Kömür ile ilgili bir çok yazı kaleme alıyoruz.

Kömürün önemi.

Değeri.

Yerli ve milli öz varlığımız.

İhtiyacımız.

Yerin altındaki milli servetimiz.

Elmasımız.

Mücevherimiz.

Yazıyoruz.

Söylüyoruz.

Ama yerimizde sayıyoruz.

Bugün için son 20 yıldır kömür üretimimizde hep düşüş.

Hep düşüş oldu.

Bir ara 2007,08,09 yılları.

Altın yıllardı.

Sonra 2011 yılları iyi gibi oldu.

O da geçici.

Şurası gerçek özel sektör de 2008 ve 2010 yıllarında iyi üretim rakamlarına kavuştu.

Hedefler büyütüldü.

Büyük yatırımlar yapıldı.

Ama devamı gelmedi.

Çelik sanayine bile özel sektör kömür verdi.

Limanımız çalıştı.

Tren ferimiz faaldi.

O günler güzel günlerdi.

Özel sektör madenciliği kazanıyor.

TTK'ya 2009 yılında 1500+1500= 3000 gruplu işçi alındı.

Yüzler gülüyor.

Tam yıllık üç milyon ton hedeflerine doğru yol alırken.

İki elim.

Üzücü kaza ile karşılaştık.

Karadon ve Kozlu, galeri açma işinde çalışan madencilerimizi kaybetti.

Karadon’ ’da otuz.

Kozlu’da sekiz.

Özel firmanın yaptığı bu çalışma sonuçta üzücü kaza ve şehit olan madencilerimiz vardı.

Hepsine bir kez daha Allah rahmet eylesin.

Mekanları cennet olsun.

Tabi ki bu iki kaza.

Galeri açma’da özel sektör çalışmasının da sonu oldu.

Aslında galeri açma işi madencinin yapması gerekiyordu.

TTK kendi üstlenmeliydi.

Ve tabi ki bu iki elim ve üzücü kaza sonrası.

Kozlu ve Karadon’ da üretim önemli ölçüde durdu.

Yeni üretim artışlarının da önü kesildi.

Epey bir süre bu her iki müessese de üretim alma konusunda sorun ve sıkıntı yaşadı.

Karadon’da kuyu asansörü uzun bir süre bakıma girdi.

Kurum işleyişi önemli ölçüde zarar görmüştü.

O günlerde yeni Karadon kuyu daha ihale edilmemişti.

Üretim adına artış hedefleri bu iki kaza sonrası sekteye uğramıştır.

Verilen sözler.

Üretim adına önce iki milyon.

Sonra üç milyon hedefleri tutmamıştı.

Özel sektör de durumunu koruyordu.

Bu arada kömür fiyatlarının istenilen seviyede olmaması.

Maliyetleri i karşılaması.

Özel sektör madenciliğini de zorluyordu.

O günler ve bugünler derken.

2009 gruplu işçileri Türk İş Genel Başkanı Ergun Oral ve o günkü GMİS yönetimi uzun uğraşları sonrası 12 aylık kadroya alındı.

Bu iyi ve önemli bir iyileştirme oldu.

Yeni düşük istihdam rakamları olsa da.

2009 ile 2018 arası bazı ihtiyaç alımları oldu.

Tabi ki çok konuşulan norm kadro olayı bir türlü gerçekleşmemişti.

Norm kadro hep gündeme geldi.

Ama bir türlü gerçekleşmedi.

Olmadı.

Olmadı.

Kısa bu hatırlamalardan sonra.

Şunu söyleyebilirim.

Son on yılda Zonguldak Çelik sanayine kömür veremiyor.

Termik santrallere veremiyor.

Verse bile yeterli değil.

Kısmen.

Zonguldak’a değen bir rakam değil.

Son on yılda aslında gerçek yatırımlar üretim odaklı gerçekleşseydi.

Yıllık beş milyon tonları görseydik.

Bugün çok daha iyi durumda olurduk.

Tabi ki olmadı.

Norm kadro doldurulmadı.

Yerli ve milli anlayışının da içi de kömür adına dolmadı.

Bugünlere geldiğimizde kömürün.

Yerli kömürün.

Koklaşabilir kömürün önemi ve değeri

Ve üretmememiz.

Çok daha dikkat çekiyor.

Bugün için kömür adına konjonktür değişti.

Şimdi yerli zamanı.

