Ülkemizde kullanılan yabancı kelimelerden biridir “ check-up” . İngilizceden gelen bu
kelime, kullanıldığı cümleye göre farklı anlamlar taşır. Bildiğimiz ilk anlamı “sağlık
kontrolü” diğerleri inceleme, araştırma diye devam eder.
Bugün işleyeceğim konu ise bu kelimenin tüm anlamlarıyla ilgili.
Şimdilerde çok sağlıklıyız ya bir yıl sonra? Sağlıklı olsak bile en azından yılda 1 kez check-up
yaptırmalısınız diyor Tıp otoriteleri. Amaç sonradan oluşabilecek büyük sağlıksal sorunları
önceden tespit edip, tedavi için geç kalmamak. Sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu
defalarca anlatmaya gerek yok.
Yalnız sağlık alanında mı gerekli check-up? İş hayatında, siyaset alanında, sosyal alanda ve
toplumsal yaşamda da en az sağlıkta olduğu kadar gerekli değil mi?
Sizce neden Dünyanın en büyük şirketleri, aylık maaşları yüz binlerce dolar olan CEO ları
istihdam ediyorlar? Koskoca şirketleri açacak kadar akıllı adamlar, o şirketleri yönetemeyecek
kadar yetersiz mi? Burada konu şirketi yönetmek değil, o şirketi daha profesyonel olarak nasıl
yüksek verimlilikte ve süreklilikte devam ettirebiliriz. Yoksa onlarca işi olan şirket patronları
bir çok kararı neden CEO ya bırakır? Onlar patronların göremediğini görmek, iyi analizler
yapmak ve sürekliliği sağlamak zorundadır. İş yalnızca patrona kalsa ve şirket zarar etse
hesabı kime soracak? İşi danıştığınız adamın yetkisi olacak ki yarın hesap sorabileceksiniz.
En büyük yanılgıların, tek başına ve çabuk alınan kararlarda olduğunun Dünyada sayısız
örneği vardır. “Ben yanılmam” diyenlerin hazin sonlarının bir çok filme konu olduğunu ve
“çok bilen çok yanılır” sözünün sırf bunlar için üretildiğini biliyoruz.
Yanılgı, yanlış yapmak ve hatalı davranışlar değildir yıkıcı olan. Asıl tehlike bu yanlışları
size birilerinin söyleyememesidir. Uyarı gelmeyince hatalar, yanılgılar “doğruymuş” gibi
sürer gider. Nasıl sağlıkta check-up gerekiyorsa hayatın her evresinde benzer bir kontrol/belki
biraz nasihat olmalı.
Örneğin bizdeki “danışman” görevi yanlış anlaşılır. Her dediğinize “çok güzel, bravo”
diyenlerin işe alındığı bir iş kolu olarak kabul edilir. Oysa danışmanlar “adı üzerinde”
danışılacak insanlar olmalıdır. Sizin ekonomik olarak, siyasi olarak veya sosyal olarak
öngöremediğiniz konuları önceden hissedip sizi o konularda uyaracak kalibrede insanlar
olmaları gerekir. Diğerleri yağcı veya yancı olur ki onlar içinde büyük bir bütçeye zaten
ihtiyaç yoktur. Günlük çorba işlerini görür …
Eğer hayatın bize verdiği dersleri objektif olarak değerlendirebilsek otomatik bir check-up
sistemi olduğunu bariz bir şekilde göreceğiz. Örneğin dere yatağına ev yapılmayacağını
herhangi bir ders kitabında okumadan ilk büyük sel felaketinde anlarsınız. Elinizdeki alışveriş
listenizin yarısını eve götüremediğinizde gerçek enflasyon rakamlarını öğrenirsiniz. Siz
öğrenmek istemeseniz de hayat sizi mutlaka bir check-up a sokar!!!