Yaklaşık 12 saati bulan açlık, sıvı tüketiminin azalması ve hareketsizlik; ramazan ayında yavaşlayan metabolizmanın karşımıza çıkmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple ramazan ayında öncelikle kilo vermek değil, mevcut kiloyu koruyabilmek hedeflenmelidir. Kilo almamayı hedefleyip beslenmemizi düzenlediğimizde ise kilo kaybıyla karşılaşmamız muhtemeldir.
Ramazan ayını alınan kilolarla sonlandırmamak için ;

  • Sahuru atlamayın. Sahur yapmadığınızda iftara yakın düşmesini beklediğimiz kan şekeri daha erken saatlerde düşmeye başlar. Bu durum halsizlik, baş ağrısı veya tansiyonda dalgalanmalar yaşamanıza sebep olabilmektedir. Protein açısından zengin yumurta ve peynir , midenizi geç terk edecek sağlıklı yağ grubu ceviz ve zeytinyağı, lif ve vitamince zengin sebze grubu, tokluk sürenizin uzaması için bir bardak süt grubu ( süt,yoğurt, ayran, kefir) , karbonhidrat eksiğini tamamlamak için ise kepekli ekmekle doğru seçimlerden oluşan bir sahur planlayabilirsiniz.
  • İftarda ise mideye çok yüklenmemek gerekir. Hurma, zeytin, kuru kayısı iftarı açmak için iyi seçenekler olabilir. Ardından ılık bir çorbayla devam edebilirsiniz. Bu tabaktan sonra küçük bir ara vermek hem doygunluk hissinizi erkenden harekete geçirecek, hem de besinler hızlı bir şekilde midenize girmemiş olacaktır. Haftada 1-2 gün avuç içiniz kadar ramazan pidesi tüketebilirsiniz.
  • Susuzluk hissinizi arttıracak tuzu fazla içeren zeytin, turşu gibi yiyeceklerin ; çay, kahve veya şekerli- gazlı içeceklerin tüketimi olabildiğince az tutmalısınız. İftarla sahur arasına en az 2 litre su içmelisiniz.
  • Tatlı tercihini iftardan 1-2 saat sonra meyveden veya kuru meyveden yana kullanın. Haftada 1 veya 2 kez sütlü tatlı tercih edebilirsiniz.
  • Olabildiğince yavaş yemeye ve iyi çiğnemeye çalışın.
  • İftardan 1-2 saat sonra 30-45 dakika hafif tempolu yürüyüş yaparak fiziksel aktivitenizi arttırabilirsiniz.

Hayırlı Ramazanlar dilerim…