Ama bizler geçtiğimiz o uzun yılları hep kaybettik.

Bugün için ise yerli kömür çok değerli oldu.

Kaçınılmaz oldu.

Ama üretim yok.

Bundan sonra olur mU?

İnşallah olsun.

Çünkü kıpırdanma var.

Üretme iştahı çok.

Sadece üretmeyi Zonguldak istemeyecek.

Hepimiz isteyeceğiz.

Kamu.

Özel sektör.

Türkiye isteyecek.

Ve kömürümüzü çıkaracağız.

Çıkarmalıyız.

Ekonomiye kazandırmalıyız.

Bununla birlikte.

Kamu madenciliğinde modernleştirme tamamlandı.

Teknik çalışma tamam.

Teçhizat yenilenmesi tamam.

Yarı ve tam mekanizasyon u havza geneli çoğunlukta tamam.

Bu da işçiliğin tasarrufuna büyük etken olacak.

Yalnız norm kadro düşmesi ise ile tüm hesaplar tersine döndü.

Altüst oldu.

Çelik sanayimize kömür veremedikten sonra.

Termik santrallere kömür veremedikten.

Nasıl yerli ve milli olacağız.

Bugün şu saatlerde Euro 15 TL ‘ye çılgınca koşuyor.

Dolar ise 13 TL ‘yi geçti.

O da ayrı bir rekor deniyor.

Bu fiyatlarla dışarıdan ithal kömür alınır mı?

Alınırsa maliyet ne olur?

Çok yüklü olur.

En son dünya fiyatında kömür tonu 280 dolar.

O da yerinde.

Nakliye ve lojistik hizmetler hariç.

Akaryakıt aldı başını gidiyor.

On TL rakamına tüm ürünler geldi.

Geliyor.

Zonguldak kömürü olduğu için çelik sanayi kuruldu.

Zonguldak kömürü olduğu için termik santraller kuruldu.

O zaman hep beraber .

Hep birlikte.

Bu ağır sanayimizin.

Enerji üslerimizin.

Ana hammaddesi olan kömürü çıkartacağız.

TTK'ya yeni işci alımları bir an önce yapılmalı.

Norm kadro derken.

Artık dışa bağımlı olmayacağımıza göre.

Dış dünya ile ithal adına kapıyı kapattığımıza göre.

Yerli kömürümüz çıkacak.

Devlet eli ile.

Özel sektör eli ile.

Zonguldak’ın altındaki iki milyar ton kömür bir an önce çıkartılmalı.

Şapkadan tavşan çıkartmamıza gerek yok.

Kamunun yıllık beş milyon ton üretme kapasitesi var.

Özel sektöründe var.

Bu hedefler tam 17 yıl önce konmuştu.

Gerçekleşmedi.

Ama artık gerçekleşsin.

Çünkü başka çaremi kalmadı.

Bu tesislere kömür veremesek.

Çelik sanayimiz..

Termik santraller.

Çok zor durumda kalacak.

Hemen il sınırları dahilinde.

Ve yakın komşu illerimizde.

Zonguldak’a bağlı.

En az 30 milyar dolarlık yatırımlar var.

Yerli kömürüm üretimi artık kaçınılmaz.

Üretmeme lüksümüz olmaz.

Döviz aldı başını gidiyor.

Freni patlamış ağır vasıta kamyon gibi.

İthalata Türkiye olarak dur derken.

İhracata Türkiye olarak, kapıları sonuna kadar açıyoruz.

O zaman yeni ekonomik modelde.

Zonguldak kömürünün çıkması olmazsa olmaz.

Hem de mecburiyet olarak önem arz ediyor.

Yerli kömürün önemi hep vardı.

Ama artık yerli kömür için hiç kimse maliyet yüksek diyemez.

Çünkü artık yerli kömürü ürettiğimiz sürece çok kazanacağız.

Hem de çok.

Hem Zonguldak.

Hem de ülkemiz kazanacak..

Belki kömür fazlamızı inşallah ihraç bile edeceğiz.

TTK Zonguldak limanının önemi şimdi ne kadar çok öne çıkıyor.

İleriyi göremeyenler.

Liman için atıp ve tutmuştu.

Tabi ki içi boş söylemler her zaman doğrular karşısında boşa çıkar.

Bugünlük bu kadar diyelim.

Yerli ve milli anlayışının içinde kömür olmazsa olmaz.