gelişip, altyapısı sonradan tamamlanmaya çalışıldığından, doğal olarak "trafik altyapısı" da bugünkü içinden çıkılmaz duruma gelmiş bulunmaktadır. 

Trafik altyapısı son derece yetersiz... 

Yol yok... 

Araba çok... 

Araba çok... 

Yol yok...

Trafik çilesinin temel sebebi budur.

***

Trafik akışının sağlanması, trafik çilesinin sona ermesi için mevzi düzenlemeler yeterli değil…

Bu şehrin trafik altyapısının, devlet-belediye işbirliği ile tümüyle yenilenmesi gerektiği aşikar…

Çevre yolu, viyadükler, yeni tüneller, alt geçitler, üst geçitler, araç depolama alanları, otoparklar ve trafikle ilgili daha pek çok altyapı düzenlemeleri gerekiyor.

Elbette bütün bunların gerçekleşmesi için öncelikle “bütüncül” bir trafik altyapısı planlaması, daha sonra da siyasi iradenin projelerin onayı ve ödenek aktarılması için ikna edilmesi de gerekiyor.

Siyaset bunun için var, bürokrasi bunun için var, STK’lar bunun için var.

Denizin altında tüp geçit inşa edip iki kıtayı birbirine bağlayan, dünyanın en büyük havaalanını inşa eden, kendi teknolojisini kendisi üretmeye başlayan Türkiye Cumhuriyeti, Zonguldak’ın trafik altyapısını düzeltmek için gerekli ekonomik ve teknolojik güce elbette sahiptir.

Yeter ki, derdimizi Ankara’ya  gerektiği gibi anlatmayı bilelim.