Amasra kazasını yaşadık.

Facia.

Tam bir hafta oldu.

Acılar içinde bir hafta geçti.

Ülke olarak yasa büründük.       

Acılar paylaşıldı.

Sıcağı sıcağına.

Önce iki vefat.

Sonra sayı 14 oldu.

25 derken, 28 sayısını gördük.

Sabah olunca önce kırk sonra kırk bir sayısında vefatlarımız sona erdi.

Tabi ki vefat eden maden şehitlerimizin sayısı geldikçe içimiz derin acılara boğuluyordu.

Altı yaralı İstanbul'a sevk edildi.

Bartın Devlet hastanesinde ki yaralılarımız taburcu oldu.

İyileşti.                                                                        

Bugün üzerinden tam bir hafta geçti.

Ocakta artık bakım.

Onarım.

Düzenleme.

Yangın kontrol altına alındı.

Çift taraflı barajlar ve set  yapıldı.

Azot salınımı gerçekleşti.

Ocak normale döndü.

Döndürülmeye çalışılıyor.

Tekrar eski güvenli haline getirilme gayreti var.

Tabi ki kaza sonrası hemen ilk iş olarak ihmal.

Sebepler.

Nedenler.

Hepsi  derin araştırılıyor.

Tam altı savcı görevlendirildi.

İlk bulgular gelmeye başladı.

İhmal öne çıktığı iddia ediliyor.

Tabi ki tüm inceleme sonucu ortaya çıkacaktır.

Bu arada yaşanan bilgi kirliliği de ortadan artık kalktı.

Kalkıyor.

AFAD açıklaması tabi ki olmadı.

Sonra düzeltildi.

Bu da açıklamanın ne kadar gereksiz olduğunun apaçık kanıtıydı.

Maden ocağında madencilerimizi TTK tahlisiye ekibi ve TTK tahlisiye ekibi çıkarttı.

Tabi ki Amasra A sahasında ki madencilerimiz de cansiperane çalıştı.

Amasra özel maden sahasının tahlisiye ekibi de oradaydı.

Maden ocağında madencilerimizi yine madenciler çıkarttı.

Madenciliğin kuralı budur.

Yeraltı kuralı çok ayrıdır.

Evet .

Bugün iki önemli isimden bahsetmek istiyorum.

İşçi lideri.

TÜRK İŞ genel başkanı Ergün Atalay.

Zonguldak onun için çok farklıdır.

Çok özeldir.

Çok ayrı bir yeri vardır.

Zonguldak denince.

Kalbi ‘’küt küt’’ atar.

Heyecan duyar.

İlk Türk İş Genel Başkanı olunca.

İlk ziyaret ettiği yer Zonguldak’tı.

Madencilerdi.

Kozlu kuyu başında ki  verdiği mesaj ve açıklamalar halen daha kulağımda.

Hafızamdadır.

Madenciliğin zor iş olduğunu.

Zonguldak madenlerinde  dört kişinin yapacağı işi iki kişi yapıyor.

Bu da iş kazalarına davetiye çıkarabilir.

Çok dikkat etmemiz gerekir.

İş güvenliği ve sağlığı önemlidir.

Değerlidir.

2013 yılında söylediği işçi açıklarını gidermeliyiz sözleri halen daha kulaklarımda çınlıyor.

O günlerin peşine 2009’da alınan  (3000 sayısında ki gruplu işçiler) daimiye geçmişti.

Peşine 1500 işçi alımı gerçekleşmişti.

Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay' ın TTK'da, 2009 dahil tüm işçi alımları, özel gayreti, çabası ve bizzat yakın takibi ile gerçekleşmiştir.

Çok emeği vardır.

Çok.

Bu faciada yine Türk İş Genel başkanımız buradaydı.

Madencilerin yanındaydı.

Sevinçlerinde yanında olduğu gibi.

Acılarında hep yanındaydı.

O  derin yaşanan acı o gün Atalay genel başkanın yüzüne vurmuştu.

Tabi ki sadece Türk İş Genel başkanının değil.

GMİS Genel başkanı Hakan Yeşil’ inde kazanın olması sonrası oluşan acının derin hüznü ve yaşanan ağır yorgunluk  yüzüne vuruyordu.

Yansıyordu.

Türk İş Genel Başkanı ve GMİS Başkanın ikili fotoğrafları  GMİS basın bürosundan bizlere servis edildiğinde fotoğrafı hemen arşiv haneme almıştım.

Bugün bu fotoğrafı değerlendiriyorum.

Tabi ki sendikacı olmak çok kolay değil.

Çok büyük sorumluluk istiyor.

O sorumluluk duygusu da hem Türk İş Genel Başkanın yüz hatların' daydı.

Hem de GMİS Genel Başkanın yüz ifadesi' ndeydi.

Acıları yüreklerinde hissetmeleri her hallerinden belli oluyordu.

Kaybettiğimiz maden şehitlerimize  bir kez daha gani gani Allah rahmet eylesin.

Mekanları cennet olsun.

Nurlar içinde uyusunlar.

Aile ve yakınlarına sabırlar diliyoruz.

Yaralılara şifa ve sağlık ve sıhhat temenni ediyoruz.

Devletimiz kazanın olduğu andan itibaren tüm gücü ile Bartın’daydı.

Amasra’daydı, madencilerimizin yanındaydı.

Zonguldak’ın yanındaydı.

Tüm Türkiye seferber olmuştu.

Yaygın ve yerel basın ve haber ajansları tam bir hafta geceli ve gündüzlü kamp kurdu.

Bir an olsun bile ayrılmadılar.

Evlerine gidemediler.

Gazetecilik de madencilik gibi yıpranma payı olan meslek.

Bizlerde çok zor şartlar altında görev yerine getiriyoruz.

Gecemiz yok.

Gündüzümüz yok.

Mesleğimizde tabi ki gurur ve onur duyuyoruz.

Her meslekte kendi ölçeğinde tabi ki gurur duyuyordur.

Cuma günü artık tüm basın mensupları da Amasra'ya veda etti.

Şimdilik nokta derken.

Türk İş Başkanı Atalay ve GMİS Başkanı Yeşil'in fotoğraf karesinden neler hissettiklerini kendi ölçeğimizde değerlendirdik.

Hiçbir görevin kolay olmadığını anlatmaya çalıştık.