Son seçimlerle birlikte bir çok ilin, ilçenin belediye başkanlıkları C.H.P.li isimlere geçti. Bu 3 hafta içinde neyi öğrendik, belediyeler borç batağına saplanmış. Bazıları debdebe için harcamış paraları, bazıları ne olduğu belli olmayan projelere gömmüş paraları. Görevi suistimal var mı yok mu, benim bileceğim konular değil. Devletin yetkili kurumları, makamları var. Denetmenler var, müfettişler var. Tek isteğim olabilir eğer bir görev ihlali varsa, lütfen yapanın yanına kar kalmasın. En ağır cezalarla yargılansınlar. Yok yalnızca beceriksiz oldukları için yönettikleri kurumları batırmışlarsa, bir daha böyle şapşal insanlara görev vermezseniz başka yıkımlara şahit olmayız. 
  Evet tablolar, kabak gibi ortada duruyor. Ülkedeki ekonomik zorluklara birde yerel yönetimlerin borçlu halleri eklendi. Bu durumda C.H.P.li belediyeler ne yapacaklar? Çok basit, uzatmadan yazıyorum ASLİ GÖREVLERİNİ yapacaklar önce. Kentlerin temizliği, su işleri, kanalizasyon durumları, ulaşımda varsa belediye otobüslerinin/halk otobüslerinin uygun ücretlerle çalışması ve kentlerin değerini yükseltmek için yatırım çekebilecek çalışmaların yapılması. Yalnızca bunlar mı diyebilirsiniz? Eğer eski başkanlar ve meclisleri yalnızca bunları yapabilseydi bu belediyeler bu kadar borç batağında olmazdı. Onca paraların tarumar edilmesine rağmen hangi kentlerde neler yapılmış? Var mı somut İCRAATLAR? Asfalt döktük, yok mahalle arasına yol yaptık. Vay be, epey yorulmuşsunuzdur biraz dinlenin. 
  Yapılan 3 kuruşluk işlere hangi faturalar kesildi bilemem, hangi iş hangi eşe dosta gitti bizim bilme imkanımız yok. Onu öğrenecek olanlar yeni yöneticiler. Şeffaf olun ve olan biteni tüm çıplaklığıyla bizlere aktarın. 
  Uzun yıllar sigara kullanan biri, bir ortamda doktorunu suçlayıp tedavisinin haftalardır sürdüğünü ama hala sigaranın olumsuz etkilerinden kurtulamadığını söylerse ona tepkiniz ne olur? Tedavi süreci en az o laneti kullandığın süre kadar olmalı ki, içindeki o pislikten tam manasıyla kurtulabilesin. Yıllarca hatalı işlerin bedelini hemen yeni gelene yıkmak tam bir ŞARK KURNAZLIĞI olsa gerek. Ancak halkımızın bu tip durumlara karşı uyanık olduğunu tahmin ediyorum. Ama daha bugün birisi sokakta “sizinkileri de göreceğiz, bakalım ne yapacaklar” diye güya laf soktu, bende “ en azından hırsızlık, yolsuzluk yaparsalar, karşılarına ilk ben dikilirim” dedim. Kente ve kent insanına karşı dürüst, şeffaf ve özverili olsunlar, biz onlardan  ŞAPKADAN TAVŞAN çıkarmalarını beklemiyoruz, hele hele bu kadar büyük borç yüküyle, maaşları ödesinler, AVANTA maaş alan, işe gitmeyen KARTMATİK tipleri hemen işten atıp halkı bu konuda bilgilendirsinler.Yarın “bizi mağdur ettiler”  edebiyatını duymayalım. Bunca eğitimli gencimiz işsiz gezerken, iş olarak girdikleri belediyelerde işe gitmeden, hiç çalışmadan, avanta beslenenleri bakma yükümlülüğümüz yok. 
   C.H.P. li belediyeler ne yapacak sorusunun yanıtını vermeye gayret ettim. Az önce saydıklarımı diğerleri büyük borçlanarak yapmışlar. Şimdiki belediye başkanları ve meclisleri de aynı işleri daha az maliyetle ve daha düzgün yaparak “ YEREL YÖNETİMLERİN “ nasıl olması gerektiğini gösterirler. 
  Son bir not olarak her başkanın kendi ekibiyle çalışması gerektiğini biz 1989 seçimlerinde İSTANBUL büyük şehir belediyesini kazanan Nurettin Sözen’in İSKİ deki bir müdür( Ergun Köknel) yüzünden başına gelmeyen kalmadığında öğrendik. Eğer göreve geldiğinizde güvenilir ekip kuramazsanız yarın ağlak ağlak gezmenin bir anlamı yok. İşi liyakatli ve güvendiğiniz isimlere vermelisiniz ki yarın sizin başınıza bir suistimal olayı bulaşmasın. Yerel yönetimlerde en büyük yolsuzluk İMAR ve YEŞİL ALANDA olur. Özellikle bu görevlere en az kendiniz kadar güvendiğiniz insanları getirin ki ileride başınız ağırmasın.