Dün trafik konusunu işledik.
Araçların gitmemesini.
Trafiğin tıkanmasını.
Araç sürücülerinin hatalı parkları.
Zonguldak trafiğinin çilekeş durumunu yazdık.
İlçe merkezinden bahsettik.
Söz ettik.
Her yerde Zonguldak adına trafik sorunu var.
Acılık caddesi tam bir araç parkı istilasına uğramış.
Buna Acılık küçük sanayi bölgesi de dahil.
 Çaydamar yolu tren garının sonuna kadar otopark olmuş durumda.
Devrek ve Çaycuma ilçe otobüslerinin yer aldığı küçük ölçekli terminalin olduğu yol boyu hep park halinde araçlar mevcut.
Hem de sabahtan akşama kadar duran araçları o bölgede.
Yol güzergahının iki tarafında.
Sağlı ve sollu otoparkları görebiliyor.
Bir yol bu kadar işgal edilir.
Yollar işgal edilince.
Trafik akışı da sağlanmıyor.
Yaya yürüyemiyor.
Amele Birliği hastane yolu.
Tek gidişli.
Ama bakıyoruz.
Devamlı ve sürekli tek yön olmasına rağmen.
Bir çok ters istikametten araçların geldiğini görebiliyoruz.
Özellikle taksi plakalı araçlar.
Pes diyoruz.
Pes.
Ankara köprü başı olan bölge.
Çevre yoluna çıkıyor.
Tek yön.
Gidiş var.
Fakat devamlı ve sürekli İstasyon tarafından araçların geçtiğini görebiliyoruz.
Burada ve yazdığım tüm bölgelerde mobesa kamera mevcut.
Şehrin yol röntgenini her daim görebiliyoruz.
Tabi ki Zonguldak’ın otopark sorunu var.
Kent konseyi bu konuda çok desteklemese de.
Otopark sorunu çok büyük.
Trafiğin tek rahatlayacağı proje otopark sorunun çözülmesidir.
Maalesef Zonguldak lavuar alanı birinci etap projede kapalı otopark koymayarak çok büyük hata yapmıştır.
Ödenek bahanesini kabul etmiyorum.
Çünkü otopark hem yatırım.
Hem de yapılan yatırımı kazandıran bir çalışma.
Neyse ki ikinci etap lavuar projesinde otopark çalışması var.
300 araçlık olsa da.
Bu da en azından ısrarlı yazılarımız sayesinde oldu.
Hedefimiz 1000 araçlık otoparkı lavuar alanına yapmaktı.
Olması gereken de buydu.
Ama olmadı.
İkinci etap ise peş peşe yazılarımız üzerine hiç olmazsa alındı.
Buna da şükür.
Keşke birinci etap lavuar projesine otopark ilave edilseydi.
Çok iyi olacaktı.
Ne olursa olsun.
Şehri içinde otopark yapılmasına karşıyım.
Şehir içi daha da kitlenecek. 
Örneğin.
Amele birliği arsasına otopark düşünenlere olmaz diyorum.
Bu kadar basit düşünmeyin.
Şehri halen daha betona dönüştürmeyelim.
Zonguldak’ ta otopark yapılacaksa.
Yerin altına olması şart.
Başka çaresi yok.
Yer altı otoparkı hayata geçirelim.
Bunun için tek şansımız lavuar alanıydı.
Bunu da tam anlamı ile değerlendiremedik.
O şansı kaçırdık mı?
Kaçırmadık mı?
Yakında belli olur.
Devam edersek.
Trafik konusunu işliyoruz.
Çevre yollarımız yapılıyor.
Kilimli sahil yolunu yakında açıyoruz.
Kozlu, İhsaniye ılıksu çevre yolu da artık açılsın.
Kozlu ve İhsaniye üzerinden ılıksu duble yoluna bağlanacak olan çevre yolu.
Zonguldak kent merkezi, Kozlu sahil yolu bypass ederek.
Kozlu çevre yolu için artık kazma vurulsun.
Tüneller açılsın.
Viyadükler yapılsın.
Zonguldak-Kozlu ve İstanbul çevre yoluna direk bağlanacak.
Bu çevre yolarlı bittiği an.
Zonguldak’ın da trafik sorunun çözüldüğü andır.
Düşünebiliyor musunuz?
