Merhabalar Sevgili Okuyucu, biraz sohbet etmek istiyorum bugün sizlerle. Son zamanlarda canımı sıkan birkaç toplumsal olay var, sizlerle paylaşmak istiyorum; anlatacağım hususlar sizlerin de canını sıkıyor olabilir. Kusuruma bakmayın öncelikle; tek başına yazmayı sevmediğim için sizinle sohbet ederek yazmayı seviyorum. Pek alakalı değil ama tek başına kahvaltı yapmayı da sevmiyorum; nedense söylemek istedim, bakarsın biriniz hafta sonu kahvaltıya davet falan der. Neyse konuya döneyim ben.

Son zamanlar birkaç kez denk geldiğim bir olaydan bahsedeceğim sizlere. Bu trafikteyken siren çala çala gelen ambulansa karşı ne yapacağını bilmeyen araçlar mı dersin, yol vermeyi düşünmeyenleri mi yoksa ambulansın peşine takılan araçları mı? Trafikte geçiş önceliği olan araçlara nasıl yol verilmesi gerektiği konusunda herkesin bildiği ve uyguladığı bir yöntem olmadığı için bu durum trafikte büyük bir sorun haline gelebiliyor. Bu sorununda tek çözümü herkesin koşulsuz şartsız uyması gereken bir uygulamadır. Ambulansın taşıdığı hayatlar, zamana karşı mücadele ettiği için hızlı bir şekilde hareket etmesi gerekir. Diğer araçların da hızlı ve kombin olarak ambulansa yol açması gerekmektedir. Bazen saniyeyle bile insan hayata dönebiliyor bazen de hayata veda edebiliyordur; zamanın çok önemli olduğu aşikârdır. Arkadan gelen siren sesi “ Sağdaki dur, önünü boşalt. Soldaki boşluğa kay, yolu aç!” mesajı vermektedir. Dünyadaki uygulamaları araştırdığımız zaman farklı yöntemleri görebiliyoruz. Eğer arkadan bir siren sesi geliyorsa sağdaki araç biraz daha sağa, soldaki araç biraz daha sola doğru kayarak; fermuar misali bir sistemle ortadan ambulansın gitmesini sağlıyor. Ama bizim ülkemizde bu her zaman uygulanacak bir sistem olamıyor ne yazık ki; bu en mantıklı sistem olsa da ülkemizde bu çözümü her yolda uygulamak kolay olmayabilir. Velhasıl kelam rica ediyorum tüm araç kullananlara; arkadan gelen siren sesine, ambulansa, itfaiyeye vb. geçiş hakkına sahip araçlara daha özverili davranalım. Unutmayalım o siren çalan araçta bir gün sen de olabilirsin ya da bir sevdiğin biri.

Esasında şimdi yazacağım can sıkan konu çok zamandan beri canımı sıkmakta ama şu ara çok fazla karşıma çıkmaya başladı. Spor çok güzel bir olgudur, hatta koca bir dünyadır. Spor yapmak, sporla ilgilenmek, sporun herhangi bir dalıyla haşır neşir olmak çok güzel bir faaliyettir. Hatta sporu izlemek bile ayrı bir keyiftir ki biz ülke olarak çok severiz. Statları doldurur, kendi takımlarımızı destekleriz. Hatta hiç alakası olmayan bir maçı bile izlerken keyif bile aldığımız oluyor. Benim canımı sıkan mevzu ise bu müsabakalarda edilen kötü tezahürat, küfür ve şiddettir. Bu kadar kin dolu olmaya ne gerek var inanın anlamış değilim. Hele bir de şu maçlara giderken maç öncesi alkole abanma olayına anlam veremiyorum; ne gerek var abiciğim alkol alarak maça gitmeye. Adam zil zurna maça gidiyor o yetmezmiş gibi maça giderken yanlarındaki çoluk- çocuk ve gençlerin de alkol olmasına bırak karşı çıkmayı onlara imkânlar sunuyor. Ne keyfi var ne mantığı var bilmiyorum; hayatımda hiç denemedim de. Maç öncesi alkol alınıp maça gidilmesinin keyfi ya da mantığı var mı o da koca bir soru işareti ne yazık ki. Sporun güzelliğini gölgeliyor bence; maça gider miyiz diye soruyorsun, olur tabii gideriz, gitmeden bir iki tane de sallarız diyor. Ben alkollü insanların statlara alınmasına karşıyım, her an her şeyi yapabilecek durumlarda olanları bile görüyoruz. Sonra tribünlerde kavga, küfür ve şiddet oluyor; olur tabii. Benim canımı sıkıyor bu durum, inanın gram da mantığı yok bu aktivitenin. En çok canımı sıkanı da bunlara gençlerde alışıyorlar. Onlara saha da oynayan sporculara özendirmek varken stattaki saçma geleneğe özendiriyoruz. En yakınımdan en uzağıma, taraftar gruplarından yöneticilere, içlerinden her kim varsa müsabakalara gitmeden dışarda alkol alan; hepsini kınıyorum. Bu arada adam evinde alkol alıp maça gelmiştir ona bir şey diyemem ama çoluk çocuk maça gidilen araçların ve kenarda köşede stat etrafında alınan alkole ben şahsen karşıyım; bu durumu da yanlış buluyorum.

Günün Sözü: Sakın vazgeçme! Eğer sen vazgeçersen, hak etmeyen biri kazanacaktır. – Bob Marley