Duygusal beslenme, vücudumuzda meydana gelen fiziksel açlığı bastırmak için yemek yerine ruh halimizdeki bazı duygu durumlarını bastırmak sebebiyle yemeye yönelmektir. Bu durumu basitçe, kişinin karnı guruldamadan baş edemediği duygusal durumu bastırmak amacıyla yemek yemesi olarak da tanımlayabiliriz. Aslında bu ilk süreçte kulağa olumsuz bir durummuş gibi gelmese de sık tekrar ettikçe bireyde olumsuz durumları ortaya çıkarmaktadır.

Fizyolojik Açlık ile Duygusal Açlık Birbirinden Nasıl Ayrılır ?

  • Mide açlığı; kendini kan şekeri düşüklüğü, herhangi bir besine yönelme isteği ve küçük derecede açlıkla kendini hissettirir. Fakat duygusal açlık bir anda gelir ve belirli bir besine özgüdür. Kendinizi kötü hissediyorsanız çikolataya, mutlu hissediyorsanız ise pizzaya yönelmeniz örnek verilebilir. Fiziksel açlık belirli bir besin grubu aramadığı için aralarındaki en büyük farka bunu örnek verebiliriz.
  • Fiziksel açlığınızı beslenmenizi gerçekleştirip doyduğunuzda sonlandırırsınız fakat duygusal açlıkla doyduğunuzda bile yemek yemeye devam edersiniz.
  • Karnınızı doyurmak için beslendiğinizde herhangi bir sıkıntı yokken duygusal açlığı bastırmak için tüketilen yoğun öğününüz geriye kocaman bir pişmanlık bırakır.

Peki Çözümler…

  • Öncelikle duygusal açlığı fark etmek gerekmekte. Bunun için bir beslenme günlüğü tutup öğün saatlerinizi, tükettiğiniz besini ve miktarını objektif bir şekilde görebilirsiniz.
  • Gelen açlık atağıyla fizyolojik olarak aç olmadığınızı fark ettiğinizde, dikkatinizi dağıtabilecek başka şeyler yapmaya çalışın.
  • Açlığınızı küçük bir ara öğünle bastırmaya çalışın. 1 porsiyon meyve ve 1 su bardağı süt örnek verilebilir.
  • Tüketmek istediğiniz besinin daha sağlıklı alternatifini yapıp porsiyon kontrolüyle doğru bir öğün tüketmiş olabilirsiniz. Hem mutfakta geçireceğiniz zaman güzel bir uğraş olabilir.
  • Yemek yerken başka bir şeyle de ilgilenmeyin, herhangi bir şey izlemeyin.
  • Kendinizi çok keskin bir şekilde kısıtlamayın, porsiyonunuzu kontrol  edin.

Duygusal beslenmede, yemek yeme isteği veya yöneldiğiniz besinden ziyade yoğun duygu durumunu kontrol etmek önem arz etmektedir. Yani ilk sorun baş edilemeyen duygulardır. Bu durum sürekli tekrarlanıp kişiyi obeziteye sürüklemesini önlemek adına psikolog ve diyetisyenin ortak çalışması önem arz etmektedir.

Sağlıklı Günler…