Kurumsal bir firmanın müdürünü düşünün şimdi,
Ona sorsanız işinde o kadar iyi ki,
Hatta ne iyisi mükemmel…
Ama müşterileri onu sürekli şikayet ediyor,
Ne yapalım biz şimdi,
Kime inanalım?
İşimde başarılıyım diyen müdüre mi, birden fazla şikayet duyduğum ve hepsinin şahidi olan onca insana mı?
Müdürlük, baban yaşındaki adamlarla birlikte olup, onların çevresini elinde tutmak değilde;
Her şeyden önce iyi bir yönetici olabilmekle başlar.
Bizim senin özel hayatına lafımız elbette yok.
Ama aynı masadaki adamlardan birisi ile birlikte ol,
Kendini kaf dağında gördüğün koltuğun elinden gitmesin diye,
Hepsi ile görüşme,
Anlamadığım şey de şu;
Bu birliktelikleri ben bilirken onlar nasıl bilmiyor?
Neyse sorun yok Zonguldak küçük ,
Gizli kalacak hiç bir konu olmaz bu şehirde.
Hayat okulundan mezun olan zaatı şahsa şunu söyleyeyim,
Pahalı kıyafetleri giyip,
saçlarını sarıya boyayıp,
Kafe içerisinde boy göstermekle,
Bu işler olmaz.
Kendini kaf dağında görmeyi ve müşterilerine yukardan bakmayı bırak.
Müşterilerine "beni istediğiniz haber sitesine şikayet edin" demişsin...
Benden sana tavsiye,
Koltuğuna fazla güvenme!
Gerçi müşterilerin sana gereken cevabı veriyor ama, sen duracağın yeri pek bilmiyorsun.
Ya sen duracağın yeri bil ya da biz gerekeni yapalım…