Ankara’dan gelen bir araç şehir merkezlerine girmeden direk İstanbul yoluna çıkabilecek.
Direk Kilimli sahil yoluna yönlenebilecek.
İstanbul istikametinden gelen araçlar da Ankara istikametine gidecek.
İki ana karayolunda direk çevre yolları ile büyük bypasslar yapılarak hayata geçmesi.
İlimiz adına bir milat.
Gelelim sahil yolu.
Sahil yolunda hız sınırı bir kısmında 50 KM.
Bir kısmında 60 KM.
Yüzde on aşımı koyarsak.
Kilometre 56- 66 arasında bir sınıra denk geliyor.
Hiç unutmuyorum.
Osman Ak, baş müdürümün görev yaptı yıllardı.
Hız sınırı sahil yolunda çok düşüktü.
Bu durumda radar çalışması sahil yolunda devamlı ve sürekli yapılıyordu.
Sahil yolu, tuzak yolu, başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Baş müdürümde o zaman sahil yolu artık tuzak yolu olmayacak.
Hız kilometresini artırıyoruz demişti.
Ve bugünkü oranlara yükselmişti.
Tabi ki bugün bu yol çok yoğun bir güzergah oldu.
AVM ler.
Üniversite.
Beş yıldızlı oteller.
Misafirhaneler.
Sahil plaj tesisleri.
Öğretmenevi, yüzme havuzu.
KYK yurtları.
Terminal.
Liman .
Sembol cami.
Manolya park.
Ve Millet Bahçesinin yapılacağı seksen dönümlük alan.
Akaryakıt istasyonlar.  
Zonguldak –Kozlu sahil yolunun tüm yol boyu sağlı ve sollu yerleşim ve sosyal tesislerle çevrili.
Çok hareketli bir sahil yolu bandımız var.
Bu hız tabi ki bugün adına olumludur.
Yalnız yayalar için üst geçit şarttır.
Gerçi terminal üst geçidini ne kadar kullanıyoruz.
Çok tartışılır.
Bugün için Zonguldak trafik şube müdürlüğü radar ekibi gün boyu radar uygulamasını sahil yolunda yapıyor.
Bunu da görüyoruz.
Bu yolda bu hız sınırı ile radar uygulamasına illa yakalanılır.
Çünkü 57 veya 67 hız ihlali demek.
Yabancı plakalı araçlar yüzde yüz yakalanır.
Bir de bu yolda çok hızlı araç kullanan sürücüler var.
Tehlike yaratıyorlar.
Bunu da biliyoruz.
Radar işareti olmasına rağmen.
Hızlı gidiyorlar.
Herkes trafik kurallarına uyacak.
Uymalı.
Cezalar caydırıcı.
Hız sınırına uyalım.
Hem kendi hayatımızı hem de yayaların hayatını koruyalım.
Kollayalım.
 Emniyet kemeri takalım.
Yolcularda taksın.
İçişleri bakanlığının ve Emniyet Genel müdürlüğünün tüm ülke geneli başlattı, kampanyalar çok önemli ve değerli.
Öncelik hayat, öncelik yayanın.
Emniyet kemeri hayat kurtarır.
Ve daha bir çok kampanya.
Hepsini çok başarılı buluyoruz.
Araç sürücülerinin ve içinde ki yolcuların hayatı çok ama çok önemli.
Ülke geneli duble yollara kavuştuk.
Halen daha kazalar önlenemiyor.
Sürücülerimiz de bir çoğu, özellikle yenileri, çok amatör.
Profesyonel değil.
Araç sürücülerinin ehliyeti var ama acemi olanlar pek çok.
Onun için araç kullanırken.
Karşıdan gelen araca, aynı güzergahta gittiğimiz araçlara önden veya arkadan hep dikkatli olmalıyız.
Gözlerimiz yolda.
Gözlerimiz aynalarda.
Ellerimiz direksiyonda.
Ayaklarımız ise her zaman gaz ve fren hassasiyetinde tetik de olmalıyız. Hız sınırına uymalıyız..
Zonguldak trafik dedik. Otopark dedik.
Sahil yolu dedik.
Araç sürücülerine kadar, kazalara kadar, uygulamalara kadar değerlendirdik.
Bugünlük bu kadar. Yarın köprüleri değerlendirelim. Fevkani Köprü.