Neden 2 kelam etmedin bu konu hakkında diyenlere ithafen…
Herkesin fikrini okuyup, her görüşü dinliyorum. 
Ve söyleyebileceğim; aşağıya tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık…
Sokak hayvanları… Başıboş sokak hayvanları…
Elbette her can vicdanı, aklı ve merhameti olan biz insanlara emanet.
Muhakeme yeteneğimiz var çünkü, eksileri ve artıları görebilecek zekaya, sonuçlarını tahmin edebilecek ileri görüşe sahibiz… 

Lakin anlamlandıramadığım…
Bizi ısırmamış sineği bile, ısıracak ama diye öldüren bizler…
Bizi ısırmamış böceği bile, ısıracak ama diye terliği yapıştıran bizler…
Bizi sokmamış yılanı bile, sokacak ama diye katleden bizler…
Bize hiç zararı olmamış karıncayı bile sebepsiz yok eden bizler…
Konu sahipsiz sokak hayvanları olunca hep bir çatı altında toplandık ve dedik ki hayır toplatamazsınız! Zarar veremezsiniz!
Sineğe, böceğe, kendi halinde yaşayan fareye hatta yılana bile acımadan vuruyoruz, zehir koyuyoruz, prizlere takıyoruz sinek kovarları. Çünkü biliyoruz ki bize zarar verecek. Önlemini almak, öldürmekten geçiyor…
Neden bu ikiyüzlülük…
Bakın ben b*k böceği öldürünce bile on saniye dalan bir insanım üzüntüden. Ama olay artık başka bir boyutta…
Evet hepsi toplatılsın, hepsi barınakta sağlıcakla daha güzel şartlarda bakılsın istiyoruz, doğru mudur? 
Peki bunun yapılacağına gerçekten inancınız tam mı? 
Daha geçen kesimhane de hayvana ne zulümler yaptılar. 
Siz sanıyor musunuz ki barınakta rahatlar hayvanlar. Hele saldırgan hayvanlar orda da diğer hayvanlara zarar verdikleri için küçücük yerde yaşamak zorunda kalıyorlar. Çözüm uyutmak mı derseniz?
ASLA! derim fakat işin içinden çıkamıyorsak şayet 10 sene sonra daha fazla hayvan uyutmaktansa… 
Acı ama şimdi bunun önüne geçmek bana daha doğru geliyor… Ya da sadece saldırgan olanları bilemiyorum…
 
Bildiğim tek şey,

Çözüm sokaktan toplamak!
Bir tek bunu bilir ve bunu söylerim!

3-5 hayvanseverin bakımevlerine bağışladığı yemlerle, sokaklara koyduğu yem ve sularla bu hayvanlar sağlıklı olamıyor zaten!
Hayvanlara tecavüz ediliyor bu ülkede!
Hayvanlara acımasızca vuruluyor!
Geçenlerde sabah 6’da uğradım saldırılarına, yem verdiğim, geçerken sevdiğim köpekler tarafından… Asla korkmadım diyemem. Kalbimin sıkıştığını unutamıyorum… Tepki versem, adımımı hızlandırsam sonum ne olurdu bilemiyorum… Sadece yürüdüm geçtim ben değil de bir çocuk olsaydı şayet…
Ya da gerçekten fobisi olan biri…
 
Ütopik hayalleri bırakalım.
Biraz gerçekçi olalım!
Kadına ve çocuğa gerekli önlemleri alamayan devletten sokak hayvanları için doğru olanı yapmalarını beklemek biraz traji komik!
 
Önce çocuklarımıza sahip çıkalım!
Önce kadınlarımıza sahip çıkalım!
Sonrası çorap söküğü gibi gelir zaten…
Devletin görevi zaten diyenler için devlet hangi görevi tam yaptı da bunu yapsın sorarım size?
 
Benim önceliğim çocuktur!
Benim önceliğim kadındır!
Benim önceliğim insandır!
 
İkna çabalarınızı çocuğu parçalanan, kuduz olup uyutulan yani öldürülen, ısırılan ve altında derin psikolojik sorunlarla bırakılan çocukların ailelerine yapın! Ne durumdalar bir bakın!
 
Gözünün önünde çocuğunu parçalasa ne yaparsın sahi? Saldırsa birdenbire parkta oynarken oğluna, kızına?
Çocuk sahibi değil misin? Eee o zaman vardır bir hayvanın evinde beslediğin, sokağında beslediğin… Onu parçalasa, ona saldırsa…
Allah aşkına azıcık bi hayal etsenize…
Ben çiğ çiğ parçalarım o hayvanı, bilirim çünkü önce can sonra canan!
 
Sokakta olmamalılar!
Bunun yolu toplatılmaksa toplatılacak!
Hani derseniz ki barınaklar iyileştirilsin, bunun için ek vergi çıkarılsın yemin ederim bana da uyar, her şeye veriyoruz vergi bunun için de verelim… Ama doğru yere gideceğine eminsek… Her belediye eklesin su faturalarına madem 5 lira, barınak yemleri de çıksın… çalışanların maaşları da! Hatta ilk Zonguldak’ta başlatalım bunu. Örnek olalım tüm ülkeye… Okul gezileri düzenleyelim mecburi barınaklara… Yemler de götürülsün, maddi destek de sağlansın. Kısırlaştırmalar hızlansın…
 
Yeter ki sokakta olmasın!
Öldürülmesin de işte anlayın… 
Lütfen…
Önce anne sonra bir hayvansever olarak yakarışlarımdır…