Evet, Sevgili Okuyucular, yine kendimce bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım; kalemime, yazım tarzıma alıştınız mı bilemiyorum ama ben sohbet edercesine yazmayı çok severim ve devamlı kullandığım bir tekniktir. Öncelikle ne yapıyorsunuz, nasılsınız, iyi misiniz? Beni sorarsanız diye bir kelem etmeyeceğim, benim halimin pek mühim olduğunu düşünmüyorum. Her zamanki gibi hayata tutunma, adalet arama, dünyayı güzelleştirme, hayallere ( olmayacak diye beynime sokulan) ulaşma çabaları falanlar filanlar işte. 

Neyse ufaktan mevzuya girelim; arka fonda müziğimde hazır varken, soruyorum sizlere “ Yol Arkadaşınız var mı hiç?” Ne dersiniz? Yol arkadaşlığı önemlidir, kişinin gerçek yüzünü o yolculukta daha net görürsün. Ama şu var neleri yol arkadaşı olarak yorumlayacağız daha doğrusu adlandıracağız. Şehirlerarası otobüs duraklarından A Şehrinden B Şehrine yolculuk yaparken 17 numarada biz otururken 18 numarada yanımızda oturan çok konuşan amcadan bahsetmiyorum tabii ki de; tamam o da yol arkadaşı ama bizimki daha ironik daha bağlı olanından. Mesela evlilik; bence bir yol arkadaşlığıdır, mesela bir siyasi oluşum ( teşkilatlanma ), ev arkadaşlığı da sayılır bence. Sonra mesela bir topluluk ( tiyatro / müzik topluluğu gibi)  ya da işyerinde ekibin, askerde timin… Örnekleri uzatabiliriz ama sevgili olmayı buna ekleyelim mi eklemeyelim mi diye düşünüyorum da aklıma şimdiki zamanlardaki çıkar ilişkileri falan geliyor. 2-3 günlük yol arkadaşlığı olmaz gibime geliyor; neyse sevgililik konu dışısın.

 Yol arkadaşlığı önemlidir, bazen ailenden daha çok beraber vakit geçirirsin bazen hayatını / geleceğini teslim edersin. Bazı şartlar ve durumlar bu tip fraksiyonlara sokabilir yol arkadaşlıklarınızı; böyle durumlarda GÜVEN denilen arkadaşa gerek duyulur. Güvenmediğin bir yol arkadaşın olabilir mi? Cevabı kolay ama bazılarının “ ciddi iyi oyuncu var ” dediğini duymuyor değilim. O zaman ne yapacağız? Bana böyle sorular sormayın; zaten aklınıza gelen tüm istisnai en dip olumsuz darbeleri direkt yaşamasam da darbe girişimlerini çok fazla yaşadım; güven sorunu yaşamaktayım. Anlayacağınız bana çok darbe girişiminde bulundular; yaşıyoruz işte görüyorsunuz, buna sözlük ne kadar yaşamak diyorsa o kadar yaşıyoruz. “ Yaşıyoruz “ diye yazayım derken “ Yalıyoruz ” diye yanlışlıkla yazarım diye çok dikkat ederek yazdım. Malum yalakalık yaparak da yaşayan ciddi bir kitle var bu iki ucu pis dünyada. “ Sen de lafını sokmadan duramıyorsun “ diye içinden geçiren arkadaşlarım olabilir tam da şu an ama yazımı okuyorsalar tabii ki de. Her neyse Yol Arkadaşı ciddi mevzudur, Yol Arkadaşı diye bir film yazıldı mı bilmiyorum ama güzel isim olur bence. Ben bu fikrimi bir araştırayım bakarsınız yeni bir şeyler çıkar da beynimdeki fillere yeni bir tane daha eklerim.

Yol arkadaşlığı bittikten sonra başlar bazen asıl mevzu; çünkü yolculuk sonrası edilen kelimeler ciddi önem taşımaktadır. Kimi deşifre eder yol arkadaşını, kimi kötüler, kimi iyi konuşur, kimi sır gibi saklar yaşadıklarını. Çok konuşmak iyi değildir genel olarak aslında, bir de biriyle yaşadıklarını anlatanlar var onlar geldi aklıma; sanki çok merak ediyormuşuz gibi bire seksen sekiz koyarak anlatırlar ya. Konudan konuya geçiyorum biraz ama aklıma geldikçe yazmak istiyorum. Bir de bazı tipler var, genelde ne yazık ki hemcinslerim bunlar; biriyle oturup çay içmeyi öpüştük diye anlatabilirler. Hem de bunları anlatırken gururlanırlar kendi anneleri, kardeşleri, kuzenleri, yeğenleri, ilerde kendi eşi, kızı olduğunu/olabileceğini düşünmeden.; ortamda ballandıra ballandıra anlatarak zırvalar. Bu duruma isim aramayın ZAVALLILIK deyip geçin bence. Çok kafa yormaya gerek yok. Aman nasıl geldim bu konuya ben; ben de kafa bırakmadınız Sevgili Okuyucular. Velhasıl kelam, Yol Arkadaşlarınızı iyi seçin; tamam haklı olabilirsiniz “ kavun değil ki bu koklayarak seçelim “ diyorsunuz ama siz dikkat edin. Yolculuğunuzda yaşadığınız şeyleri de bence sır olarak saklayın. Sinir olurum araları iyiyken yaşadıkları şeyleri araları bozukken anlatan tiplere. Onlar anlatırken iğrenerek bakarım onlara; sanki zamanında beraber yaşamamışlar gibi arkadaşını kötüleye kötüleye anlatırlar. Son olarak kimin sırrına ortak olduysanız ölünceye kadar sizde kalsın derim ben; sonrasında aranız bozulur, konuşmazsınız falan ne olursa olsun, bize yakışan budur.

Günün Sözü: Bazen forvet oyuncunu değiştirip maçı kazanırsın bazen ise stoperlerden birini çıkartıp bir forvet daha alarak. Ama mühim olan doğru yerde doğru değişiklik yapmaktır. – T.YILDIRM