Yaşı elliden yukarı olanlar iyi hatırlar. Zonguldak Spor’un maçı olduğu gün kentte hayat
resmen bambaşka bir hal alırdı. Çarşıda; çevre ilçelerden gelen futbolseverler sokakları
doldurur, dolmuşların muavinleri “haydi MAÇA” diyerek saatler öncesinden maçın havasına girerlerdi. Esnafın yüzü güler, cirolar o gün katlanırdı. Stat etrafındaki seyyar köfteciler sabahın ilk saatlerinden maç saati olan 14. 00 e kadar ( o dönem statta aydınlatma olmadığından maçlar günün o saatlerinde oynanırdı) mangallarını tüttürür ve etrafa o müthiş tükürük köftesinin kokusunu yayardı. Simit satanlar, su satanlar, çekirdek yada bayrak/flama satanların sesleri stat girişinde yankılanırdı. Bazıları için küçük sayılabilecek ZONGULDAK ŞEHİR stadı( o günkü adıyla) bizim için bir büyülü mabet idi. Maçları radyodan genelde anlatan Tansu Polatkan’ın şu sözleri paha biçilemezdi; “ Zonguldak’tan puan almak her takımın harcı değildir, madencilerin takımı sahasında bileği bükülemez bir oyun sergiler”.
Gerçekten de sahamızda bizden puan almak çok zordu o dönemler. Çok klas oyuncuların görev aldığı kadroları izledik uzun yıllardır. Sanırım hem taraftar olarak hem de oyuncu bazında TÜRK FUTBOLUNA derin izler bıraktığımızı düşünüyorum.
İsa Ertürkler, Volkan Yayınlar, Riva Halil Güngördüler, Orhan Ünallar, Birol Çakar, Turgut
Öndül, Ersoy Sandalcı, Salih Uralgil, Ayhan Akbin, Hamit Ayden, Sercan Görgülü, Hamdi
Kayhan, Muammer Birdal, Ahmet Birdal, Muzaffer Badalıoğlu, Savaş Demiral, Harun Erol,
Uğur Terzi, Erhan Turan,Faruk Bahadır, Hamit Yüksel, Kemal Kılıç, Fuat Yaman, Kadir
Özcan, Sadık İşcanoğlu,Varol Or, Gediz Göl, Yusuf Kartepen, Sinan Alayoğlu, Şaban Kartal,
Ömer Kaner, Vehbi Günay, Hüseyin Çetinkaya, Daryal Yönder,Hulusi Yavuz ve daha ismini
hemen hatırlayamadığım onlarca kaliteli futbolcunun formasını terlettiği bu şanlı şerefli forma bizler için hala çok değerli çok kıymetli. Bu arada ismin hatırlayamadığım ancak bu şerefli formaya hizmet eden diğer oyuncularımızdan özür diliyorum. Az önce adı geçen oyuncuların 1. lige çıktığımızda ve sonraki sezonlarda oynayanlar olduğunu bir kez daha hatırlatmam gerek.
Bugün bu güzide kulüp ülkemizde oynanan pis oyunlara kurban giden ne ilk takım böyle
giderse ne de son takım olacak. Mücadele ettiğimiz 2.lig Beyaz grupta bugün ki sonuçlara göre bir alt kümeye düştük. Oysa adil bir lig olsa bugün biz değil, Ankara da ANKARASPOR'la tiyatro oynayan Nazilli Belediye spor düşecekti. Maçı baştan sona( YOUTUBE dan ) izledim ve şunu gördüm ki bu ülkede şike göz göre göre ve ortada alenen yapılıyor. Bakın Zonguldak Spor’un bugün ki rakibi 3. lige düşmesi kesinleşmiş olan Kırşehir Bld. Spor’du ve rakibimiz hiç durumuna bakmadan çıkıp centilmence mücadele etti ve zor zahmet 3-2 yenebildik. Elbette kendilerini bir sporsever olarak tebrik ediyoruz. En doğru olanı yaptılar ve bize karşı sanki hiç düşmemiş gibi puan almak için oynadılar. Fakat ne hazin ki diğer rakiplerimiz aynı çizgide değiller. Söylenecek çok şey var ama burada söylemekten/yazmaktan uzak duruyorum. Fakat her türlü KATAKULLİNİN olduğu bir yerde haysiyetle mücadele etmenin ne derece zor olduğunu üzülerek bir kere daha gördük. Biz bu tiyatroları daha önce de izlemiştik.
Çok açık ve net olarak yazıyorum; EFSANELER ölmez, belki bir dönem özüne döner ve
sessiz kalır ama küllerinden yeniden ve yeniden doğmayı bilir. Bu kent ve bu kente gerçekten gönül verenlerin katkılarıyla EFSANE “ ZONGULDAK SPOR” yeniden hak ettiği yere yükselecektir. Bundan yaklaşık 14/15 sezon önce yine böyle bir durumu yaşamıştık ve ZONGULDAK SPOR yine bizleri üzmüştü ama o dönemi atlattık ve şampiyon olarak bir üst lige çıkmıştık. Bu formaya gönül verenlerin ve madencilerin ruhu yeniden sevdamız
ZONGULDAK SPOR’UMUZU en üst seviyeye taşıyacaktır.