Hasta olanı değil de,
Hasta yakınını çaresiz bırakan hastalık nedir diye sorsam size?
Ne düşünürsünüz?
Ne hissedersiniz?
Karşınızda ki eski tanıdığınız değil gibi…
Bakışlar donuk…
Yürüyüşler ağır ve temkinli…

İlk başlarda sürekli aynı şeyleri sormaya başlamak,
Zamanla gece ve gündüzü ayırt edemeyerek değişen uyku
düzenine,
Akabinde hiç kimseyi tanımamaya varan düşmana bile
vermesin diyeceğimiz türden bir hastalık…
İnsan eti ağırdır lafının en büyük örneği…
Ne mi bu?
Demans…

İyileşmesi mümkün mü yakalanan kişinin diye aklından
geçiren varsa şayet,
Nörolojiye de gitsen…
Geriatriye de gitsen…
Psikiyatriye de gitsen…
Endokrinolojiye de gitsen…

Ne yazık ki hayır!

Bir düşünsenize sürekli soru soran biri…
Aynı soruları ama!
Asla susmuyor…
Yeri gelip sizi unutuyor…
Yeri gelip boynunuza sarılıyor…
Bugünü unutup, geçmişten bir anı paylaşıyor…
Öfke krizleri de cabası…
Motor becerileri günden güne zayıflıyor…
Sonrasında sadece size bağımlı…
En kötüsü de,
Aç mı, tok mu fikri yok, verirsen yiyor, vermezsen acından
ölüyor…
Çocuk da değil kucağına alıp zapt edemiyorsun…

Sizlere şimdi hastalık güzellemesi yapamayacağım!
Hasta bakım güzellemesi hiç yapamayacağım!
B*k gibi bir durum!
Berbat bir hal!
Çeken garibimin dünyadan haberi yok!
Bakanın da ruhen ve bedenen yıkımı büyük…

Çoğu kez de şahit olduğum durum…
Bakın!
Aksi bir yaşlı olsa anlarım, fakat hem aksi hem kişilik
karmaşası eklendiğini düşünün…

Yaşlı tuvaletini altına yapabilir anlarım, fakat hem altına yapıp
hem elleriyle duvarları boyadığını ve yediğini düşünün…
Yürüyemediğini fakat buna rağmen akli melekeleri
olmadığından yürümek için kalktığını, düştüğünü ve sürekli
kendine zarar verdiğini düşünün…

Sürekli saydığını,
Mütemadiyen saydığını,
Sayılar, renkler, arabalar…

Evde hiç susmayan biri…
Bağırdığını,
Bir yabancı gibi baktığını…

Ve bu durumda olan sayısızca insan…
Onlara bakan evlatlar…
Bir of deme lüksüne layık görülmediğin…
Yorulduğun, bunaldığın…
Bir Ah desen…
Kınamak için bekleyen onbinler…
SAKIN!
Demans olan birine bakmak hiç kolay değil…
Bakımevine versen, sosyal baskı…
Bir bakamadı atasına lafları ile yaşamaya çalışma….
Tüm bu olumsuz durumlara ve ağlama nöbetlerine girmene
sebep olan,
Karşında deli gibi sevdiğin anan, baban, atan…

Vasiyetimdir o hale gelirsem şayet vurun at gibi beni…
En kötüsü verin bakımevine!
Olmak istemem kimseye yük!

Amma velakin yakalanan hastalığa atamsa şayet, sanırım yeri
yanımdır…
İçiniz rahat olsun…
Bakımevine veren de…
Evde bakan da…

İnanın iki tarafta hayırlı evlat…

İnsanları kınamayın…

On dürtüp bir lokma veren de var evde bakıyorum diye…
Her gün bakım evine uğrayan da…

Neyse ;

Velhasıl kelam kimsenin kapısını çalmasın bu illet…