Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) yerli kaynaklardan elektrik üreten santrallere maliyetlerinin altında zararına üretim yapmaya zorlayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) bu düzenlemesinin iptali için geçtiğimiz ay dava açtığını öğrendim.
Bu Zonguldak için güzel bir haber.

Konuya şöyle bir giriş yaparsak;
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) yerli kaynaktan elektrik üretim maliyetlerini etkileyen akaryakıt gibi her gün artan unsurları dikkate almadan yaptığı bu düzenleme yerli kömürle elektrik üreten termik santrallerde hem de yerli kömür sektöründe büyük zararlara sebep olacağı kesin.
Pahalı ithal ürünlerle elektrik üreten santrallere verilen destek aynı zamanda elektrik piyasasında dengeleri de bozarken, yerli kaynaktan elektrik üreten santraller teker teker kapanmasına sebep olacağından santrallerin üretimini devam ettirmek için ithal kaynaklara yönelmek zorunda kalacakları da aşikar.
Böyle bir ihtimal Zonguldak yerli kömür sektörü için büyük bir tehlike demektir.
Binlerce kişinin işsiz kalması demektir.
Bölge ekonomisini dar boğaza girmesi demektir.
EPDK burada ne yapmak istiyor.
Yerli ve millilik böyle mi oluyor?
Niçin ithal kaynakla çalışan santrallerin desteklenmesinde ısrar ediliyor? 
Pahalı doğalgaz alımında ve ithal kömür tedarikinde Türkiye adına birilerine söz mü verildi ki böyle bir uygulamada ısrar ediliyor?
Milli ve yerli politikaların üstüne basa basa uygulanacağı sık sık dile getirilmesine rağmen EPDK’nın ithal kömür hayranlığı vahim sonuçlar doğuracak.
Buradan AK Parti Zonguldak Milletvekillerine bir çağrım olacak.
EPDK’nın bu kararından vazgeçirilmesi ya da en azından bu kararın Zonguldak’ta bulunan termik santralleri kapsamaması sağlanmalıdır.
Ya da Elektrik Üreticileri Derneği’nin yerli kaynaklardan elektrik üreten santrallere maliyetlerinin altında zararına üretim yapmaya zorlayan EPDK’ya bu düzenlemesinin iptali için açtığı davanın bir an önce lehimize sonuçlanmasını beklemekten başka çaremiz de yok
Bu davayı hepimiz yakından izliyor olacağız
EPDK toplum ve ülke menfaati yerine birilerinin menfaatini için hareket ediyorsa yazıklar olsun

Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) yanlış, haksız ve ülke ekonomisin zarar veren, yerli elektrik üreticilerini de devre dışı bırakan bu uygulamayı yargıya taşıdı
Bakalım sıkıntıya sokan bu düzenlemede EPDK ısrarcı davranacak mı bunu hepimiz göreceğiz 
Dileğimiz ısrarcı davranılmamasıdır


**

CHP İKİYE BÖLÜNDÜ..

Evet yanlış duymadınız
CHP aynen ikiye bölünmüş durumda
Bir yanda CHP örgütleri
Bir yanda da Kemal Kılıçdaroğlu gönüllüleri

Düşünebiliyor musunuz Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, partisine söz geçiremediği için siyasi tarihe geçecek ikinci bir oluşum kuruldu.
Kemal Kılıçdaroğlu gönüllüleri
Kemal Kılıçdaroğlu’nu düştüğü acziyete bir bakamısınız
Parti örgütüne söz geçiremeyen bir genel başkan
Partinin 81 ilde kurulun olan il örgütleri ve milletvekilleri var ama gel gelelim genel başkan adaylık konusunda partisine söz geçiremediği için Kemal Kılıçdaroğlu gönüllüleri oluşumu kurulmuş durumda.

Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olurken, Millet İttifakı’ndan hala bir atak yok.
Sık sık toplanan 6’lı masa adayını belirleyemeyince çatlak sesler de çıkmaya başladı.
Bir taraftan aday CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olsun diyenler, diğer taraftan Mansur Yavaş veya İmamoğlu’nu koltukta görmek isteyenler var.
Tüm bu çelişkilerin yanında yeni bir oluşum kuruldu.
“Kılıçdaroğlu Gönüllüleri” adlı oluşum, sosyal medyada örgütlendi ve yola çıktı.
İl il gezen oluşum, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hedefleri anlatıyor, onun başa geçmesi gerektiğini söylüyor.
“Kılıçdaroğlu Gönüllüleri”, “Yola çıkıyoruz, bize katılın” diyerek CHP Lideri’nin görüntülerini paylaşıyor, destek istiyor.

Hemde kimden biliyor musunuz
CHP örgütünden

Partinin genel başkanı için kurulan oluşum parti örgütünden destek dileniyor.
İstifa et Kılıçdaroğlu
Nasıl bir genel başkansın sen

**

ENDİŞE BİTTİĞİNDE SAĞLIK BİR ANDA DÜZELİR

Eğer sürekli hastalık ya da nefret, kızgınlık ve olumsuzluk düşünceleri taşırsanız, bedeniniz bu düşünceleri fiziksel boyuta dönüştürecektir. Endişe, nefretten sonra insanın kendisine ölümcül zarar verdiği en kötü zihin aktivitesidir.
Endişe, nefret, korku, anksiyete, acı çekme, sabırsızlık, hırs, tamah, anlayışsızlık, yargılama ve suçlama gibi ürünleriyle birlikte bedene, hücresel boyutta saldırır. Bu koşullarda sağlıklı bedene sahip olmak imkansızdır.
Endişenin hiçbir anlamı, amacı yoktur. Ziyan edilmiş mental enerjidir. Endişe aynı zamanda bedene müthiş zarar veren biyokimyasal reaksiyon yaratır. Hazımsızlıktan, kalp krizine kadar her türlü hastalığa neden olur.
Ancak endişe bittiğinde sağlık bir anda düzelir…